KADİR TUĞCU
kadir@anneoluncaanladim.com
Kurşun zehirlenmeleri ve tedavileri

Kurşun zehirlenmesi ҫok eski ҫağlarda bile tespit edilebilen bir zehirlenmedir. Romalılar zamanında, iҫilen şaraplar çok sek (dry) olduklarından, tatlandırmak için "defrutum" denilen bir madde ilave edilirdi. Bu madde, kurşun bir kapta, üzüm suyu ve bazı baharatların kaynatılması ile elde edilen, koyu kıvamlı bir madde idi. Bu işlem sırasında aҫığa çıkan "kurşun asetat",  şaraba şeker tadı kazandırırdı.

Kurşun Asetat: PbC4H6O4.3H2O(Kurşun Sekeri) olarak da bilinir.


Kurşun, vücutta uzun süre atılmadan kalabilen bir madde olduğundan, kanda ve kemiklerde birikir. Bu maddenin uzun bir süre alınması ile; kalp ritmi bozulur, anemi, böbrek harabiyeti, felҫ, bunama ve dolaşım bozukluğu sonucu şahısta ölümle sonlanır.

Arkeologlar, eski Romalılar'ın diş ve kemiklerinde yüksek oranda kurşun bulmuşlardır. Bilhassa idari makamlardaki şahıslarda bu tip şarapları aşırı derecede tüketmeleri sonucu, muhakeme yeteneklerinde azalma, ahlak bozukluğu ve vahşi davranışlar olması muhtemeldir. Alınan yanlış kararlar ve uygulanan zalimlikler, imparatorluğun ҫökmesine de yardımcı olmuştur.

Geçmişte kurşun; bol, ucuz ve kolay işlenebilir olması sebebi ile pek çok endüstri alanlarında yaygın olarak kullanılmıştır. Boya sanayinde, seramikte, boru yapımında, lehimlerde, yakıt katkısı olarak (oktan yükseltici), akü sanayinde ve kozmetik eşya yapımında bol miktarda yararlanılmıştır. Geri kalmış ülkelerde satılan, göze sürülen "sürme"lerde aşırı miktarda kurşun vardır.

Artık kurşun ihtiva eden boyalar, kurşun su boruları, hatta kurşunlu kristal ve porselen eşyalar (gelişmiş ülkelerde) imal edilmemektedir.

Ateşli silahların mermileri genellikle kurşundan imal edilirler ve bazen yaralı vücuttan ҫıkarılamadığı durumlar olur. Vücudunda kurşun mermi  bulunan bazı şahıslarda, kandaki kurşun seviyelerinin; 20 mikrogram/desilitre (μg/dl) ye kadar yükselebildiği görülmüştür. Bu şahısların kanlarındaki kurşunu ölçtürmelerinde büyük yarar vardır.  


KAN KURŞUN SEVİYELERİ: (μg/dl)
0-20: Çoğu bölgeler için normal.
20-40: Anormal (Pika, kirli sular, solunum yolu ile alınma)
>60: Kan seviyeleri izlenir.
>80 (Arazsiz): Provokatif test uygulanır.
>80 (Arazli): Tedavi gerekir.
>100: Tedavi gerekir.


"Çocuklardaki kurşun kan seviyeleri, erişkinlerden farklı olup, CDC; 10μg/dL olan esik değeri,  5μg/dL'e indirmiştir. Bu sebeple, 5μg/dL ve üstu degerlerin de takip ve gerektiginde tedavisi gereklidir."

ENDÜSTRİYEL TIPTA KURŞUNLA TEMAS MİKTARINI TAYİN İÇİN KULLANILAN TESTLER
Testler    Temas etmemiş işçi     Emilimin arttığı haller   Tehlikeli seviyeler  
                                                    (sağlıklı işçi)            (sempdom verenler)
Kan Pb (μg/dl)         <40                    55-80                              >80
Idrar Pb (μg/dl)        <80                    <150                               >120
Hgb (g/dl)                 >13                    >13                                <13
Idrar koproporfirini (μg/L) <280          <500                              >800
Kalitatif idrar     
Koproporfirini            0 – (++)             (+++)                             (++++)
İdrar Δ amino levurinik
Asit                           0 - 13                 <13                                >19

KURŞUN ZEHİRLENMESİNDE TEDAVİLER:
1-Ansefalopatide:
BAL: British AntiLewisite ( Dicaptol) 4mg/kg/doz 4-6 saatte bir i.m.
EDTA: Etılen Diamin Tetra Asetat (Libenta) 12.5mg/kg/doz 4 saatte bir i.m.  i.v. ( 5-7 gün devam edilir.)  
D-Penissillamine: 30-40 mg/kg p.o.Kan seviyesi <60 μg/dl olana kadar (~3-6gun)
2-Ansefalopatisiz:
BAL: Ayni dozlarda verilir. EDTA, BAL’dan 4 saat sonra başlanmalıdır.
EDTA:             
3-Asemptomatik:
a-Kan seviyesi >100 μg/dl: BAL, EDTA ve D-Penissillamin aynı dozlarda.
b-Kan seviyesi <100 μg/dl: EDTA aynı dozda.

İLAÇLARIN  YAN  ETKİLERİ :
1-BAL: Bulantı, kusma, baş ağrısı, karın ağrısı, ağızda yanma, taşıkardi, hipertan.
2-EDTA: Proteinuri, anemi, poliuri, başağrısı, hematuri, hipoglisemi, hiperrefleksi, nasal konjestiyon, lakrimasyon, miyalgi, ateş, titreme, iştah kaybı.
3-D-Penissillamin: Döküntü, eosinofili, ateş, ekimoz, lokopeni, trombositopeni, agranulositosis, nefrotik sendrom benzeri tablo.

Yazarın Diğer Yazıları
- İshaller ve tedavileri
- Hamilelikte zararlı olan antibiyotikler
- Tifo hastalıkları
- Kuduz hastalığı ve tedavileri
- Streptokok cahilliği ve yapılan saçmalıklar
- Düşük lökosit ve nötrofil sahtekarlığı
- Görüntüleme cihazları
- "Kulağında sıvı var"
- Kulak ağrıları ve akıntıları
- Korona ve interferon
- Covid 19 Aşısı (BioNTech ve Pfizer aşısı)
- 2020-2021 grip aşıları
- Koronavirüs (Covid-19) testleri
- Ateş hakkında uydurmalar ve gerçekler
- Alice in wonderland sendromu
- Döküntülü-Ateşli Hastalıklar
- Bactrim: Nedir, ne değildir?
- Virüslerle kanser tedavisi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Yenidoğan bebekte cilt lekeleri
- 2016-2017 Grip aşıları
- MR ve zararları
- Bitkisel toksinler, hücre direnci ve yararları
- İlk intiba
- Hemofili ve tarihte hemofili
- Bal, mikroplar ve enfeksiyonlar
- D vitamini yapımı ve tedavileri
- Barsak cidarı, bakteriler ve ishaller
- Ebola virüsü
- Geleceğin tedavileri
- Ateşin bakteriler ve virüsler üzerine etkileri
- Alerjiler
- Yemeklerin tarihi
- Yenidoğan bebeğinin özellikleri
- Yemek pişirmenin kimyası
- Çocuklarda risk değerlendirmesi
- 2013-2014 Grip Aşıları
- Coronavirusler
- Bebeklerde beslenme sayısı ve miktarları
- Terkedilen çocuğun ıstırabı
- Bağışıklık sistemimiz
- Sağlıkta kalite kimleri ilgilendirir?
- Meningokok aşıları
- Çocuk felci aşılarının yapımı ve farkları
- Mikroplar ve bağışıklık sistemi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Evdeki klimalar tehlikeli midir?
- İlk antibiyotik ve...
- Yuttuğumuz sakızlar nereye gidiyor?
- Kurşun zehirlenmeleri ve tedavileri
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Demir eksikliği anemisi
- Gaz yapıcı gıdalar
- Pastörizasyon!..
- Gıdaların raf ömrü uzayınca, insanların raf ömrü kısalır mı?
- Yoğurt yapmak için maya yerine toprak kullanmak
- 2010-2011 dönemi grip aşıları
- Patojen E.coli İshalleri
- Çocuklu ailelerin tatile çıkması
- Bebeklere çiğneme nasıl öğretilir?
- Hava değişimleri ve çocuklar
- Kızamık ve Suçiçeği aşıları: 1 doz? 2 doz?
- Yenidoğan Tetanisi ve Tetanosu
- Prevenar13 aşısı kimlere kaç doz yapılacak?
- Hipotermi ve kanguru tedavisi
- Kanguru aparatının kullanımı
- Bitlenme ve tedavisi
- Çocuk yetiştirme anlayışı
- 2010-2011'de grip aşısı kimlere, kaç doz yapılmalı?
- Yenidoğan sarılığı ve tedavisi
- Yeni doğanın kan değerleri
- Türk Porfiriası
- Adjuvant
- Genetiği değiştirilmiş gıdalar
- Domuz gribi: A/(H1N1) 2009
- Araçlarda çocuk koltukları şart!
- Ateşli hastalıklar
- Yaz ishalleri
- Gripler, salgınlar ve pandemiler
- BCG Aşısı
- Kanında mikrop var!
- Süt alerjisi, bağırsak kanaması ve yalanlar
- Virüslerin çoğalması
- Çocuklarda konuşma bozuklukları
- C vitamini efsaneleri
- Yağlar, Yağ asitleri ve Omega 3
- Cıva ve Tıb
- Grip aşısı zamanı geldi, kafalar yine karıştırıldı!
- Lejyoner hastalığı ve yanlış bilgiler
- Down Sendromu, Mongolizm, doğrular ve aldatmacalar
- D vitamini ve bilinmeyen yönleri
- Anne sütü ve rakipleri
- Bebek bakımında hurafeler
- Çocukların hava yolculuğu
- Bir beyaz yalan uğruna…
- Demir eksikliği anemisi
- Aşı kartları ve kayıtları
- Kenelerle bulaşan hastalıklar
- Öksürük ve nezlenin tedavisi…
- Döküntülü hastalıkların tarihi sınıflandırılması
- Rotavirüs aşıları
- Bebeklerin gaz problemi
- Beta diye bir virüs!
- Ateş ve tedavisi
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE