Derin suların sessizliği
09 Ekim - 15 Ekim
2017 haftası
"Ne? Jüpiter akrebe mi geçiyormuş?! Aman Allah’ım! Venüs de teraziye
mi? Ayh çok seksi! "akrep"te ölüp "terazi"de sevişiyor muyuz yani? Sevişip öyle
ölseydik?!"
Haftaya ikizler burcunun kıpırtılı enerjisiyle uyanıyoruz! Kafamızda deli
sorular! Düzenleyicisi Merkür’ün Pluto ile karesi göze çarpıyor. Anlamakta ve anlatmakta
zorlandığımız bir şeyler var. Herkesin kendi deneyimi içinde öğrenme sürecine izin vermek gerekiyor.
Ne kadarını anlamış, ne kadar yol almış olursak olalım! Hala anlamadığımız, anlayacağımız çok şey
vardır. Güne heyecanla başlamanın ardında bu gizem yok mu?
Salı günü Güneş- Pluto karesi
bizi köşeye sıkıştırıyor. "Neden anlaşılmıyor?" "Ne bana kendimi bu kadar değersiz hissettiriyor?"
"Neden duymak istediklerimi duyamıyorum?" "Neden bu kadar duygusuz!" Bu cümleler dolanıyor
etrafımızda... Anlamamız gereken, her şeyin bir zamanı olduğu... Ona giden yolda, inişlerin ve
çıkışların olduğu... Her birinin daha derindeki bir cevaba açılan bir kapı olduğu... En iyisi
olmalı? Hayır! Sadece olmalı. Olabileceğin en iyisi olarak karşında durmaktaydı. Senden o olana
(sana) akan sevgi, onunla (kendinle) olan barışın, seni "hakikat"i görebilmeye taşırdı. Hakikat,
eksi ya da artı değildi, her ikisinin dansının var ettiği "yaşam"dı. Ne haklıyken çok haklı, ne
haksızken çok haksız olun. Sadece olun ve takip edin. Bu neye zemin hazırlıyor olabilir? Gücünüz
mutlak değildir. Tavrınız mutlaktır. Güçlü ya da güçsüz hissettiğinizde, bu tavrı
koruyabiliyorsanız, her şey yolundadır.
Akşam saatlerine doğru Eylül 2016’dan beri terazi
burcunda ilerleyen Göklerin Hakimi Jüpiter, akrep burcuna geçiyor. Şu bir yılda neler yaşadık
neler... Pluto karesi bir yandan, Uranüs karşıtlığı bir yandan... Köklü bir değişimdi gerçekleşen!
Sevgi anlayışı, ilişki boyutu, açık ve gizli düşmanlıklar, bize iyi gelen, gelmeyen, sadakat,
özgürlük, sıçramalar, kabına sığmama, sığ sularda nefes alamama... Ne ararsanız vardı. Bir şeyler
bitti, bir şeyler başladı, bir şeyler bitemedi, bir şeyler başlayamadı. Kendimizi ifade ettik,
edemedik, sakladık, ortaya çıktı, ne diyeceğimizi bilemedik. Oldu da oldu anlayacağınız! Pluto
sağolsun, Uranüs de eksik olmasın, akrebi çok da aratmayacak bir sürecin içinden geçirdi aslında
bizi! 2015 sonu, Eylül 2016’ya kadar olan dönemde Jüpiter- Satürn karesi ile iyi bir silkelenmiştik!
Pluto üçgeni, Neptün sekstili vardı, boru değil! Ay düğümü de başaktaydı ve epey bir "pirupak"
olmuştuk. Neler gitti, neler bitti, bizde neler değişti, ne şimdi ne kadar uzak geliyor, bir düşünün
bakalım!
Astroloji zar atmaz! Perşembenin geleceği çarşamdan bellidir. Bize benzer sorular
farklı vurgularla soruluyor. İnatla tutunduklarımız önce tatlı tatlı bıraktırılmaya çalışılıyor.
Değilse kızılcık sopasını yiyoruz oturuyoruz aşağıya! Sistem n’apsın canım! Oturmaya mı geldik ayol!
E burada bir şeylerin farkına varacağız; alacağız ki gayet veriliyor, var olacağız yani biraz
popocuğumuzu sıkacağız, o kadar da olsun ve geçip gideceğiz yani yapışıp kalmayacağız. "Dünya
handır, konan göçer." E giderken bir şey alıp gitmiyoruz zaten! Cepkenin cebi yok, refakatçi koltuğu
da! Ayh ne kadar seversen sev, giderken dört kolluya sen de binmiyorsun! Demek ki işi biten gidiyor.
Burada iş yapıyoruz. İşte bunları anlamamız isteniyor.
N’olmuş? Jüpiter akrebe geçmiş! Aa,
nasıl olur? N’apacağız şimdi? Vallahi son yıllarda n’apıyorsan ya da n’apamıyorsan onu yapacak ya da
yapamamaya devam edeceksin. Seçim senin! Biz karışmıyoruz. Anlatıyoruz, geçiyoruz. Bizim de derdimiz
başımızdan aşkın! Bizi yukarıdan koruyucu ışıkla falan indirmiyorlar sonuçta! Sorular hepimize
soruluyor, anlamazsak sınav süresi doluyor, haydi bakalım ders tekrarı! "Bak gördün mü, sana laf
anlatayım derken kendi dersimden oldum!" Anlatmayaydın, gerçekten anlamış olaydın zaten bir yerde
susardın, o zaman anla ve sus! İnsan nerede susup nerede konuşacağını bilmeli! (Burada susmak
bilmeyen bendenize dikkat çekilir.)
Bizi nasıl bir dönem bekliyor? Cak cak konuşma dönemi
kapandı. N’apacağız? Boğaz dokuz boğum, dokuz düşünüp bir konuşacağız. Biraz daha içselleşecek
enerji... Değilse kuru gürültü, anlamsız savaşlar, ne kazananı belli, ne kaybedeni... Pluto sekstil,
Neptün üçgen yapıyor olacak. Son bir yıldır aba altından sopa gösteriyordu Neptün, bizzat kendisini
görememiştik. Şimdi sahnede! Antenler açık! Hangi frekansta dinleyici kaldığımız çok önemli!
Enerjimizi saf tutmamız gerekiyor. Yoksa kaybolur gideriz. Büyük resmi görmemiz, ne için yola çıkmış
olduğumuzu, yolun bizim için ne olduğunu hatırlayabilmemiz gerekiyor. Su ve toprak elementi güç
kazanıyor olacak 2018’de! Ayakların yere daha sağlam basacağı ve hedeflenen projelerin çok daha
güçlü başlıklarla hayata katılacağı bir zamana ilerliyoruz. Nereden geldiğinizi, neleri es
geçtiğinizi, nerede takılıp kaldığınızı, nerede neyi bırakmanız, neyin içindeki büyümeniz için ortam
yaratmanız gerektiğini bilin. Su akıyor, önünde durmayın, akan suyu yaşamınıza katkı olabilecek bir
boyuta taşıyın. Değirmen kurun!
Cuma günü Merkür- Satürn sekstili gerçekleşiyor, önemli
görüşmeler, kararlar, yazılar, ifadeler için değerli bir zaman! Ne istediğinizi bilin ve onu inşa
edecek sürecin krokisini çizin. Bu ilk adımdır, sonrası kendi içinde şekillenir. Pazar günü Merkür
bu kez Uranüs ile karşıt yaparak etkileşime giriyor. Çılgın fikirler, beklenmedik gelişmelerden
bahsetmek mümkün olabilir. Ummadığınız kişilerle bir araya gelip aklınıza gelmeyecek şeylerden
konuşurken, geleceğe dair önemli planlardan bahsederken bulabilirsiniz kendinizi! "İyi şeyler
zamanla (Zaman, Satürn’dür; sorumluluk, disiplin, istikrar...), mucizeler bir anda (Uranüs deprem
etkisidir; asi, çılgın, deha...)"
Venüs; aşk, sevgi, huzur, değer, güzellik, estetik, barış,
sanat, keyif, arzu, erotizm, koku, dokunuş, his... Bahsederken bile insanın içi bir hoş oluyor.
Arkadaş, yöneticisi olduğu terazi burcuna geçiyor. Beğeni ve onaylanma arzumuz yükseliyor. Uzlaşmak
istiyoruz. Uzlaşmak, sessiz kalmak, ağzımızın tadı bozulmasın diye bir şeyleri ört pas etmek
değildir. Uzlaşmak, kendini açık bir dille ifade ederek kazan- kazan ilkesiyle ortak bir çözüm
yaratmaktır. Düşmanlık, engel addettiklerimizden ileri gelir. Bilmeyiz ki o aslında bizim
gelişimimize, genişlememize açılacak bir kapı olarak karşımıza dikilir. Bakmadığın bir yerden bak,
görmediğin bir şeyi gör! Değer, karşındakinin gözlerinde değildir. O kendi değerini yansıtır. Değer,
aynada kendine bakan gözlerindedir. Kendi gözlerinde kendinle buluşmaya hazır mısın? Ancak o zaman
sana olan bakışların da değişmeye başladığını gözlemleme şansı kazanırsın. Dışarı taşan, içeride
olandır. Hayatınıza "güzellik" katın. Daha güzel bakın, daha güzel görün, güzelleştirin! Küçük
dokunuşlar, bazen çok şey değiştirir. İnsanın en güzel süsü, içten bir gülümseyiş, sarılış ve
dokunuşudur.
9 Ekim Pazartesi (Ay günü) Ay : İkizler (03:44 itibariyle) Güneş :
Terazi
İfadelere dikkat! Akım derken "..." deme gafletine düşmüş olarak bulabilirsiniz
kendinizi... Haklı çıkmaya çalışmayın! Samimiyet hayat kurtarır.
10 Ekim Salı (Mars
günü) Ay : İkizler Güneş : Terazi
Kararsızlık ve konsatrasyon eksikliği, gürültü ve
kirlilik içinde yuvarlanıp durmanıza sebep olabilir. Sakin olun! Daha iyi dinleyin, içinizden
geçenlere kulak verin. Tam da o zaman ihtiyacınız olan cevaplar belirmeye başlayacak.
11
Ekim Çarşamba (Merkür günü) Ay : Yengeç (05:38 itibariyle) (00:24 boşlukta) Güneş :
Terazi
Su elementine geçen Ay’ın serinleten ferahlığı... Yoğun duygular... Ağlayasınız varsa
hiç vakit kaybetmeyin... Koyverin gitsin... Oh! Şifa niyetine... Sevdiklerinize, sizin için değerli
olanlara yakın olun. Bugün sizinleler, yarın olmayabilirler. O zaman hayıflanmanın bir anlamı
olmayacaktır. "İyi ki!" diyebileceğiniz bir şeyler yapın. Adamı sinir etmeyin! Yol, o zaman açılır.
Hayat, kalpten kalbe bir uzanıştır.
12 Ekim Perşembe (Jüpiter günü) Ay :
Yengeç Güneş : Terazi
Mistik bir gün! Direnmek değil, tıkandığımız yerde bunu kabul edip
daha farklı hangi seçenekler olabilir diye etrafa bakınmak en iyisi! Ne isteyip ne istemediğimizden
emin olmamız gerek! Bu hemen olacak bir şey olmayabilir. Acele etmeyin. O doğru anı bekleyin!
Enerjinizi boşa ziyan etmeyin! Emin olduğunuz neyse onu aradan çıkarmaya bakın. Belki o esnada cevap
gelir. Orada olmadığınız için şikayet edilip durulan bir yere gitmek ister misiniz? Çözüm de
böyledir. Siz orada olmadığını unuttuğunuz an önünüzde belirir. Hasretle kucaklaşırsınız.
13 Ekim Cuma (Venüs günü) Ay : Aslan (08:41 itibariyle) (05:59 boşlukta) Güneş
: Terazi
Ateşin kışkırtıcı enerjisiyle buluşmuş bulunuyoruz! Oh be! Dünya
varmış! İçimizden afacan bir çocuk yükseliyor. İçimizden geldiğince hayata karışabiliriz. Canını
çıkarmayın yeter! Yeni yeni icatlar çıkarabilirsiniz, gayet destekleniyor. Aklınızı
kullanabilirsiniz. Kalbinizle ona güç katabilrsiniz. Hepsi birbirine giribilir. Orada ortalık
karışır. En iyisi içimizdem yükselenleri birbirlerini duyacakları bir uyumda buluşturmak!
14 Ekim Cumartesi (Satürn günü) Ay : Aslan Güneş : Terazi
Daha
uyumlu bir gün! Size keyif verebilecek neler katabilirsiniz akışınıza? Kimin sesini duymak iyi
gelir? En son ne zaman buluştunuz? Kiminle hangi anı paylaşmak istersiniz? Kalbinizi açmak,
kendinizi ifade etmek için güzel bir gün...
15 Ekim Pazar (Güneş günü) Ay : Başak
(13:18 itibariyle) (07:27 boşlukta) Güneş : Terazi
Toprak enerjisine geri dönüyoruz! Önce
bir kendinizi toparlayın, sonra ortalığı toparlayın! Uyumadan önce yeni haftanın, ayın planına bir
göz atın. Tatlı dokunuşlar hayat kurtarabilir. Çalakalem de yaşanmaz ki canım! Planlar, o planların
dışında gelişecek olanlarla daha çok eğlenebilmek içindir. Her şey planladığı gibi olsun diye değil,
bir plan olsun diye! Bugün beslenmenize dikkat edin! Biraz daha su için! Spor yapsanız, biraz ter
atsanız ne iyi olur. Abartmayın tabii, malum yarın pazartesi! Yataktan kalkarken güne beni anarak
başlamanızı istemem!
Yeni bir haftada buluşmak üzere...
Yüreğe selam
olsun,
Hüseyin Akdağ
Kaynak: www.anneoluncaanladim.com
Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle
iletişime geçebilirsiniz:
0212 274 08 47 / 0544 798 52 07 www.heraakademi.com
Doğum haritası
analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini,
bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri,
yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet
edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları
ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin
ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi,
neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini
bulabilirsiniz.
|