HÜSEYİN AKDAĞ
huseyinakdag@anneoluncaanladim.com
Hesap kapanıyor

11 Kasım - 17 Kasım 2019 haftası

11 Kasım Pazartesi Güneş- Merkür Kavuşumu (17:21)
(Görmek istemediğim ne varsa önüme dikiliyor, alelacele bir yere yetişmek isterken ayağıma takılıyor, dur diyor bana, bir dur, bu telaş da neyin nesi, nereye kadar?  

Hepimizin içinde acıyan bir yer var. Acıtan, içeridekinin onun kabuklarını zorluyor olması; hâlbuki o kabuklar bir kırılsa, acının yerini saf ışık, akıl, bilgelik alacak. Bağrımızda saklıdır bu bilgi, ondan döver belki Anadolu’da insanlar acıyla haykırırken bağırlarını, kabukların kırılmasını kolaylaştırmak içindir belki bu vuruş…

Acılar, olmamız gereken yerde olmayı reddettiğimiz içindir, oraya yükselmeye hazır olduğumuzu fark ettiğimizde o bizi ağırlaştıran duygular dökülmeye başlar ve yerini ışıma alır. Hepimiz kendi kalemimizin yazıp çizdiği acılardan geçtik ve içinde hamdık, piştik. Yanmak içindi, yanan ışık verir, içinde saklı olan yaşama dökülür ve buradan üzerine düşeni yapmış olmanın hafifliğiyle yükselir. Bedenimiz bir gemi, yolculuğumuzsa ona yüklenmiş olanı ulaştırmamız gereken yere götürmemiz içindi.)

12 Kasım Salı 19° 51’ Boğa Burcunda Dolunay (15:34) ve Mars- Jüpiter Sekstili (20:20) (Kendine bir yol çizmek, o yola sadık kalmak hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. Devam eden şeyler bizi dönüştürür, arındırır ve saflaştırır; bununla birlikte bunun her ana yayılması esastır. İbadetiniz ya da yoga pratiğiniz sadece söz konusu ritüeli uyguladığınız, müzik aletiniz ya da kaleminizle kurduğunuz ilişki müzik aletinizi ya da kaleminizi elinize aldığınız, dansınız veya şarkınız sadece ışıkların size döndüğü anlardan ibaret olduğunda anlamsızdır. Burada bahsi geçen her neyse, her ana yayıldığında, hepsinden beslenip, hepsini besleyebilme şansı kazandığında açılan kapı gerçeğin (hakikat) kapısıdır. Hizmet varlığı olarak sırra ermek böylece mümkün olur.

Sahip olduğumuz en değerli şey, doğanın bizi var eden tohumu olan o saf ışıktır. Onunla bütün olmak, doğaya yakın olmakla mümkündür. Kendini yenilemekten, var etmekten ve var olmaktan vazgeçmeyen doğa… Toprak ve su, onların bizdeki yolculuğu, beden ve hava, aldığımız nefes ile bunun yaktığı ateş, yaşam, o bedene sıcaklığını veren…

Hepimiz ölülerimizin etlerinin kemiklerinin arasından yükselmiş filizleriz… Yaşam onların arzusu, bizlerin varoluş sırrı… Nereden geldiğimizi, nereye çağrıldığımızı biliyorsak, hayat sadece bir oyun, değilse bizler oradan oraya savrulan kuru yapraklar… Köklerindeki gücü reddetme, onu kucakla ve onun senden yarına ulaşmasına izin ver. Sende olandan uyanacak bir dünya var, senin uyanmanı bekliyor doğumu için, sancıyı yaratan budur.)

13 Kasım Çarşamba Merkür- Satürn Sekstili (16:34) ve Güneş- Plüton Sekstili (20:00)  (Görmek maharettir. Gördüğüne kör kalmamayı seçmek daha büyük bir maharettir. Ne değişecek diye düşünme, her şey bir yerden başlayıp taşın altına elini koyanlarla bugüne geldi. Değişim, bir anda olan bir şey değil, bir anda uyananın başlattığının, vazgeçmeyerek, hatırlatarak, elden ele yarattığıdır.)

14 Kasım Perşembe Merkür- Neptün Üçgeni (00:34) ve Venüs- Neptün Karesi (19:06) (Paylaşmak, bize insan olduğumuzu hatırlatandır. Acını, mutluluğunu, deneyimini, duygularını, düşüncelerini, bildiklerini paylaşmak… Bizi bize, kendimize, özümüze yakınlaştıran…

Sezgi dediğimiz şey, ortak akla düşen bir resmin her birimizin ekranında belirmesidir. Hepimiz o resme bakarak, yeni bir resim yaparız ve artık o resim benim, senin resmin olmaktan çıkar, bütünün resmi olur, yarına açılan kanatlarımız… Hepimiz kanat çırpan kuşlarız ve dağın arkasında yine biz varız.)

11 Kasım Pazartesi (Ay günü)
Ay: Boğa (01:17 itibariyle)
Güneş: Akrep
Günün Sayısı: 16/ 7 (Kule/ Araba) (Mars/ Yengeç) (Büyük değişimler, küçük adımlarla başlar. Değişime şahit olmak, sadakatin armağanını almak demektir.)
Günün Tarot Kartı: Güneş (19/ Güneş) (İnsanın kalbi tüm olasılıkların saklı olduğu yerdir. Kalbimizin neyle çarptığı hangi olasılıkların olasılık olmaktan çıkacağını belirler.)
Toprak (maddi) Enerjisi

Ay- Uranüs kavuşumu (09:09) (Ezberler insanı toprağa gömer. Ezberleri bozmak insanı filizlendirir. Toprak bizim sonsuzluğa uğurlandığımız değil sonsuzluğa varlığımızı kayıtladığımız, varoluşa yeni bir soluk getirdiğimiz olur böylelikle! Ben sessizliğe gömülmek değil, sesimi duyurmak istiyorum; çünkü bu seste benden çok daha fazlası var, bunu biliyorum ve biz bunu hak ediyoruz.)

12 Kasım Salı (Mars günü)
Ay: Boğa (19° 51’ Dolunay 15:34) (17:46 boşlukta)
Güneş: Akrep
Günün Sayısı: 17/ 8 (Yıldız/ Adalet) (Yıldızların şarkısı, kalbi göğe yükselmiş olanların ruhumuza fısıldadıklarıdır.)
Günün Tarot Kartı: Büyücü (1/ Büyücü) (Kimse sana yapamayacağını söylemedi. Kimse sana bunun çok kolay olacağını da söylemedi. Bununla birlikte yapabileceğini herkes bilmekteydi.)
Toprak (maddi) Enerjisi

Ay- Neptün sekstili (08:11) (Kötü kalpli cadı, bir kenarına ilişmiş masanın, etrafı süzmekteydi. Kimse onun orada olduğunun farkında bile değildi. Ne öfkeliydi ne de sevinçli… Hiçbir duygu yoktu okunan yüzünden! Öylece bakıyordu. Biri onunla göz göze geldi. Gülümsedi. Ardından sessizliğinin etekleri yerlere sürünerek yavaşça uzaklaşıp gitti.)
Ay- Satürn üçgeni (08:43) (Sükût ikrardan gelir dese de eskiler, her sessizlik ikrar anlamına gelmeyebilirdi. Sessizlik bazen, atılabilecek en tiz çığlık olabilirdi. Sesinizin perdelerinin rüzgârda uçuşması… Bu çığlığın ardında kırılıp dökülmüş bir sürü şey olabilirdi. Bu sabrınızın sonu anlamına da gelebilirdi. Sonrası bir dönemin kapanışı, yeni bir dönemin açılışı… Bunun sorumluluğunu alabilmek önemliydi. Sessizlik yükselen sesin çaresizliğini yansıtan çabadan çok daha keskindi. Kullanmasını bilmeyenin elinde, derin yaralar bırakabilirdi.)

Ay- Merkür karşıtlığı (11:51) (Görüyor muyum yoksa varsayıyor muyum? Her şey benim öyle olduğunu kabul etmemle ilgili olabilir mi? Daha farklı bir bakış açısı? Neyi es geçiyor olabilirim? Cadı sandığım, kalbi acıyan bir anne olabilir mi? Beni korumaya çalışmaktır belki tek gayesi ya da hayatta kalmak… Nereden geliyor bu korunma ihtiyacı? Neyden korunmaya çalışıyorum? Hayatta kalamamaktan korkmama sebep olan nedir? Hak ettiğim bir şeyi almak, aksinden korkmayı mı gerektirir?)

Ay- Plüton üçgeni (17:47) (Kötü kalpli cadı sandığım gibi aslında iyi biri değilmiş; bununla birlikte onun kötülük yapabilmesi, benim bunu istememle ilgiliymiş. Aslında o cadı benmişim. Onun kılığına girip kendi hayatıma girmişim. Korkummuş, şüphemmiş o benim! Güvenmeyi öğrenmek için onu kendime yani kendimi, kendime getirmişim. Kendime geldim. Son zamanlarda kötü kalpli cadıyı pek ortalıkta göremediğimi fark ettim.)

13 Kasım Çarşamba (Merkür Günü)
Ay: İkizler (10:45 itibariyle)
Güneş: Akrep
Günün Sayısı: 18/ 9 (Ay/ Ermiş) (Balık/ Başak) (Bazen karanlık öyle yoğun hissettirir ki kendini, sanki hiç dağılmayacaktır, güneş bir kez daha gülümsemeyecektir tepelerin ardından, bize kendimizi bir kez daha şanslı hissettirmeyecektir, sanki her şey bitmiştir, bu her neyse sonu gelmeyecektir. Tam da o anda aralanır bulutlar, güneş gülümser Tanrının kendisi olup, gülümseyen kalbimiz olur. Güneş battığında, ışık onu bırakıp gitmemiştir, sadece artık dışarıda değil, içeridedir, bunun farkına vardığımızda, gece eşsiz dansında ona eşlik edebilmemiz için bize elini uzatabilir. Gün doğarken yüzümüzde ışıldayan gecenin hediyesi olan koca bir gülümseme, ancak böyle mümkün olabilir.)
Günün Tarot Kartı: Asılan Adam (12/ Neptün) (Her şeyin ters gittiği anlar, deri değiştirmenin vaktinin geldiği zamanlardır. Eskimiş değerler bir kenara itilir, daha değerli olan keşfedilir. Fazlalıklardan, sahte olandan kurtulma vakti gelmiştir. Hakikat şefkatli bir gülümseyiş olur, türlü hileler peşinde koşanları artık gözlerin görür. Onları durdurmaya kalkmazsın. Nesillerinin kafalarını nasıl uçurduklarına şahit olursun, bunu nasıl zafer kazanmışçasına yaptıklarına… Yüktür bu dünyaya bilirsin; bununla birlikte dünya bunun üstesinden gelmeyi bilir. Kafa koparanlarsa ancak kafası kopan bir hamamböceği kadar daha var olabilecektir. Temizlik tam da böyle gerçekleşir. Onlar sizi öldürdüklerini sanırken siz nasıl daha da güçlü tutunduğunuzun farkına varırsınız yaşama; çünkü yaşam onların sandıkları değildir.)
Hava (düşünce) Enerjisi

Öğrenmek, sonsuz bir yolculuk… İlk öğretmen de son öğretmen de hayattır ve yaşam öğrenmeyi sevenlerin planıdır.

14 Kasım Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: İkizler
Güneş: Akrep
Günün Sayısı: 19/ 10/ 1 (Güneş/ Kader Çarkı/ Büyücü) (Bir çocuğun kalbine yazılan, yarının merkezine kazılandır. O büyür sarar ya da o büyür bir yara açar. Dünya için bir şey yapmak istiyorsanız, bir çocuğun kalbinde yarın onun kanatları olabilecek bir iz bırakın.)
Günün Tarot Kartı: Şeytan (15/ Oğlak) (Karanlık insanın yok sayamayacağı, içinden geçerken gerçeğe ulaşacağı bir denizdir. Suyun altında, evrenlerin sırrı var. Boğulanlar, nefes almanın sadece yeryüzünde mümkün olabileceğini sananlar…)
Hava (düşünce) Enerjisi

Ay- Venüs karşıtlığı (16:15) (Bana beni sevmediğini söylemedi. Sevginin duygu olmadığını da bilmediğini de düşünmedi. Sevgi bir his değildi. Sevgi bir bilinçti. Paylaşmayı öğrenmek… Neyi paylaşmayı? Hayatı, bedeni, nefesi, zamanı, bilgiyi, birikimi, yediğini, içtiğini, gerçeği… Gerçeğin ancak paylaşıldığında mümkün olmak gibi bir huyu vardır.)

"Ben suyumu kazandım da içtim;
Ekmeğimi böldüm de yedim.
Alkışı duydum, ihaneti gördüm.
Sesim de oldu, sessizliğim de…
Seviştiğim de oldu benim." (Cem Karaca/ Nil Burak)

Ay- Neptün karesi (16:32) (Kötü kalpli cadı uzaktan baktı. Küçük bir çocuk onu gördü. Koşarak kadının yanına gelip gülümseyerek elindeki elmayı ona uzattı. Elini çocuğun uzattığı elmayı almak için kaldırdı, bir an duraksadı. İnsanın kendini onlara bakmaktan uzun ve siyah tırnakları ürkütücüydü. Çocuksa ne bu tırnaklara, ne simsiyah kıyafetlerine, ne de kapkaranlık bakan gözlerine aldırış ediyordu. Gözlerinin içine bakıyor ve gülümsüyordu. Çocuğun uzattığı elmayı aldı. Elma elinde bir yılana dönüştü, bu yılanı çocuğun eline verdi, çocuk şaşkınlıkla yılana bakıyordu. Kötü kalpli cadı ortadan kayboldu, yılan beyaz bir köpeğe dönüştü. Köpeğin gözlerinde benzer bir karanlık belirip kayboldu. Şimdi çocuğa kendini sevdiriyordu.)

15 Kasım Cuma (Venüs günü)
Ay: Yengeç (18:14 itibariyle) (13:38 boşlukta)
Güneş: Akrep
Günün Sayısı: 20/ 2 (Mahkeme/ Azize) (Plüton/ Ay) (Uyanmak, akan suyun sesiyle dans etmekle mümkündür.)
Günün Tarot Kartı: Denge (14/ Yay) (Dışarıda bıraktığın her şey bir gün karşına dikilecek olandır.)
Su (duygu) Enerjisi

Ay- Jüpiter karşıtlığı (11:23) (Tanrı gökleri işaret eder; bununla birlikte bizi yeryüzüne gönderir; çünkü yeryüzü olmasaydı, gökyüzü olmazdı. Öyleyse gökleri var eden, yerin varlığıdır. Yani soru şu: Gökler mi yeri yarattı, yer var olunca mı gökler yerden ayrışıp varlık kazandı? Yer mi daha eskiydi yoksa gök mü? Tanrı bilinmek istedi ve bizi mi yarattı yoksa biz mi kendimizi yalnız hissetmemek için onu? Merkez dünya mı yoksa geldiğimiz, oradan geldiğimizi unuttuğumuz bir yer mi var? Nereden geldiğimizi bilmiyoruz; bununla birlikte nerede olduğumuzu biliyoruz. Burası geldiğimiz yerden çok da farklı olamaz; çünkü o zaman üzerinde yaşayamazdık. Öyleyse sırrının peşine düştüğümüz evren burada kayıtlı… İnsan içinde olduğunu anladığı kadar evreni anlama şansı kazanırdı.)

Ay- Mars üçgeni (13:39) (Bize bir ok verildi. Bu ok, kimseyi kalbinden vurmamız için değildi. Bu ok, yıldızları anlamamız içindi. Hani bir yıldız kayar ya gökyüzünde, biz de bir dilek tutarız. Bir şey gider, bir şey gelir. Biri gider, biri gelir. Bir şey biter, bir şey başlar. Kızmaya, küsmeye hiç gerek yok! Ne demiş üstat?

"Ben giderim adım kalır.
Dostlar beni hatırlasın."

Nasıl hatırlandığımız çok da önemli değil belki! Bıraktığımız iz sonsuzluğa attığımız imza… Bu imzayı neyin altına attığımız dünya için çok da önemli değil; çünkü buradan geçip giderken insanlar, burada bir şey bırakmıyor, buradan bir şey de almıyor, çantası dolu geliyor, payına düşeni yiyor, doyuyor ve geçip gidiyor. Kimsenin kimseden alacağı bir şey yok… Bizimse kendimizden alacağımız çok değerli bir şey var ve o bizde, onu fark etmemizi bekliyor.)

16 Kasım Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Yengeç
Güneş: Akrep
Günün Sayısı: 21/ 3 (Dünya/ İmparatoriçe) (Satürn/ Venüs) (Bereket insanın neşesiydi. Neşe, kalpleri buluşturan ışık olduğunda etrafa yaydığı huzur, ruhların söyleşisiydi.)
Günün Tarot Kartı: İmparatoriçe (3/ Venüs) (Sanat, insanları kalplerinin kanatlarını açtığı ortak bilince yükselten en eski sihirdir. Bu sihri bilen büyücüler, bu gücü nasıl kullanırlarsa gökler yeryüzünde o denli bedenlenir.)
Su (duygu) Enerjisi

Ay- Uranüs sekstili (01:15) (Kalbinin seni çağırdığı, bu çağrıya kulak verebildiğin kadar yolunu aydınlatan ışık olur. Bazen mantık, sadece vurulduğun zincirdir. Kulak verdiğin içsesse sana hayatının armağanını verecektir.)

Ay- Merkür üçgeni (18:07) (Önce annem gibi bakmayı öğrendim dünyaya… Sonra kardeşim gibi! Bir gün babam gibi bakarken buldum kendimi dünyaya! Bir gün doğduğum şehirde yaşayan insanlar gibi! En çok birlikte vakit geçirdiğim insanlar gibi bakarken de buldum kendimi! Hepsinin içinde kendimi buldum sonra, kendimde hepsini… Derken bakmayı değil de görmeyi öğrendim ve gördüklerim bugüne kadar öğrendiğim hiçbir şeyi reddetmedi. Sadece dahası olduğunu fark ettirdi.)

Ay- Neptün üçgeni (23:02) (Bir gün esrarengiz bir adam çocuğa doğru yaklaştı. Kötü kalpli cadının kendisi mi yoksa hediyesi mi olduğunu tam çözemediğimiz beyaz köpek hırlamaya başladı. Adam geri çekildi. Çocuk neler olup bittiğini anlamaya çalışırken beyaz köpek tekrar bir yılana dönüştü ve bu adam için yeterince caydırıcıydı. Koşarak uzaklaştı. Tekrar bir köpeğe dönüştü. Yorgun gözüküyordu. Çocuğun kucağına atladı. Çocuk poposunun üstüne oturdu. Bir müddet öylece kaldılar. Siyah bir kediye dönüştü derken köpek! Mır mır sesler çıkarıyordu. Bakışlarından köpeğin bakışlarında da gözümüze çarpan o karanlık şöyle bir geçip gitti. Şimdi her ikisi de yeterince sevimliydi.)

17 Kasım Pazar (Güneş günü)
Ay: Aslan (23:56 itibariyle) (22:13 boşlukta)
Güneş: Akrep
Günün Sayısı: 22/ 4 (İmparator/ Koç) (Bugün neyi başlattın? Yarın ona sarılacaksın.)
Günün Tarot Kartı: Mahkeme (20/ Plüton) (Hesap vermeni istemiyorum; çünkü hesap tutan ben değilim, ben sadece hesap geldiğinde öderim. Benimki ne kadardı diye de sormam, sen zaten almışsan sorumluluğunu, sorarsın, ben de ya bu sefer benden derim ya da senin ısrarını görünce kabul ederim. Yarına çıkarım çıkmam. Ben senin hesabını öderim, evren benim! Sen benim hesabımı ödersin, evren senin! Hesap kimin? Kim bilir? Ben param varsa öderim.)
Ateş (hareket) Enerjisi

Ay- Satürn karşıtlığı (00:17) (Hepimizin alması gereken dersler vardı. Kibrimiz, kendimizi içine tıktığımız çuvaldı. Dahası bu çuvalı kayalıklardan aşağı yine bizim seçtiklerimiz fırlatmıştı. Ne yapacağını bilemediğimiz değil, ne yapacağını bilerek orada olmayı seçtiğimiz! Hatırlamak için söz vermiş olanlar, hatırlatacak olanlarla anlaşmıştı. Görevini tamamlayan yol aldı. Görevimizin ne olduğunu hatırladığımızda, hayat yeni bir boyut kazandı. Engel şimdi aşılmıştı. İçine yuvarlandığımız son değil, gerçeğin uyanışıydı.)

Ay- Plüton karşıtlığı (08:14) (Tekrar tekrar dile getirdim. Tekrar tekrar içinden geçtim. Kendimi ona karşı hissizleştirdim. Stockholm Sendromu (katiline âşık olmak) muydu yoksa ben katilin kendisiydim de bunu kabul etmek mi istememiştim? Katil kendini haklı görür mü? Gerçekten pişman mıdır yoksa ceza indirimi almak için bir strateji midir bu? Ya pişman değilim derse? Giden geride ne bırakmış olur? Geride kalan gidene borçlu mudur? Yoksa borç bu şekilde mi ödenmiştir? Belki de yaralar geçmiyor, sadece zamanla daha görünmez oluyordur. Siz görmediğiniz şeye inanır mısınız?)

Ay- Güneş üçgeni (14:52) (Işığın ne olduğunu sorduğumda kendime, ışığın samimiyet olduğunu fark ettim. İster kötü ol ister iyi, içinde ne varsa o çıkar açığa, boşaldıkça yenisiyle dolar; bugün kötü yarın iyi, bugün iyi yarın kötü… Samimiyet, dürüst olmaktır kendine karşı! Başardığında yol açılırdı. Kötü olmaktan korkan, iyiliğin ne olduğunu anlayamazdı.)

Ay- Mars karesi (22:14) (Kalbimin duvarlarına vuruyor ruhum! Soruyor: "Evde kimse yok mu?" Cevap gecikmiyor: "Var! Kimsiniz?" Gülümseyerek yanıtlıyor: "Ben!" Nasıl olsa onlar birbirini tanıyor. "Hoş geldin! Bunca zamandır nerelerdeydin?")

Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0542 353 90 83

www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları
- Peri tozu attım zamana
- Kanatlarımı seviyorum
- Tarih yeniye açılan kapıdır
- Bir kepçe daldır kalbine, şifa niyetine
- Hesap kapanıyor
- Dökülen yapraklar baharın ışığıdır
- Dünya sınavım
- Hatırlama zamanı
- Göklerin sırları
- Duyguların ötesindeki şehir
- Sırrı bilmek
- "Hayaller kurardık biz yıllar önce"
- Kendini anlamak
- Karanlık sokakların aydınlığı
- Nereye gidiyoruz?
- Güç kazanmak için
- Değişimin matematiği
- Büyümek istemiyorum anne
- Cesaret ve onur
- Yol almak
- Adalet, Karanlık ve Aydınlık
- Kaplumbağanın kazandığı bir yarış
- Kalbine dokunmak yaşamın
- El ele kutlanır hayat
- Bilinçaltı okyanusu
- Karanlıktan aydınlanmaya
- Sorumluluğunu almak düşlerin
- Mülkün temeli olan adalet
- Kalan sağlar
- Kafada çakan şimşek
- Aklın yolu
- Özgürlüğün basamakları
- Yol seni çağırıyor
- Yıldızlar yeryüzene iniyor
- Dünyada olmak
- Masallarda buluşuruz
- Aklın kervanı
- Güneşi hatırlatan
- Kalbin bereketi
- Yolun sırrı
- Sevgi ve sadakat
- Yılanın dansı
- Gümüş anahtar, altın anahtar
- Yeni yollar yeni zamanlar
- Hayalleri kadar zengindir insan
- Eskiden yeniye
- Kader programı
- Kalbin yolu
- Ben seni seçtim
- Savaşlar ve barışlar
- Sapla samanı ayırmak
- Ruhların rehberi
- Kanat çırpmak
- Aşk ve sevgi
- Özgürlük ve canlılık
- Doğan günün sırrı
- Düşler gerçeklere yürürler
- Kutsal ateşi yakma
- Gücün sırrı
- Hayaller ve gerçekler
- Zamanın ruhu
- Ruhun derin sularına doğru
- Tanrının kalemi
- Yaşamın büyüten yokuşları
- Kadersel bir eşik
- Ruhun saf ışığı
- Geleceğin ruhu
- Bugünde atılan tohumlar
- Eskinin değeri yeniye açtırdığı kanatta saklıdır
- Hakikate uyanmak
- Büyük Dönüşüm
- Tanrının tartısı
- Kalbin zaferi
- Zamana karşı kazandığımız zafer
- Suç yok, suçlu yok
- Arınma zamanı
- Yarının şarkıları
- Özgürlük seçim hakkıdır
- İnsanın en büyük keşfi aşktır
- Çocuk yarındır
- Sessizliğin çığlığı
- Yenilenen döngüler
- Gökyüzü ve yeryüzü
- Zamanı aşan öz
- Yeni zamanın yeni yolcuları
- Bilgeliğin kalbine doğru
- Savaşçı uyanıyor
- Sorular ve cevaplar
- Derin sulardan geniş ufuklara
- Sırrın berrak ışığı
- Aklımız biraz "düzenbaz ve yalancı"
- Karanlıktan doğan ışık
- Bir ben var bende, benden içeri...
- Derin suların sessizliği
- Şarkı söylemek lazım
- Yol ve değişim
- Çözülme ve saflaşma
- Akıl ve idrak
- Yol açılıyor
- Yolculuk başlasın
- Bir gün bir de bakmışsın... Hayat!
- Canlı olmak
- Fırtına sonrası doğan güneş
- Büyümenin sancısı
- Canlılık
- Yeni zamanın sırrıdır
- Ruh ve zaman
- Zamanın sırrı
- Ölüden diriye
- İçsel uyanış
- Asılı kalmak
- Savaşın anlamı
- Barışa doğru
- Yeni bir bilinç
- Sorumluluk, özgürlük ve teslimiyet
- Kalbin zaferi
- Kalpten akıla
- Söz büyüdür
- Yolun sırrı
- Yeninin doğumu
- Duygusal arınma
- Barışın yolu
- Baharın şarkısı
- Arınma ve yeniye hazırlık
- Büyük değişime hoşgeldiniz!
- Su akar, yatağını bulur!
- Ruhun diliyle konuşmak
- Yürümeye devam
- Biraz oyun zamanı
- İpleri ele almak
- Sevgiyi anlamak...
- Biraz esneyin!
- Yeni yılın ilk Dolunay’ı...
- Yeni yılın ilk haftası içimize dönmek isteyebiliriz!..
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE