HÜSEYİN AKDAĞ
huseyinakdag@anneoluncaanladim.com
Sorumluluğunu almak düşlerin

27 Mayıs - 02 Haziran 2019 haftası

30 Mayıs Perşembe Merkür (ikizler)- Neptün (balık) karesi (04:21) ve Venüs (boğa)- Neptün (balık) sekstili (19:49)


"ilham veren kelimeler, akılcı olamama, yaratıcı kurgulamalar, tekerine çomak sokmak,  yanlış anlamak ya da yanlış anlaşılmaya sebep olmak, gerçeği yansıtmayan yaklaşımlar, yüksek duyarlılık" (Merkür- Neptün)
"romantizm, hayallere dalmak, güzel sanatlar, gizli aşk, masallardaki gibi sevmeler, yüceltilmiş güzellik" (Venüs- Neptün)

"hesap"

Umut, Pandora’nın kutusundaki yedi büyük kötülükten biridir. Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane bu yılcık çıkmış. Umut, gerçekleşmenin kendisi olabildiği gibi gerçekleşmenin önündeki en büyük engel de olabilir. "Bir gün olacak biliyorum!" Nasıl olacak? Neyi daha farklı yapıyorsun ya da ne değişmiş olacak ki olacak? Neyin vaktini bekliyorsun? Nasıl bekliyorsun? Zaman senden bir şeyler alıyor, sen ondan ihtiyacın olanı alıyor musun? Yoksa ellerin boş mu kalacak?

Akıldan yoksun bir inanç, kimse için afyon olmaktan öteye gitmeyecektir. Kader çabaya aşıktır denir. Kalbindekiyle yol alanın verdiği emek, onu ışıldatır. Bu ışık sağlık, bereket ve mutluluktur. Aksiyse alınan borçtur ki hesap eninde sonunda kapanacaktır.

31 Mayıs Cuma Merkür (ikizler)- Jüpiter (yay) karşıtlığı (06:11) ve Venüs (boğa)- Satürn (oğlak) üçgeni (18:26)

"abartılı yaklaşımlar, geleceğe odaklanmak, yüksek beklentiler, derin düşünceler, büyük düşünmek, kesin kabul etmek" (Merkür-Jüpiter)
"sevginin kabul edilmemesi, sevginin engelleri, sevgi ve disiplin, ilişkiyi ciddiye alma, güzelliğe gerçekçi yaklaşımlar, sevgiye kanıt istemek, sevginin zamanla sınavı, paranın zamanla sınavı" (Venüs- Satürn)

"bu dansa lütfeder misiniz"

Sır, basit olanda saklıdır. Karmaşık yollar, daha da karmaşıklaşan işleri beraberinde getirir. Zorluklar, bir gün çok daha kolaylaşacak olanın, çok daha sağlamlaşacak olanın habercisidir. Hayat bizi dar sokaklardan geçirir. Sınav, burada verilir. Neye sahip olmak? Nasıl yaşamak? Nerede ölümü göze almak? Bunun insana armağanı!

Sevgi, en çok sınavdan geçtiğimiz kısmıdır varlığımızın! Onunla kurduğumuz ilişki, varoluşun özüyle kurduğumuz ilişkiyi yansıtır. Nasıl seviyoruz, nasıl sevemiyoruz. Ne kadar seviyoruz, ne kadar sevemiyoruz. Kimi seviyoruz, kimi sevemiyoruz. Sevmekten ne zaman vazgeçiyoruz. Bu bize ne kadar güvenli geliyor? İyi de bu gerçekten güvenli mi?

Sizin de kendinizi bir şeyden kaçarken sağlam bir şey umuduyla kaçtığınıza çok benzeyen başka bir şeye tutunmuş bulduğunuz oldu mu? Ne ortalığı sislendiriyor da biz bu benzerliği fark edemiyoruz ya da bir şekilde o benzer temaya doğru ilerliyoruz? Burada anlamamız gereken ne var? Kendimizle ilgili farkında olmadığımız ne?

Sevgi insanın kendine en çok yaklaşabileceği deneyimdir. Sevgisizlikse kendine yabancılaşmasına sebep olur. Çok yakın olduğunuzda yanarsınız, çok uzak kaldığınızda ölürsünüz. Ortada bir yerde olmak! Ne yanacak kadar yakın ne öldürecek kadar uzak! Belki sır, bu dansa şahit olmaktır. Bu dansa lütfeder misiniz?

27 Mayıs Pazartesi (Ay günü)
Ay: Balık
Güneş: İkizler
Su enerjisi / Ay- Merkür karesi (11:07) Ay- Venüs sekstili (14:51) Ay- Neptün kavuşumu (22:38)

"hazineyi anlamak"

Anlamak mı gerek bazen yoksa sadece bırakmak mı? Sana güveniyorum. Kendime güveniyorum. Hayata güveniyorum. Kalbime güveniyorum. Ruhuma güveniyorum. Elinden geleni yaptığından emin olmak ve sonrasını ona bırakmak. Şems’in sözünü hatırlıyorum:
"Ben Allah’tan isterim. Verirse yüceliğidir, vermezse imtihanımdır."

İstemek yeterli mi? Bir şeyler de yapmak gerekir mi devamında? Aksi mümkün değil! İmtihan (sınav) bizi hakkımız olanı almaya hazırlayandır. Hazır olduğumuzda vakit tamamdır ve kapı açılır. Kimisi buraya sürünerek gelir, kutlamaya takati kalmamıştır. Kimisi yürüyerek ve bir dolu deneyimin içinde zenginleşerek…

İnsan yapmaktan, yaratmaktan, var olmaktan, var olanın içinde kendini bulmaktan sorumludur. Var olan sende, sen de var olanda saklısın. Bu hazineyi keşfettiğinde, uyanacaksın.

28 Mayıs Salı (Mars günü)
Ay: Koç (21:31 itibariyle) (07:19 boşlukta)
Güneş: İkizler
Ateş Enerjisi / Ay- Satürn sekstili (01:21) Ay- Jüpiter karesi (03:54) Ay- Pluto sekstili (07:20)

"umudun hikayesi"

Cesaretin var mı diye sordu. Korktuğum gerçeğini reddedemezdim. Yine de sessiz kalmayı seçtim. Sessizlik, birbiri ardına sıralanan anlamsız kelimelerden çok daha değerliydi.
Susmak pek bana göre değildir. Konuşmak hep daha işime gelir. Kullandığım kelimelerin beni dinleyen ya da dinlemeyen kişide oluşturduğu etki, bana karşımdaki kişiyi tanıma şansı verir.

Çok konuşmak çok şey anlatabilmiş olmak demek değildir. Çok konuştukça daha az anlatabilmiş olur insan! Ne anlatmaya çalıştığını bile unutmuş olarak bulur kendini! Ya da böyle sanılması işine gelmektedir.

Cesaretim yoktu. Çemberi kırmak, çemberin içinde kalmaktan çok daha zor geliyordu. Eninde sonunda bu çembere sığamayacağını bilsen de… Yine de bir umudu vardı. Umudun Pandora’nın kutusundaki yedi büyük kötülükten birisi olduğunu bilse de…

Olsun! Denemiş olmak, her zaman hiç cesaret edememiş olmaktan çok daha değerlidir. Denemiş; bununla birlikte başaramamış olmak, en azından daha başka neler yapabileceğini görme şansı verir. Diğeriyse çoktan yenilgiyi kabul etmiştir.

29 Mayıs Çarşamba (Merkür Günü)
Ay: Koç
Güneş: İkizler
Ateş enerjisi / Ay- Güneş sekstili (12:51) Ay- Mars karesi (14:30)

"ben senin kalbinim"

Beni duymanı istiyorum! Neden duymuyorsun beni?
Onu duymanı istiyor! Neden duymuyorsun onu?
Kim o?
Kalbin o senin!
Nasıl kalbim? Olur mu canım! O…
Yanılıyorsun! Kalbin o senin… Yamacına gelebilmiş, sana böyle dokunabilmiş olan, ancak senin kalbin olabilir.
Daha neler! Öfkeliyim ben ona!
Çünkü o senin kalbin!
Benim hak ettiğimi neden o alıyor?
Çünkü o senin kalbin!
Başka şey bilmez misin sen?!
Bilirim.
Neymiş o?
Ben senin kalbinim.

30 Mayıs Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Koç (18:06 boşlukta)
Güneş: İkizler
Ateş enerjisi / Ay- Merkür sekstili (11:02) Ay- Satürn karesi (12:16) Ay- Jüpiter üçgeni (14:21) Ay- Pluto karesi (18:07)

"açık mı"

Senden beni görmeni istiyorum. Bana bakmalısın! Görmelisin beni! Bak nasıl acı çekiyorum! Senin yüzünden! Farkına varsana bunun! Ne öküz çıktın sen!

Seni görüyorum. Dahası, sana baktıkça içim acıyor. Sende kendimi görüyorum. Benim seni gördüğüm gibi beni gören birilerinin varlığının farkına varıyorum. Ben seni sevemiyorum ve sana vuruyorum. Birileri beni sevemiyor ve bana vuruyor. Gücümü vurmak için kullanıyorum. Ve bana vurmaya çalışanlara karşı kendimi savunmaya çalışmak için. Halbuki yapabileceğim kim bilir daha neler var!

Hiç yorgun hissettiğin olur mu?
Yorgun değil de kırgın hissettiğim olur benim. Ağırlaşmış, üşümüş gibi hissederim. Bir kenara çekileyim, oradan bakayım benim artık içinde olmadığım hayata, iyileşene kadar kimse beni görmesin isterim.

Neyin beni yorduğunu buldum!
Ne?
Yanlış sese kulak veriyorum.
Neyin sesi?
Kulak verdiğim nefsim. Özlemini çektiğimse kalbim.
Kalbin ne derse daha iyi hissedersin?
Bir şey demediğinde, sadece sevindiğinde…
Ne sevindirir?
Her şey, eğer buna açıksam. Hiçbir şey, eğer kapalıysam.
Açık mı?
Açıldı.

31 Mayıs Cuma (Venüs günü)
Ay: Boğa (07:42 itibariyle)
Güneş: İkizler
Toprak enerjisi / Ay- Uranüs kavuşumu (16:26)

"öğrenmenin yolu"

Güvende hissediyor musun kendini? İçin huzurlu mu? Ne insana kendini güvende hissettirir? Hangi rutinler besler bizi, hatta bize kendimizi şanslı hissettirir? Ne ürkütür bizi? Hangi ürktüklerimiz, bir gün iyi kimiz olabildi?

"Olmadı diye sızlandığın duaya, gün gelir olmadı diye şükredersin."
Şems Tebrizi

Hayallerimizin yıkılması, yeni hayallere yer açabilmemiz için olabilir mi? Yanlış hayaller diye bir şey olabilir mi? Yanlış hayaller, yüklediğimiz anlamlar içinde anlaşılamamış olanlarla mı ilgilidir? Ne kadar tarafsız olabilir bir insan? Ne kadar olanı, olduğu haliyle görebilir? Gördüğünde mi değişim kendini gösterir? Değişen nedir?

Asi rüzgarlar, asi insanlar, Asi Nehri… Bildiğin tüm doğrular, seni sınırlandıranlar olabilir mi? Bunlar sana kendini güvende mi hissettiriyor? Alışkanlıklar… Kötü alışkanlıklar kavramına dikkat çekmek isterim. Kötü kelimesinin derinine inelim: Zararlı olan. Zıttı nedir? Yararlı.
Yenilenmek! Yapım ve yıkım… Birbiri ardına gelen… Yeniden yapılanmak… Her yıkımın devamında yeni bir yapılanmanın önü açılıyor ki buna yenilenmek deniyor. Buna kadim bilgiler canlılık diyor. Canlılık göstergesi! Beyin? Beyni canlı kılan nedir? Bilgi? Algı? Öğrenmek? Farkındalık?

Öğrenmenin yolu, bildiklerini bir kenara koymak mıdır? Tutunmak mıdır ölüm? Neye tutunduk? Neyi kenara koyduk? Neyin kapılarını araladık? Orada neyin önünü açtık? Ne ile birleşti tüm bildiklerimiz ki bu yeni bir inşa demekti? Şimdi ne daha açık olabilirdi?

1 Haziran Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Boğa
Güneş: İkizler
Toprak enerjisi / Ay- Mars sekstili (02:48) Ay- Neptün sekstili (18:14) Ay- Satürn üçgeni (20:12) Ay- Venüs kavuşumu (22:55)

"sevginin temeli"

Nerede yaşıyoruz? Dünyada… Dünya bizden ne istiyor? Fiziksel varlığın devamını… Gökler ne istiyor olabilir? Zıttı olanı! Nedir o? Ruhsal varlığın devamı…
Fiziksel varlık, ruh olmadığında, bitkisel hayattır. Ruhsa ölümün bile ötesinde bir anlam taşır. Nasıl mı?

"Ben giderim adım kalır,
Dostlar beni hatırlasın!"
Aşık Veysel Şatıroğlu

İşte ölümü aşmak… Yaşayan her varlıkta yaşayan olmak!

"Yunus Emre der hoca,
Gerekirse bin var hacca
Hepisinden iyice
Bir gönüle girmektir."
Yunus Emre

Gönül, ruha açılan kapı mıdır? "Akıl ülkesinin bittiği yerde gönül ülkesi başlar." diyen Pascal, ne demek istemiştir?

Gönül kelimesinin geçtiği cümleler fazla romantik mi geliyor size? Yoksa siz "Açlık kapıdan girince, aşk pencereden kaçarmış." diyenlerden misiniz? Ya da "İki gönül bir olunca, samanlık seyran olurmuş." diyenlerden mi?

Açıkçası açlığın, neyin açlığı olduğunu masaya yatırmak gerekir diye düşünüyorum. Samanlığın da bildiğimiz samanlık olmadığından eminim.

Ağız tadı der eskiler… O bir kez kaçtı mı, kelimeler boğazınıza düğümlenir.

Uzlaşmak mümkündür. Bir noktada buluşulur. Hiç olmadı eyvallah denir. Bir kişiyi inatla istediğimiz yere getirmeye çalışmaksa tacizden farksızdır.

Saygının olmadığı yerde, sevgi samimiyetini yitirir. Sempati duymak, yakın hissetmek, hoşlanmak, hayranlık duymak başka bir şeydir. Birlikte ortak alana katkıda bulunan iyileştirici hisler ve özgürleştirici düşüncelerde buluşmak, karşılıklı saygının da, sevginin de temelini oluşturacak gerçektir.

2 Haziran Pazar (Güneş günü)
Ay: İkizler (14:47 itibariyle) (01:51 boşlukta)
Güneş: İkizler
Hava enerjisi / Ay- Pluto üçgeni (01:52)

"sorumluluk"

Görüyor musun beni?
Görüyorum.
Kimim ben?
Senim ben!
Ne kadar?
Gördüğüm kadar.
Bu sana ne kazandırıyor?
Kendine bakmak mı? Yakınlaştığımı hissediyorum.
Neye?
Her şeye…
Her şey derken?
Her şey! Ben, sen, o… Ağaç, kuş, yollar, yolcular, kaya, deniz, balık…
Neyden kaçıyorsun?
Kendimden…
Nereye kaçıyorsun?
Kendime…
Kaç tane sen var ki?
Çok…
Olur mu öyle şey?
Olur tabii. Bak etrafına! Ne kadar çok çehre var değil mi? Ne kadar çok ruh hali… Ne kadar birbirinden farklı olduğunu düşünüp de ne kadar birbirine benzeyen bir sürü insan… Hatta canlı… Bir ağaçtan seni daha özel kılan ne ki?

Ben akıllıyım!
Aklın seni özel değil, sorumlu yapıyor. Sorumluluğunun farkında mısın?
Kime?
Kendine! İşte o yüzden herkese, her şeye…
Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları
- Peri tozu attım zamana
- Kanatlarımı seviyorum
- Tarih yeniye açılan kapıdır
- Bir kepçe daldır kalbine, şifa niyetine
- Hesap kapanıyor
- Dökülen yapraklar baharın ışığıdır
- Dünya sınavım
- Hatırlama zamanı
- Göklerin sırları
- Duyguların ötesindeki şehir
- Sırrı bilmek
- "Hayaller kurardık biz yıllar önce"
- Kendini anlamak
- Karanlık sokakların aydınlığı
- Nereye gidiyoruz?
- Güç kazanmak için
- Değişimin matematiği
- Büyümek istemiyorum anne
- Cesaret ve onur
- Yol almak
- Adalet, Karanlık ve Aydınlık
- Kaplumbağanın kazandığı bir yarış
- Kalbine dokunmak yaşamın
- El ele kutlanır hayat
- Bilinçaltı okyanusu
- Karanlıktan aydınlanmaya
- Sorumluluğunu almak düşlerin
- Mülkün temeli olan adalet
- Kalan sağlar
- Kafada çakan şimşek
- Aklın yolu
- Özgürlüğün basamakları
- Yol seni çağırıyor
- Yıldızlar yeryüzene iniyor
- Dünyada olmak
- Masallarda buluşuruz
- Aklın kervanı
- Güneşi hatırlatan
- Kalbin bereketi
- Yolun sırrı
- Sevgi ve sadakat
- Yılanın dansı
- Gümüş anahtar, altın anahtar
- Yeni yollar yeni zamanlar
- Hayalleri kadar zengindir insan
- Eskiden yeniye
- Kader programı
- Kalbin yolu
- Ben seni seçtim
- Savaşlar ve barışlar
- Sapla samanı ayırmak
- Ruhların rehberi
- Kanat çırpmak
- Aşk ve sevgi
- Özgürlük ve canlılık
- Doğan günün sırrı
- Düşler gerçeklere yürürler
- Kutsal ateşi yakma
- Gücün sırrı
- Hayaller ve gerçekler
- Zamanın ruhu
- Ruhun derin sularına doğru
- Tanrının kalemi
- Yaşamın büyüten yokuşları
- Kadersel bir eşik
- Ruhun saf ışığı
- Geleceğin ruhu
- Bugünde atılan tohumlar
- Eskinin değeri yeniye açtırdığı kanatta saklıdır
- Hakikate uyanmak
- Büyük Dönüşüm
- Tanrının tartısı
- Kalbin zaferi
- Zamana karşı kazandığımız zafer
- Suç yok, suçlu yok
- Arınma zamanı
- Yarının şarkıları
- Özgürlük seçim hakkıdır
- İnsanın en büyük keşfi aşktır
- Çocuk yarındır
- Sessizliğin çığlığı
- Yenilenen döngüler
- Gökyüzü ve yeryüzü
- Zamanı aşan öz
- Yeni zamanın yeni yolcuları
- Bilgeliğin kalbine doğru
- Savaşçı uyanıyor
- Sorular ve cevaplar
- Derin sulardan geniş ufuklara
- Sırrın berrak ışığı
- Aklımız biraz "düzenbaz ve yalancı"
- Karanlıktan doğan ışık
- Bir ben var bende, benden içeri...
- Derin suların sessizliği
- Şarkı söylemek lazım
- Yol ve değişim
- Çözülme ve saflaşma
- Akıl ve idrak
- Yol açılıyor
- Yolculuk başlasın
- Bir gün bir de bakmışsın... Hayat!
- Canlı olmak
- Fırtına sonrası doğan güneş
- Büyümenin sancısı
- Canlılık
- Yeni zamanın sırrıdır
- Ruh ve zaman
- Zamanın sırrı
- Ölüden diriye
- İçsel uyanış
- Asılı kalmak
- Savaşın anlamı
- Barışa doğru
- Yeni bir bilinç
- Sorumluluk, özgürlük ve teslimiyet
- Kalbin zaferi
- Kalpten akıla
- Söz büyüdür
- Yolun sırrı
- Yeninin doğumu
- Duygusal arınma
- Barışın yolu
- Baharın şarkısı
- Arınma ve yeniye hazırlık
- Büyük değişime hoşgeldiniz!
- Su akar, yatağını bulur!
- Ruhun diliyle konuşmak
- Yürümeye devam
- Biraz oyun zamanı
- İpleri ele almak
- Sevgiyi anlamak...
- Biraz esneyin!
- Yeni yılın ilk Dolunay’ı...
- Yeni yılın ilk haftası içimize dönmek isteyebiliriz!..
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE