HÜSEYİN AKDAĞ
huseyinakdag@anneoluncaanladim.com
Hayalleri kadar zengindir insan

15 Ekim - 21 Ekim 2018 haftası

15 Ekim Pazartesi Merkür (akrep)- Venüs (akrep) Kavuşumu (23:20)
"derin suların zenginliği"

Bugünün cevapları, geçmişin derinliklerinde saklıdır. Bir çocuğun hikayesinde, atalarının savaşlarının ürünleri saklıdır. Bir yetişkinin hikayesinde de dönemeçlerinde takındığı tavrın... Demek ki bizler nesillerimize hizmetteyiz. Değer, değer bilene verilir. Değer bilen, kendi değerini ortaya koyar. Bilmeyen, değersizleştirir sahip olduklarını ve zamanla onları yitirir. Değerini bildiğimiz şeyi koruruz. Bilmediğimizi yitirdiğimizi bile fark etmeyiz. Bir deneyim bize bir şeyleri sorgulatır, şanslıysak orada anlaşılır ve yeni bir hayat başlar bizim için, zararın neresinden dönsek kardır. Değilse battıkça batarız. Değerinin farkında ol seni var eden hikayenin ve bu hikayenin var olmasını sağlayan herkesin, her şeyin... Düşün ki bir yol var ve sen bunu fark ederek prens(es)i kurtarabilirsin. Kurtaracağın sensindir, bu kurtuluş, özgürleşmedir. Sence de bunun vakti gelmedi mi? Teşekkür et ve sadece sevdiğini söyle... Yolunu gör ve devam et. Sende olan, seninledir.

16 Ekim Salı İlk Dördün Ay Fazı (21:01) (23⁰ Oğlak 19’)
"kaderi yazan kalem"
Sezgiler bize somutlaşacak bir şeyi hatırlatır. "Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir." Perşembe, Jüpiter günüdür. Jüpiter, deneyime karşılık gelir. Çarşamba, Merkür günüdür. Merkür bilgidir. Bilgi, deneyime yön verebilir. İşte o zaman insan yaşamın ona neyi hatırlatmaya çalıştığının farkına varabilir.

19 Ekim Cuma Merkür (akrep)- Neptün (balık) Üçgeni (12:46) Merkür (akrep)- Mars (kova) Karesi (20:23)
"hayal edebildiğin kadar"
Hayal edemediğin bir şeyi gerçekleştirmezsin. Hayal edebildiği kadarıyla sınırlıdır insan! Sen kendini ne kadarıyla sınırladın? Hayallerini gerçekleştirmek fırsatlarının, kaynaklarının farkında olarak mümkündür. Şükür edemediğin müddetçe ötesine geçemezsin. Şükür, varlığını bereketlendirir. Bu daha fazlasını istediğin için değil, gerçekten mutlu olduğun ve bu mutluluğun motivasyonuyla varlığına yeni renkler katmak istediğin içindir. Zenginliğin senin renklerindir. Bu renkler varoluşu besler ve besleyen, mutlaka yine onun tarafından beslenir. Korkusunu besleyen korkuyla beslenir, öfkesini besleyen öfkeyle... İyi hisler iyi hissettirecek olanlarla buluşturur, kötü hisler kötü hissettirecek. Sen bugün hangi histesin?

15 Ekim Pazartesi (Ay günü)
Ay: Oğlak
Güneş: Terazi
Toprak enerjisi / Ay- Uranüs üçgeni (00:06) Ay- Satürn kavuşumu (05:40) Ay- Merkür sekstili (14:47) Ay- Venüs sekstili (16:04)

"yarının sorumluluğu"

Bugün, yarına gebedir. Dün, bugünü doğurmuştur. Bugünde ekilen tohum, yarında filizlenir. Ay oğlağı sevmez; çünkü Ay, duygularla ilgilidir. Hissedilenler, gerçeklerden çok daha farklı olmaya eğilimlidir. Oğlak, gerçeklerle ilgilidir. Tam da bu yüzden anlamaz Ay’ı, Ay da onu... Oğlak, sorumluluk demektir. Gerekeni yapmak onun işidir. İyi de bu hiç Ay’a göre değildir. Ay hissettiği gibi hareket etmek ister! Oğlak bilmez ki bunu! O hep yapması gerekeni yapmıştır. Bunun onu mutlu edip etmediğini düşünmemiştir bile! Doğru olanı, doğru kabul edileni yapmıştır. Farklı bir seçenek aklına bile gelmemiştir! Daha farklı neler yapabilirdik? Bunun için nereden başlayabilirdik? Hangi hisleri görmezden geldik? Hislerle gerçekleri nasıl buluşturabilirdik? Hangi hisler, neleri gerçekleştirmemize yardımcı olabilirdi? Şahit olduklarımız bize nasıl ilham olabilirdi?

16 Ekim Salı (Mars günü)
Ay: Oğlak
Güneş: Terazi
Toprak Enerjisi / Ay- Neptün sekstili (02:26) Ay- Pluto kavuşumu (11:53) Ay- Güneş karesi (21:01)

"büyük savaşlar"

Ne kadar en doğru olanı yapmış olursan ol, bunu ne kadar iyi yapmış olursan ol, bir yerde hiçbir anlamı olmayacak. Takdir bekleyeceksin, en azından fedakarlığımın farkında olsun, onu ne kadar sevdiğimi görsün diyeceksin. Görmeyecek! Ve çok haklı! Sen sadece içinden geleni yaptın ve bu kimseyi bağlamaz! Hesap kişilerden değil hesabı tutanın kendisinden sorulur. Öfkelendin mi? Kızdırdı mı bu seni? Oyununun farkında mısın peki? Gücünü nasıl kullandın? Madem bunun adı sadece paylaşmaktı, öyleyse neden hesap sormaya kalktın? Adil ol! Bu bir seçimdi. Hayır diyememenin de sorumluluğunu almak gerekirdi. Öğrenmediğimiz, öğrenemediğimiz her şeyden sorumluyuz. Bir şey yapıyorsan, sadece bunu kalbinde hissettiğin için yap ve bunu yapabildiğin için teşekkür et, her şeye...

17 Ekim Çarşamba (Merkür Günü)
Ay: Kova (10:35 itibariyle) (00:47 boşlukta)
Güneş: Terazi
Hava enerjisi / Ay- Jüpiter sekstili (00:49) Ay- Uranüs karesi (12:16)

"anladıkça değişenler"

Bir şeyi anlayıp anlamadığınızı anlamak için anladığınızı düşündüğünüz anın sonrasında bir şeylerin değişip değişmediğine bakın! Değişen bir şey yoksa anlamamışsınızdır. Tekrar dönün bir bakın! Dönmeseniz de sorun değil, zaten bir şeyler itinayla dönmenizi sağlayacaktır. "Aman döne döne yar geliyor." Anlamak, sandığımız kadar kolay değil, çok zekiyseniz bile! Öyle çok da zor değil; bununla birlikte biraz alışkanlıklara, alıştığımız düşünme şekline meydan okumayı gerektiriyor. Benzer bir şeyi benzer bir şekilde yaşıyorsak, günün sonunda yine kendimizi aynı yerde buluyorsak anlamamışızdır, bu net! Kendimizi kandırıyoruz! Anladığımızda kanat açıyor kalbimiz, döndüğümüzde hiçbir şey eskisi gibi olmuyor ve bu bizi sadece hafifletiyor. İşte en büyük zenginlik!

18 Ekim Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Kova
Güneş: Terazi
Hava enerjisi / Ay- Venüs karesi (02:43) Ay- Merkür karesi (12:10) Ay- Mars kavuşumu (14:49)

"savaşın kahramanı"

Herkesin yenik düşeceği bir an, bunu kolaylaştıran bir zayıf noktası mutlaka vardır. Yumuşak karnımız en çok sevgiyle ilgilidir. Ne kadar sert de dursak, hiç de öyle değilmiş gibi bir hava da yaratsak hepimiz sevmek, sevilmek, beğenilmek, arzulanmak, takdir görmek isteriz. Bunun aksini iddia eden bence çok da dürüst değildir. İnsan kendi karanlığını, o dokunmaktan kaçtığı, dokunulmasından korktuğu yeri, hep onu yenik düşüreni, bunun altında neyin olduğunu keşfettikçe büyür. Bizi güçlü kılacak tam da budur! Herkül’ün bile bir zayıf noktası vardır! Tüm kahramanların! Bununla barışmak gerekir. "Güç erkeğe, güzellik kadına verilir. Ama her şeyi yenen güç, yalnız güzelliğe yenilir." diyen Oscar Wilde, buna yakın bir şeyden bahsetmiş olabilir mi? Bence buradaki güzellik salt fiziksel olmanın çok ötesinde! Yumuşak karnınızı sevin! Çünkü o sizi "insan" yapıyor!

19 Ekim Cuma (Venüs günü)
Ay: Balık (23:20 itibariyle) (15:26 boşlukta)
Güneş: Terazi
Su enerjisi / Ay- Jüpiter karesi (12:45) Ay- Güneş üçgeni (15:27)

"yolculuğun armağanı"

Korkular bizi sürekli savunmada bırakır. Kaybetme korkusuyla yaptığımız her şey bize kaybettirir. Kendi içimizde onunla iletişim kurduğumuzda, korku bizi anlayışa taşır. Anlayış, değişen yaşam pratiği demektir. Korkular bizi kısıtlar, anlayış bize yeni yollar sunar. Neye anlayış gösteremezdiniz? Neye tahammül edemezdiniz? En kötü ne olurdu? Buradan nasıl çıkardınız? Buradan bile bir şekilde çıkabiliyorsak nedir bizi kilitleyen? İhtiyacımız olan öğrenmeye açmak değil midir sadece kendimizi? "Öldürmeyen her darbe güçlendirir." Hatta bir gün dönülür ve ona her şey için teşekkür edilir. Her şeyin içinde Tanrı vardır. Bazen onu anlamak hiç de kolay değildir. "Zaman her şeyin ilacıdır." İnsan, onu hasta edenin ne olduğunun iyileştikçe farkına varır. Hatta iyileşenin sadece fiziksel bedenimiz olmadığının, tıpkı hastalığın sebebinin sadece onunla ilgili olmaması gibi...

20 Ekim Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Balık
Güneş: Terazi
Su enerjisi / Ay- Uranüs sekstili (00:47) Ay- Satürn sekstili (07:25) Ay- Venüs üçgeni (12:43)

"geçmişten geleceğe"

Her şey anlamamız içindi bir gün her şeyin geçip gideceğini... Her yaranın iyileşeceğini, hatta artık iyileşmesinin bile anlamının kalmayabileceğini, canın bedenden uçup gideceğini, buradan huzur içinde ayrılabilmek için olduğunu her şeyin... Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Ne kadar sevdik, ne kadar seviliyoruz? Ne kadar koşullara bağlandı bu sevgiler? Sevmeler, sevilmeler, sevişmeler... Ne kadar tadını çıkardık mutluluğun, paylaşmanın, büyümenin, güzelleşmenin? Yaş aldıkça değil gönül aldıkça güzelleşir insan! Gönül alan, her yaşta güzeldir. Gönül gözü açık olanın gözlerine bakmak, bu dünyada çıkabileceğiniz en keyifli seyahattir. Sevmek değil, sevgide kalmak kolay değildir. Zaman türlü sınavlar olarak karşınıza dikilir. Sevginin ne olduğunu anlayan, şanslı olup da hatırlayan, hepsinin üstesinden gelir. Değilse kendi cehenneminin bekçisidir. Yakmak istediği kim varsa kendi ateşine odun olup önünde birikir. Herkes kendi ateşindedir. Bu ateşle ısınmak da yanmak da onun elindedir.

21 Ekim Pazar (Güneş günü)
Ay: Balık
Güneş: Terazi
Su enerjisi / Ay- Neptün kavuşumu (03:06) Ay- Merkür üçgeni (08:14) Ay- Pluto sekstili (12:32)

"zamanın ötesindeki sihirli dünya"

Hayal dünyasında yaşamak! İlizyon! Alkol veya uyuşturucuya meyletmesine sebep olan nedir insanın? Gerçeklerin boğucu duygusundan biraz uzaklaşma isteği mi? Hayatı biraz daha basit ve keyifli bir hale getirmek mi? "Biz sarhoş iken henüz üzüm yaratılmamıştı." diyen İbn Farıd aslında biz gerçeklerle boğulmadık, onların içinde kulaç attık, hayat olduğunu sandığımızdan çok daha basitti, anladık ve bunu anlayarak yaşadığımız her şey, çok daha keyifliydi mi demek istiyordu? Bahis şarabın ötesinde, belli! Bir- iki kadeh rakıdan kimseye zarar gelmez; bununla birlikte şişeler devrilirse siz de devrilirsiniz. Bedenimiz değerli! Biz onunla gerçekleştiriyoruz hayat denen bu yolculuğu! Yormayın onu! Sıkışan duygularla, kendinize acımalarla, kendinizi kurban ilan etmelerle, kalıplarla, kurallarla, sürekli zorunlulukların sırtına bindirdiğiniz ağırlığıyla yormayın onu! Arada bırakın kenara yaptığınız işi! Gökyüzüne bakın, ağaçlara bakın, doğaya bakın, insanlara bakın, hayaller kurun, keyifli hayaller, gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini düşünmeden! Bir şeyler yapın! Hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz umudunu yitirmeden! Bu halde olmak, ulaşacağınız sonuçtan değerlidir. O zaman her şey biraz daha basitleşir, keyif alır insan! Değilse kaçmak için ilk trene binecek ve ayıldığında tepesine binmiş bir baş ağrısından öteye gidemeyecektir. Bazen tadında bırakmayı da bilmek gerekir.

Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.


Yazarın Diğer Yazıları
- Peri tozu attım zamana
- Kanatlarımı seviyorum
- Tarih yeniye açılan kapıdır
- Bir kepçe daldır kalbine, şifa niyetine
- Hesap kapanıyor
- Dökülen yapraklar baharın ışığıdır
- Dünya sınavım
- Hatırlama zamanı
- Göklerin sırları
- Duyguların ötesindeki şehir
- Sırrı bilmek
- "Hayaller kurardık biz yıllar önce"
- Kendini anlamak
- Karanlık sokakların aydınlığı
- Nereye gidiyoruz?
- Güç kazanmak için
- Değişimin matematiği
- Büyümek istemiyorum anne
- Cesaret ve onur
- Yol almak
- Adalet, Karanlık ve Aydınlık
- Kaplumbağanın kazandığı bir yarış
- Kalbine dokunmak yaşamın
- El ele kutlanır hayat
- Bilinçaltı okyanusu
- Karanlıktan aydınlanmaya
- Sorumluluğunu almak düşlerin
- Mülkün temeli olan adalet
- Kalan sağlar
- Kafada çakan şimşek
- Aklın yolu
- Özgürlüğün basamakları
- Yol seni çağırıyor
- Yıldızlar yeryüzene iniyor
- Dünyada olmak
- Masallarda buluşuruz
- Aklın kervanı
- Güneşi hatırlatan
- Kalbin bereketi
- Yolun sırrı
- Sevgi ve sadakat
- Yılanın dansı
- Gümüş anahtar, altın anahtar
- Yeni yollar yeni zamanlar
- Hayalleri kadar zengindir insan
- Eskiden yeniye
- Kader programı
- Kalbin yolu
- Ben seni seçtim
- Savaşlar ve barışlar
- Sapla samanı ayırmak
- Ruhların rehberi
- Kanat çırpmak
- Aşk ve sevgi
- Özgürlük ve canlılık
- Doğan günün sırrı
- Düşler gerçeklere yürürler
- Kutsal ateşi yakma
- Gücün sırrı
- Hayaller ve gerçekler
- Zamanın ruhu
- Ruhun derin sularına doğru
- Tanrının kalemi
- Yaşamın büyüten yokuşları
- Kadersel bir eşik
- Ruhun saf ışığı
- Geleceğin ruhu
- Bugünde atılan tohumlar
- Eskinin değeri yeniye açtırdığı kanatta saklıdır
- Hakikate uyanmak
- Büyük Dönüşüm
- Tanrının tartısı
- Kalbin zaferi
- Zamana karşı kazandığımız zafer
- Suç yok, suçlu yok
- Arınma zamanı
- Yarının şarkıları
- Özgürlük seçim hakkıdır
- İnsanın en büyük keşfi aşktır
- Çocuk yarındır
- Sessizliğin çığlığı
- Yenilenen döngüler
- Gökyüzü ve yeryüzü
- Zamanı aşan öz
- Yeni zamanın yeni yolcuları
- Bilgeliğin kalbine doğru
- Savaşçı uyanıyor
- Sorular ve cevaplar
- Derin sulardan geniş ufuklara
- Sırrın berrak ışığı
- Aklımız biraz "düzenbaz ve yalancı"
- Karanlıktan doğan ışık
- Bir ben var bende, benden içeri...
- Derin suların sessizliği
- Şarkı söylemek lazım
- Yol ve değişim
- Çözülme ve saflaşma
- Akıl ve idrak
- Yol açılıyor
- Yolculuk başlasın
- Bir gün bir de bakmışsın... Hayat!
- Canlı olmak
- Fırtına sonrası doğan güneş
- Büyümenin sancısı
- Canlılık
- Yeni zamanın sırrıdır
- Ruh ve zaman
- Zamanın sırrı
- Ölüden diriye
- İçsel uyanış
- Asılı kalmak
- Savaşın anlamı
- Barışa doğru
- Yeni bir bilinç
- Sorumluluk, özgürlük ve teslimiyet
- Kalbin zaferi
- Kalpten akıla
- Söz büyüdür
- Yolun sırrı
- Yeninin doğumu
- Duygusal arınma
- Barışın yolu
- Baharın şarkısı
- Arınma ve yeniye hazırlık
- Büyük değişime hoşgeldiniz!
- Su akar, yatağını bulur!
- Ruhun diliyle konuşmak
- Yürümeye devam
- Biraz oyun zamanı
- İpleri ele almak
- Sevgiyi anlamak...
- Biraz esneyin!
- Yeni yılın ilk Dolunay’ı...
- Yeni yılın ilk haftası içimize dönmek isteyebiliriz!..
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE