HÜSEYİN AKDAĞ
huseyinakdag@anneoluncaanladim.com
El ele kutlanır hayat

17 Haziran - 23 Haziran 2019 haftası

17 Haziran Pazartesi 25⁰ Yay 53’ Burcunda Dolunay (10:30)

"gezgin, öğrenci, filozof, yüce rahip, misyoner" (yay)
"anlamak ve düşünmek" (dolunay)

"Gördüklerim ve olduğunu kabul ettiklerim!"

Dikkat Çeken Vurgular
Ay- Jüpiter kavuşumu (yaklaşan açı)
Jüpiter (4. Ev)- Neptün (8. Ev) karesi (partil ve sinister)
Dolunay 5.- 11. Ev
Asc Aslan (Düzenleyici Güneş)
KAD- Merkür- Mars Stelyum (Düzenleyici Ay)
Mc Boğa (Venüs İkizler- 10. Ev)

"ruhu ışığı"

Parlamak! Bizler bir yıldız olan Güneş miyiz yoksa onun ışığını yansıtan Ay mı? Güneş bizim yeteneklerimiz ve onları geliştirmemizi sağlayan aklımız mı? Ay bizim duygularımız mı? Duygular, yeteneklerimiz ve onları geliştirmemizi sağlayan aklımızla mı görünürlük kazanıyor? Parlamak; yaratıcılığımızı, kalbimizi kattığımız hislerimizin, herkesin kendi kalbine açılan kapı mı olması?

Şahit olduklarımız, ilham olur. İlham, yaratıcılığı tetikler ve ortaya ölümsüz eserler çıkar. Bize ilham olan, artık herkese ilham olur. Biri ona bir şey katar, bir diğeri başka bir şey... Uzar gider. İşte yaşam!

Gördüğün, senden yansıyanla renklenir. O renkler, herkesin kendi renkleriyle harmanlanır. Ruh zenginliği, bereket olur. Herkes bir yoldan gider, her yolcu, bir diğer yolcuya umuttur.  
Dünya, birlikteliğin değer kazandırdığı bir yerdir; bununla birlikte herkes kendinden sorumludur. Kimse, kimse için doğmamıştır; bununla birlikte her doğan, hepimizde doğar; tıpkı her tamamlananın, hepimizde tamamlandığı gibi... Nesillerin savaşları vardır, ganimetlerinin nesillere miras bırakılacağı...

Kafanı kuma gömmek, yaşama sırtını dönmektir. Gördüklerin ışığında kendine ilerlemekse zenginliğin kendisi! Bir tek yol yoktur; tam da bu yüzden her yol, ona çıkar. Ona çıkmayan yol, gerçek değildir.  

Nereye gideceğinden çok daha önemlidir ona doğru gitmenin seni beslediği, zenginleştirdiği bir hayalinin olması... Burada sadakat öğrenilir. Seni zenginleştirecek olan, deneyimlerindir; ancak unutmamak gerekir: Yaşamın hiçbir zaman bildiklerinden ve deneyimlediklerinden ibaret olmadığını anladığında, ruhun ışığına kavuşabilecektir. Burası, ezberler bozuldukça değer kazanan bir yerdir.

18 Haziran Salı Satürn (oğlak)- Neptün (balık) sekstili (14:46) ve Merkür (yengeç)- Mars (yengeç) kavuşumu (19:04)

"sınır ötesi, sorumluluğunu almamak, kontrolü kaybetme korkusu, otoritenin idealize edilmesi, otoritenin temelini oymak, arınma ve rafine olma dersleri, suçluluk ve zararı karşılama" (Satürn- Neptün)
"iddialı iletişim, keskin ve hızlı düşünme, rekabetçi düşünceler, kardeşler arası çekişme, düşünceyi eyleme geçirme" (Merkür- Mars)

"zamanı yönetmek"

Hiçbir şey yapasım yok! Ne yapasın yok mesela? Kalkıp da şu işleri halledesim yok! Hangi işleri? Yapmam gerekenler! Ne yapman gerekiyor? Dalga mı geçiyorsun? Hayır, soruyorum sadece, anlatmazsan nasıl bilebilirim? Şunlar işte, ....

Ne seni durduran? Yapmak zorunda hissediyor olmak! Diyelim ki yapmadın, ne olur? Eninde sonunda yapacağım. Yapman sana ne katacak? Şu, şu, şu... Tüm bunlar sana nasıl hissettirir? İyi hissettirir. Tüm bu dediklerini yapman için ne kadar zamana ihtiyacın var? Şu kadar. Ne zaman başlamak istersin. Bilmiyorum. Bugün yapma mesela! Bitmez ki o zaman!
Ne zamana yetiştirmen lazım? Şu zamana... Öyleyse yarın şu kadar saatini buna ayırırsan bu iş tamam! Evet. Bugün dinlen hadi! Hatta öyle iyi hissettirecek, erteleyip durduğun bir şeyi yap ki keyfin yerine gelsin! Öyle mi diyorsun? Evet, neden olmasın!

Sen ne yaptın şimdi? Sadece zamanla daha bilinçli bir ilişki kurmana yardımcı oldum. Zamanı yönetmek, yapamadığın şeylerin pişmanlığını taşıyarak daha çok vakit kaybetmekten çok daha iyidir. Dinlenmeye ihtiyacın varsa dinlen! Ardından asla üstesinden gelemeyecekmişsin gibi görünen birçok şey çok daha kolay gelecektir. Sen köle değilsin, kendi yaşamının efendisisin. Hepimizin sorumlulukları var, aksi mümkün değil. Kendinle ve zamanla daha iyi bir ilişki kurduğunda, her şey yerini bulacaktır.

19 Haziran Çarşamba Merkür (yengeç)- Pluto (oğlak) karşıtlığı (13:55)

"bilginin gücü, dilin gücü, öldürücü sözcükler, gizli bilgi, araştırmacı, zehirli kalem, iletişim yoluyla sabotaj, toplumun karanlık düşünceleri" (Merkür- Pluto)

"yeri, göğü bilmek"

Toplumu bilmek, insanın en ilkel boyuttaki dinamiklerini bilmektir. İnsanı bilmek, kendine daha tarafsız bakabilmektir. Hikayenin başlangıcını bilmek, nasıl sürdüğünü, nereye vardığını, nasıl vardığını...

Ensemizde kim vardır? Ölüm vardır, güç vardır, güce sahip olan, gücümüz olabileceğine inandığımız vardır. "Ben giderim, adım kalır." diyen Aşık Veysel, geride bırakacağının ne olduğunu düşünmüş müdür yoksa sadece kalbine mi kulak vermiştir?

Kalp bizi yanıltmaz. Yeter ki kalp ile nefis birbirine karışmasın! "Akıl ülkesinin bittiği yerde gönül ülkesi başlar." diyen Pascal! Öyleyse aklıselim (sağduyu) ile hareket etmeyenin kalbi, karanlığına açılmış kapıdır ve oradan etrafa saçılanlar, kendi canavarlarıdır. İnce bir çizgi...

"Nefsini bilen Rabbini bilir." Nefis, bahsettiğimiz canavardır, başka bir deyişle vahşi hayvan; ehlileştirdiği ya da ona yem olduğu... Rab, efendi demektir. Kendi kendisinin (nefsinin) efendisi olmayan (kendini bilmek); yeri ne bilir, göğü ne bilir? Yeri, göğü bilmeyen; sevmeyi, sevilmeyi ne bilir? Öylesine ne denir?

20 Haziran Perşembe Mars (yengeç)- Pluto (oğlak) karşıtlığı (06:26)

"ölümüne savaşmak, hayatta kalma mücadelesi, kazanmaya zorlama, gücün dayatılması, cinsel güç, örtülü öfke" (Mars- Pluto)

"Tanrının kalbi"

Herkesi kandırabilir insan! Kendini kandırabilir mi? Vicdan dediğimiz, doğarken başımıza dikilir ve son nefesimize kadar varlığımıza bekçidir. Öyle anlar gelecektir ki sağ yanımıza iyi melekse sol yanımıza kötü melek dikilecektir. Kötü melek bize nefsani düşler gösterecektir. İyi melek, erdem yoluna işaret edecektir.

İki yol! İkisi de aynı yere çıkacaktır; bununla birlikte insan o an bunu bilemeyecektir. Ya nefsine yenilecek, gördüğünün bir serap olduğunu fark edene kadar çamur içinde yüzecektir ya da erdemli (ışıklı, akıllı) bir yol izleyerek son nefesini verirken büyük ışığa (ortak akla) yürüyebilecektir.

Kaybetmekten korkanlar ile kaybetmenin yoldan başka bir şey olmadığını anlayanların yolu, bir yerde kesişecektir. Buradan herkes kol kola bir diğer dünyaya geçecektir. Kimse kimseden daha özel değildir. Burası işbirliği yeridir. Sağdan, soldan... Ayrımların sona erip sevgi dediğimiz bir tek ışığın baki kaldığı yer, Tanrının kalbidir. Savaş, burada sona erecektir. 

21 Haziran Cuma Neptün Gerilemesi (balık) Başlıyor (17:55) ve Güneş Yengeç Burcuna Geçiyor (18:54)

"kahin, hayalperest, deli, içkici, mistik, kurban, vizyon sahibi" (Neptün)
"mistik, hayalci, şair, pandomimci, kahin, hayırsever" (balık)
"eski defterlerin açılması, yarım kalan işleri tamamlama" (geri hareket)
"kral, kahraman, baba, şef" (Güneş)
"anne, tedavici, görülmez insan, şair" (yengeç)

"his denizinde seçilip beğenilip alınanlar"

Hayale daldım. Bir zaman, bir mekan, birkaç insan ve yeri, göğü yaratan... Tanrıyla yaptığımız işbirliğidir yaşam! Hiç buradan bakmış mıydınız? Engelleri koyan, engelleri kaldıran... Yavaşlatan ve hızlandıran... Vazgeçmeyen... Güneş’in etrafında dansını sürdüren... Bir hayal olan ve bir gün o gemiye binip limandan ayrılan...

Tanrının gördüğü rüya mı insan? Yok oluş mu içinde gerçeğin doğuşunu saklayan? Karanlık, tüm bilginin kaynağı mıdır? Hayat bize ona sorduğumuz soruların cevabını mı verir? Ne sordunuz bugün ona? Hangi rüyayla açtınız gözlerinizi günün ışığına? Umudum var aslında, ummadıklarıma da kapamadım kalbimi, benden daha fazlasını düşünen birileri vardır belki sonsuzluğun kuytularında...

Aile, anne, baba, kardeş, akraba, doğduğun topraklar, ilk arkadaşlıklar, bir an görünüp kaybolmuş gibi zihnimizin çok gerisinde kalmış olanlar... Kalbimizi kıranlar ve hala acıdığını unuttuklarımıza şifa olanlar... Yaşam... Yaşayanlar... Yaşatanlar... His denizinde seçilip beğenilip alınanlar... Gelip giden yolcular... Bizi bizimle buluşturanlar... Vaktidir.

23 Haziran Pazar Venüs (ikizler)- Jüpiter (yay) karşıtlığı (19:44)

"geniş ve engin duygular, iyi hayat, zenginlik, anlama değer verme, zevki Tanrı kabul etme" (Venüs- Jüpiter)

"kendini sonsuz zannetme"

Sevmek, her şeyin başladığı yere geri dönmek demektir. "Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü." (Yunus Emre) Var edeni görmek, var olana başka bir gözle bakmak demektir. Tanrının gözüyle bakmak, yaratıcının gözünden yaratılanın sakladığı sırra şahit olmak...
Gördüklerimiz, ancak onları büyük resimde bir yere koyabildiğimizde anlam taşır. Simsiyah bir tablo düşünebiliyor musunuz? Bununla birlikte renklerin dans ettiği bir tabloda, siyah dokunuşlar, büyük anlam taşır. İşte yaşam okyanusundaki dalgaları da böyle görmek gerekir.

Sevmek, ortalık süt liman olduğunda değildir. Sevmek, fırtına sonrası doğacağından emin olduğumuz güneştir. O güneş, haddini bilir. Değilse var olan her şey kendini sonsuz zannedecektir ki değildir. 

17 Haziran Pazartesi (Ay günü)
Ay: Oğlak (19:13 itibariyle) (11:29 boşlukta) (Dolunay 25⁰ Yay 53’)
Güneş: İkizler
Toprak enerjisi

"sorumlu mu sorunlu mu"

Sorumluluk duygusu gelişmiş insanlar, sorumluluk duygusunu abartmış insanlar ve sorumluluk duygusundan yoksun insanlar... Hangisi olduğunuzu düşündünüz mü hiç?
Her türlü abartının sonu bununla yüzleşeceğiniz bir sınavın içinde kendinizi bulmaktır. Sınırları olmayanın, gerçekleri de yoktur. Nerede duracağını bilmeyen, acemidir. Acemi sevmeler, acemi işler, acemi samimiyetler, acemi haller...

Acemi şansı, ağza çalınan baldır. Onun tadına kanıp işlerin böyle yürüyeceğini sananlar, çuvallamaya koşmaktadır. Seyredin. Hepimiz gördüklerimizde bir parça varızdır. Saygılar...

18 Haziran Salı (Mars günü)
Ay: Oğlak
Güneş: İkizler
Toprak Enerjisi / Ay- Uranüs üçgeni (05:29)

"başlamanın sorumluluğunu almak"

Başlangıç yapamayan beceriksizler, daha iyisi yapabileceklerini bildikleri için bir türlü başlayamadıklarını iddia ederler. Bu kendine güvensizliğin göstergesidir. Kocaman da bir kibir vardır burada, onun yaptığı en iyisi olmalıdır. İlkler en iyisi olmak için değil, daha iyisini yapabileceğinden emin olmak içindir; çünkü bir şey yapabilmiş olan, çok daha iyisini yapabileceğini söyleyip daha bir başlangıç bile yapamamış olandan daha değerlidir.

Lafla peynir gemisi yürümez! İcraat şekerim! Taşları yerinden oynatamayan hiçbir şey başarı değildir. Başarı, düşündüren ve kişiyi olduğu yerden daha ileri bir yere sıçratabilendir. Aynı duyguda dönüp duruyorsanız, hala aynı şeye methiyeler okuyorsanız El Fatiha! Ölmüşsünüz. Başarı, değişimi başlatmaktır. Bu da dışarıda değil, içeride başlar. Başladınız mı?

19 Haziran Çarşamba (Merkür Günü)
Ay: Oğlak (14:17 boşlukta)
Güneş: İkizler
Toprak enerjisi / Ay- Satürn kavuşumu (06:53) Ay- Neptün sekstili (06:58) Ay- Mars karşıtlığı (13:21) Ay- Pluto kavuşumu (14:16) Ay- Merkür karşıtlığı (14:18)

"kazanmak ve kaybetmek"

Öyle bir an gelir ki başarıp başaramadıklarımız önümüze dikilir. Aşmamız gerektiğini bilmemize rağmen aşamadıklarımız... Duygu denizinde boğulurken önümüzü göremediklerimiz... Tosladığımız ağacın bizde yarattığı etki... Neden daha dikkatli olmadık?

Hayat öyle bir yer ki ne aptallığa tahammülü var ne de kendini fazla akıllı sanmaya... Kendini sağlama aldığını sananlara öyle hikayelerle geliyor ki... Hiçbir şeyin yok mu? Şu an çok şeye sahipken bir anda her şeyini kaybetmiş de olabilirdin! Bu bir teselli mi? Değil!
Hiçbir şeyi olmayanın, arzu ettiği şeylere sahip olmak için emek harcamayanın, birçok şeye sahipken bir anda her şeyini kaybedenden farkı vardır. Biri kazanmanın yolunu bilmiyordur. Diğeriyse biliyordur ve bir yerden başlayabilir. Sizi kaybettikleriniz değil, daha önce hiç kazanmamış olmanız korkutsun.

20 Haziran Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Kova (05:00 itibariyle)
Güneş: İkizler
Hava enerjisi / Ay- Uranüs karesi (15:56)

"yarınlar"

Kanatlarını açmak yarınlara... Yarınlarda bizi bekleyen nedir? Ya da belki daha önce sorulması gereken soru şu olmalıdır: Ne değildir? Ne olmadığında bu, yarınları hak ettiği ışığa kavuşturmak demek olur?

Yarınlar, yaratıcılıktan uzak bir varlık değildir; zira hazıra dağ dayanmaz. Kendini yenilemeyen tüm kaynaklar bir gün kurumaya mahkumdur. Ha bir tek ben varım, ancak ben varsam var demek de değildir; çünkü bir elin nesi var, iki elin sesi var ve akıl, akıldan üstündür.

Yarınlar, güçlü olmak için kimsenin üzerine basmak değildir, kalp kırmak değildir, hırs ve kin değildir, birilerine bir şeyleri ispatlamak için yaşamak değildir, öfke denizinde yüzerek kıyıya çıkmaya çalışmak değildir. Bunların hepsi yolculuğun bir parçası olabilir; bununla birlikte asla varacağımız yerde bizi arzu ettiğimiz yere getirecek olan değildir.

21 Haziran Cuma (Venüs günü)
Ay: Kova (17:00 boşlukta)
Güneş: Yengeç (18:54 itibariyle)
Hava enerjisi / Ay- Venüs üçgeni (10:41) Ay- Jüpiter sekstili (17:01)

"dünya"

En son ne zaman rutini kıracak bir şey yaptınız? Uzun zamandır yapmadığınız; yapmayı çok arzuladığınız bir şey için fırsat yarattınız? Küçük şeyler bazen öyle iyi gelir ki... Zihnin ezberi bozulur, sanki bir akvaryumdaymış gibi aynı şeylere şaşırıyormuş gibi yapmaktan kurtuluruz, Cem Yılmaz’ın böyle bir esprisi vardı, balığın hafızasını masaya yatırmıştı, buraya yakışacak gibi: "A, deniz kabuğu! A, dalgıç! A, hazine sandığı!" Dön geriye! "A, hazine sandığı! A, dalgıç! A, deniz kabuğu!" Böyle mi olduk? Nasıl çıkacağız bu kısır döngüden?

Hayatınızda diğerlerine benzemediğini düşündüğünüz kaç kişi var? Size ne katıyor, neyi fark ettiriyorlar? Geçenlerde evli, çocuklu bir lise arkadaşımın konuğu oldum. Tatlı mı tatlı bir oğlu vardı. Anlatıyor. Bir baktım ben de aynılarını yaşamışım çok yakın bir zamanda, sadece ben bunu kedimle yaşamışım; bununla birlikte ana fikir aynı! Başka bir yerden baktım, demek ki bu deneyimin bana hatırlattığı bir şey var ve benim de bu hatırlayışa ihtiyacım var dedim.

Deneyimime daha farklı yaklaştım, aynı yıl doğumlu olduğumuz için benzer yaş döngülerinden geçiyorduk. Hikayeyi anlamaya başladığımı fark ettim. Hiçbir esaret kendi hikayenizin esiri olmak kadar acı verici değil! Kırmak gerek zincirleri! Benzer insanlar, size yakın yaşamlarla sınırlandırmayın kendinizi! Dünya acı çekmek için değil, ufkumuzu genişletip yolu açmak için!

22 Haziran Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Balık (17:01 itibariyle)
Güneş: Yengeç
Su enerjisi / Ay- Güneş üçgeni (18:57)

"hayaller"

Bir hayalim var. Bir gün bu hayalim gerçekleşir mi yoksa ben bu hayal ile hayal olur gider miyim, bilmiyorum. Yine de bu hayalim beni neşelendiriyor. Bir adım daha yaklaştığımı hissediyorum bazen mesela, içime sevinç doluyor. Sizin de bir hayaliniz var mı?

Ben sadece masum insanların hayal kurabileceğine inanıyorum. Kalbinin yumuşak olması gerekir, zihninin özgür, hayal kurabilecek bir insanın... İçinde sevgi olmayanın da hayal kurmaya fırsatı olmuyor. O kadar çok kişiyle, o kadar çok savaş halinde oluyor ki hangi ara hayal kuracak? Halbuki o hayaller çıkarmadı mı bizi hep yola?

Bir gün bir yuvam olacak biliyorum, bir atölyesi olacak, bahçesi, kuş sesleri... Huzurlu uyanmalar, yorulmadan çalışmalar, keyif dolu buluşmalar... Su sesi de olsun! Sevdiğimin gözlerinin içine baktığımda duyduğum huzur, el ele başarmanın mutluluğu da lütfen! Tek kişilik zaferleri sevmiyorum. Birlikte olsun! Büyümek bu değil mi?

Eskiden hayal kırıklıkları korkuturdu beni, artık değil! Biri beni terk eder diye korkmuyorum mesela, hayalimin kahramanı o değilmiş diyorum, yolumdan çekildi, benim yolculuğumsa devam ediyor.

Eskiden insanlar üzerine hayaller kurardım, şimdi insanları hayallerime göre, onu tanıdıkça bir yerlere koyuyorum. Olabildiğince tarafsız olmaya çalışıyorum. Her ne kadar Perşembe’nin geleceği Çarşamba’dan belli olsa da bir şans vermek lazım değil mi? O şans sadece karşımızdakine değildir, aynı zamanda kendimizedir de! Öğrenmek içindir bu şans, belki de hatırlamak! O değil mi? Üzülmeyin; çünkü o sizi, ona, bir adım daha yaklaştırdı. Cevabı bulduğunuzda, geriye sadece her şey için koca bir şükran kalacaktı.

23 Haziran Pazar (Güneş günü)
Ay: Balık
Güneş: Yengeç
Su enerjisi / Ay- Uranüs sekstili (04:24)

"ışığın yükseldiği yer"

Galiba oraya çok yaklaştım ya da epey bir uzağım. Kestiremiyorum. Siz görebiliyor musunuz oradan bakınca, tam olarak neredeyim? Yaklaştım mı yoksa çok mu uzağım? Her şeyi bıraksam mı yoksa her şeye rağmen devam mı etsem?

Devam et; çünkü azmin elinden kurtulmaz hiçbir şey! Hem öyle bir şey ki aksi yaşamak olmamalı senin için, öylesine tutkuyla bağlı olduğun bir yolda yürümelisin, bunu başardığında başarı da bereket de peşi sıra gelir. Bana güvenebilirsin.

Hepimizin hayali pop star olmaktı değil mi? Elimize mikrofon kabul ettiğimiz bir şey alır, şarkılar söylerdik. Hemen fark edileceğiz, elimizden tutulacağı gibi baş köşeye koyacaklar bizi sanırdık. Ben öyle sanırdım en azından, en azından şimdi dönüp baktığımda, bunu daha bir fark ediyorum.

Çok çalışmak gerek, bedeli var her şeyin, birçok yol var, her yolun başka başka zorlukları, başka başka kolaylıkları var. Kimseyi kendinden daha şanslı ya da şanssız görme, şansını küstürme, herkesin şansı, kendi doğasıyla uyum içinde olandır. Kendini reddederek kazandığın, seni hasta etmekten ileri gidemez. Ya bu hastalık kronikleşir ya da öyle bir yere gelirsin ki iyileşmek için kendinden vererek kazandığın her şeyden vazgeçmen gerekir.

Hayaller güzeldir, en güzeliyse gerçekleşebilmiş olanlardır. Hayaller, yola çıkmamızı sağlar, yolsa bizim kendimize gelmemizi! Ey kendine gelenler, keşfettiniz mi ışığın nereden yükseldiğini? Öyleyse birlikteyiz, el ele devam edeceğiz, aksini düşünemeyiz!

Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları
- Peri tozu attım zamana
- Kanatlarımı seviyorum
- Tarih yeniye açılan kapıdır
- Bir kepçe daldır kalbine, şifa niyetine
- Hesap kapanıyor
- Dökülen yapraklar baharın ışığıdır
- Dünya sınavım
- Hatırlama zamanı
- Göklerin sırları
- Duyguların ötesindeki şehir
- Sırrı bilmek
- "Hayaller kurardık biz yıllar önce"
- Kendini anlamak
- Karanlık sokakların aydınlığı
- Nereye gidiyoruz?
- Güç kazanmak için
- Değişimin matematiği
- Büyümek istemiyorum anne
- Cesaret ve onur
- Yol almak
- Adalet, Karanlık ve Aydınlık
- Kaplumbağanın kazandığı bir yarış
- Kalbine dokunmak yaşamın
- El ele kutlanır hayat
- Bilinçaltı okyanusu
- Karanlıktan aydınlanmaya
- Sorumluluğunu almak düşlerin
- Mülkün temeli olan adalet
- Kalan sağlar
- Kafada çakan şimşek
- Aklın yolu
- Özgürlüğün basamakları
- Yol seni çağırıyor
- Yıldızlar yeryüzene iniyor
- Dünyada olmak
- Masallarda buluşuruz
- Aklın kervanı
- Güneşi hatırlatan
- Kalbin bereketi
- Yolun sırrı
- Sevgi ve sadakat
- Yılanın dansı
- Gümüş anahtar, altın anahtar
- Yeni yollar yeni zamanlar
- Hayalleri kadar zengindir insan
- Eskiden yeniye
- Kader programı
- Kalbin yolu
- Ben seni seçtim
- Savaşlar ve barışlar
- Sapla samanı ayırmak
- Ruhların rehberi
- Kanat çırpmak
- Aşk ve sevgi
- Özgürlük ve canlılık
- Doğan günün sırrı
- Düşler gerçeklere yürürler
- Kutsal ateşi yakma
- Gücün sırrı
- Hayaller ve gerçekler
- Zamanın ruhu
- Ruhun derin sularına doğru
- Tanrının kalemi
- Yaşamın büyüten yokuşları
- Kadersel bir eşik
- Ruhun saf ışığı
- Geleceğin ruhu
- Bugünde atılan tohumlar
- Eskinin değeri yeniye açtırdığı kanatta saklıdır
- Hakikate uyanmak
- Büyük Dönüşüm
- Tanrının tartısı
- Kalbin zaferi
- Zamana karşı kazandığımız zafer
- Suç yok, suçlu yok
- Arınma zamanı
- Yarının şarkıları
- Özgürlük seçim hakkıdır
- İnsanın en büyük keşfi aşktır
- Çocuk yarındır
- Sessizliğin çığlığı
- Yenilenen döngüler
- Gökyüzü ve yeryüzü
- Zamanı aşan öz
- Yeni zamanın yeni yolcuları
- Bilgeliğin kalbine doğru
- Savaşçı uyanıyor
- Sorular ve cevaplar
- Derin sulardan geniş ufuklara
- Sırrın berrak ışığı
- Aklımız biraz "düzenbaz ve yalancı"
- Karanlıktan doğan ışık
- Bir ben var bende, benden içeri...
- Derin suların sessizliği
- Şarkı söylemek lazım
- Yol ve değişim
- Çözülme ve saflaşma
- Akıl ve idrak
- Yol açılıyor
- Yolculuk başlasın
- Bir gün bir de bakmışsın... Hayat!
- Canlı olmak
- Fırtına sonrası doğan güneş
- Büyümenin sancısı
- Canlılık
- Yeni zamanın sırrıdır
- Ruh ve zaman
- Zamanın sırrı
- Ölüden diriye
- İçsel uyanış
- Asılı kalmak
- Savaşın anlamı
- Barışa doğru
- Yeni bir bilinç
- Sorumluluk, özgürlük ve teslimiyet
- Kalbin zaferi
- Kalpten akıla
- Söz büyüdür
- Yolun sırrı
- Yeninin doğumu
- Duygusal arınma
- Barışın yolu
- Baharın şarkısı
- Arınma ve yeniye hazırlık
- Büyük değişime hoşgeldiniz!
- Su akar, yatağını bulur!
- Ruhun diliyle konuşmak
- Yürümeye devam
- Biraz oyun zamanı
- İpleri ele almak
- Sevgiyi anlamak...
- Biraz esneyin!
- Yeni yılın ilk Dolunay’ı...
- Yeni yılın ilk haftası içimize dönmek isteyebiliriz!..
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE