HÜSEYİN AKDAĞ
huseyinakdag@anneoluncaanladim.com
Gücün sırrı

09 Temmuz - 14 Temmuz 2018 haftası

9 Temmuz Pazartesi Merkür- Jüpiter Karesi
Merkür aslanda, Jüpiter akrepte ve retro, bir yanımız parlamak, ortalığa kendini saçmak isterken, bir yanımız fırtınaların içinde, kapana kısılmış hissediyor. Kendi içinde büyümeye kendini açabilir misin? Daha derinden yükselen bir ışıkla hayata sevgini katabilir misin? Kalbini açabilir misin karanlığa? Olmaması, sana bir şeyi hatırlatmaya çalışıyor olabilir? Neyi abartmış olabilirsin? Nerede potansiyelini göz ardı ediyorsun? Nerede acele ediyorsun? Neye kapatmış olabilirsin kendini? Nerede neyi dost kabul etmek sürecin akışına yeni bir yön verme şansı kazandırır? Dost her zaman bizim işlerimizi kolaylaştıran olmayabilir. Orada bizim duracağımız yerin farkına varmamız gerekir. Böylelikle taşlar yerini bulabilecektir. Sizi zorlayanı reddetmeyin, onunla doğru bir tavırda birleşin. İşte bizi genişletecek olan budur. Bakmadığın bir yerden bakmak, görmediğin bir şeyi görmek...

10 Temmuz Salı Venüs Başakta ve Jüpiter Geri Hareketinin Sonu
Canım Venüs, aslandaki tüm samimiyetiyle parladığı, assolist edalarıyla ortalığa hınzır bakışlar fırlattığı bir yolculuğun sonunda düşük konumda olduğu başakta karşımıza Külkedisi olarak çıkıyor.  Venüs bizim değerlerimiz, sevgimiz, buluşmalarımız, bu buluşma içerisindeki süreçlerimiz, uyum yeteneğimiz, denge kurabilmemiz, estetik anlayışımızla ilgilidir. Başak hep daha iyinin peşindedir; halbuki Venüs için güzellik olduğu halin içindedir ve sadece onu açığa çıkarmak gerekir. Daha iyi olanın, senin, olduğu haline kalbini açman olduğunu fark edebilir misin? En kutsal ışık olan emeği önce kendine akıtmaya başlayıp senden yükselenin hayata karışmasına izin verebilir misin? Sende ne varsa etrafında da o oluyor. Sevmek, beklentilerin karşılanması değil, beklentilerin ötesindeki bir deneyimin seni taşıdığı yerle ilgili! Var edeni, var olanı sev ve bu yolculuğun sana armağanı olan saflaşmayı! Her şey yavaş yavaş yerini bulur. Kusur bulma, çözüm bul! Kimsenin işine karışma, işine bak! Seçimlerine saygı duy ve birlikteliğinizi keyifli kılanın ne olduğunun farkına var.

Mart ayından bu yana sürmekte olan Jüpiter geri hareketi sona eriyor. Bir gezegenin geri hareketi, onun temsil ettiği boyutun içe döndüğü yerdir. Jüpiter, inançlar, deneyimler, zenginlik, ufkumuz, büyüme ve genişlemeyle ilgilidir. Geri hareket boyunca bu boyutu daha içsel olarak deneyimledik. Jüpiter akrepteydi, bizi bir şeylerin sonunun geldiğini, bazı şeylerin dönüşmesi gerektiğini, bitişlerin yeni başlangıçlara yer açtığını anlamaya çağırdı. Bırakamadıklarımız, vazgeçemediklerimiz, içinde kendimizi kaybolmuş hissettiklerimiz olurken geride bırakıp önümüze bakabildiklerimiz, yeni bir yolculuğun parlamasına izin verebildiklerimiz oldu. İleri hareket, geride bırakabildiklerimizin armağanını verirken bırakamadıklarımız kendimizi nasıl da boğucu bir kalabalığın ortasında bulacağımızın habercisi oluyor. Kendinize, yolunuza, armağanınız olan tüm bu deneyime, onun size anlatmak istediğine yer açın. Anla ki son yok, bitişler ve başlangıçlar, gelişler ve gidişler, uzaklar ve yakınlar, dün ve bugün, evrenin dansıdır. Bu dansı kendine lütfeder misin?

12 Temmuz Perşembe Venüs- Uranüs Üçgeni ve Güneş- Pluto Karşıtlığı
Venüs başakta, Uranüs boğada, toprak üçgeni, bizi farklı yorumlamalara çağırıyor, alıştığımız ölçütün biraz daha dışına çıkmaya, keyif almaya, gelişim sağlamaya, ayaklarımızı yere sağlam basmaya; bununla birlikte önce gökyüzüne doğru sıçrayıp sonra yumuşacık toprakla buluşmaya, eklemlerinizi yumuşatıp kaslarımızın gücünü keşfetmeye... Daha yumuşak olan, daha güçlüdür. Boş başak dik durur, dolu başak eğik durur. Hayatın güzelliği, bir araya gelerek ürettiklerimiz, buraya birlikte kattığımız, tetiklediğimiz, ilham olduğumuz farklılıklardır. Var olanın ötesine geçenler yaşayacak, var olana sıkışıp kalanlar eninde sonunda vadesini dolduracak. Bizden yaratıcı çözümler bulmamız isteniyor.

Güneş yengeçte, Pluto oğlakta geri harekette, su- toprak karşıtlığı, bazen öyle şeyler vardır ki ne açıklaması mümkündür ne adını koyması ne de bu durumun içinden çıkabileceğiniz bir çözüm yaratması... Bir şey vardır ve sizin sadece bu durumu kabul ederek o korktuğunuz şeyin içinden geçip devam etmeniz gerekir. Karşınıza dikilen çok güçlüdür, onunla savaşamazsınız, herkesi kendi yolculuğunda bırakır, kendi yolunuzda, geriye kalan seçenekler içinde kalbinizin sizi götürdüğü bir seçim yapar ve devam edersiniz. Birgün geriye dönüp baktığınızda gördüğünüz sadece bir dönemeç olur. Duygular çok yoğun ve güçlü olduğunda nefes alamazsınız. Suyu toprak dengeler. Hislerle boyut kazanan gerçekler... Toprağı da su, gerçeklerle beslenen hisler... Güçlenen sezgiler... Cehennemden geçerek kendinizi içinde bulduğunuz cennet... İşte o köprü, kıldan ince, kılıçtan keskin... Safsanız, korku ve öfkenin ötesine varmışsanız, geçersiniz. Bu olgunlaşmaktır.

13 Temmuz Cuma Yengeç Burcunda Parçalı Güneş Tutulması (05:47) (20⁰ Yengeç 47’)
Yengeç burcunda gerçekleşen bu tutulma bizi iç dünyamıza, ailemize, yuvamıza, çocukluğumuza götürüyor. Hemen karşısında Pluto duruyor, ebeveyn olmakla çocuk olmak arasında ince bir çizgi, sorumluluğu almakla sorumluluktan kaçarak birilerinin sorumluluğu almasını istiyor olmak, tam da bu yüzden suçlamak... Tutulma haritasında yengeç yükseliyor ve bizi kendisine götüren birinci evdeki Ay, anneler, ebeveynler, çocuklarla ilgili bir gündem veriyor. Derindeki bir şeyin farkına varmamız isteniyor. Ciddi bir eşik, önemli bir yüzleşme... Sorumluluğunu almak varoluşun... Benim üzerime düşen ne? Kötüyü kötü yapan ne? Kötü, onun etkisine girmiş olanları yok ederek ya da etkisizleştirerek etkisizleştirebileceğimiz bir şey mi yoksa görmek istemediğimiz daha derinde bir şey mi var?

Karşıt burç oğlak bizi Satürn’e götürüyor. Satürn, anlayışa karşılık gelir ki burada Uranüs ve Venüs’ün de içinde olduğu bir toprak üçgeni çıkıyor karşımıza, daha farklı, daha toplumsal bir boyut... İşlevini yitirmiş kalıplar, samimiyetini kaybetmiş değerler, yüzeysel ve çözüm olmaktan uzaklaşmış... Sevgisizlik... İlgisizlik... Beslenememe, besleyememe... Yetersizlik... Toplum bir tek bedendir, o bedende var olan her şey, bedenle ilgilidir. Kimse kendini bunun dışına taşıyıp beden içindeki bir şeyi suçlayamaz; çünkü iyileşme böyle gerçekleşmiyor.
Jüpiter ile yaptığı üçgen ile Neptün puslar içinden bize gülümsüyor. Tüm bu karmaşa içinde öyle bir şey var ki... Çok derinde bir şeyleri iyileştiriyor. Yapabileceğin ne varsa onu yap, tüm samimiyetinle, bu yeterlidir, ötesi haddi aşmak olur. Her şey bir anda değişemez, her şey bir anda da gelişmiyor, dün bugüne gebedir, doğum şimdidir, yarın şimdiye ekilir. Büyük resmi görmemiz, yolculuğun farkına varabilmemiz, bunun bizdeki karşılığının ne olduğunu anlayabilmemiz isteniyor.

Haritanın gölge burcu ikizler, bazen yapabileceğimiz en güzel şey bir an için durmak ve akıp giden zaman içindeki tüm hikayelere gözlemci kalarak tarafsızca, iyimize de kötümüze de eşit mesafede durmak ve işaretleri okumak... Her şey başladığı yere döner, her şey başladığı yerden uzanır. Her şeyin başladığı yeri bulmak, oraya dokunabilecek cesareti kendimizde bulmak, korkunun yerine sevgi, öfkenin yerine anlayış koymak, taşların yerini bulmasını sağlayacaktır. Açığa çıkan her şey, iyileşmenin bir parçasıdır.

14 Temmuz Cumartesi Venüs- Satürn Üçgeni
Venüs başakta, Satürn oğlakta, toprak üçgeni, sevgi ve sadakat, anlayış, yaşam şekli, yaşamdaki duruşumuz, kimliğimiz... Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Türk sinemasının o unutulmaz repliğini hatırlamalı: ‘’Sevgi neydi? Sevgi emekti.’’ Burada ince bir çizgi söz konusu! Sevgi kendini hırpalamak, kendini feda etmek, neyin varsa ortalığa saçmak, kendine hiç özel alan bırakmamak da değildir. Satürn, tek başınalık ruhu taşır. Sevgiyi, ilişkiyi sürdürülebilir kılan, tarafların birbirileri için mümkün kıldığı özel alanlardır. Her şeye burnumuzu sokmamayı öğrenmek! Had bilmek! İşte dönemin ruhu! İnsanları kendimize borçlandırıp sonra bize borçlu oldukları için bizim istediklerimizi yapmalarını bekleyemeyiz. İçinden geleni yap, içinden geldiği için yap ve akışın sana anlattıklarına kulak ver. Bu her şey için yeterlidir. Tüm buluşmalar hayatın çok önemli derslerini içinde barındırır. Dersi veren, diplomayı alma yani o sıfatı giyinme hakkı kazanır. Yolculuk budur.

9 Temmuz Pazartesi (Ay günü)
Ay: İkizler (19:58 itibariyle) (19:08 boşlukta)
Güneş: Yengeç

Toprak enerjisiyle başlıyoruz haftaya! Ayaklarımızı yere sağlam basma, potansiyelleri keşfetme zamanı! Ay- Pluto üçgeni içsel olarak önemli bir eşikten geçmekte olduğumuzu söylüyor. Açığa çıkan güçlü duygular... Derin nefesler alın ve akıp giden zamanın sizi kendi bilinmezliğinizle buluşturmasına izin verin. Değişim tam da burada başlar. Ay- Venüs karesi ilişkiler cephesinde arayış ve ifadelerimizin farklı vurgularda olabileceğinden bahsediyor. Sevmek, kalbini açmaktır, olan neyse buna... Kimse kimseyi harika olduğu için değil, kendisi olduğu, olabildiği, birlikte büyümeye kendisini açabildiği için sever. Kalbini açabilir misin onunla olan yolculuğunun sana öğrettiklerine? Bu bir oyun... Fazla ciddiye almaya gelmez. Çanak çömleği de patlatmamalı, kalp kırma değil, sadece içinde olduğun anın içindeki genişlemenin tadını çıkarma zamanı... Bırak anlamasın, sen de anlatamamış ol, birlikte yürüsek de herkes ne de olsa kendi yolculuğunun kahramanı... İlerleyen saatlerde Ay ikizler burcuna geçiyor, düzenleyici Merkür aslanda, içimizdeki çocuk kanatlarını açmak istiyor, onu yormayın, bastırmayın, yoksa mızmızlıklarıyla uğraşmak zorunda kalırsınız! İletişim ve bilgi aksı hareketli! Her duyduğunuzla celallenmeyin!  

10 Temmuz Salı (Mars günü)
Ay: İkizler (22:58 boşlukta)
Güneş: Yengeç

Hava enerjisiyle başlıyoruz güne! Aklımızda kırk tilki, kırkının kuyruğu birbirine değmiyor. Ay- Mars üçgeni enerjinin yüksek ve dalgalı olduğunu söylüyor. Mars’ın geri harekette olduğunu, güney ay düğümü (karmik nokta) ile kavuşum halinde olduğunu, yengeç burcundaki güneş tutulmasına doğru ilerlediğimizi hatırlayın! Bilgi kirliliği içinde olduğumuz bir zamandayız, zihnimizi temiz tutup enerjimizi çözüm bulmak için kullanmalıyız. Ay- Merkür sekstili iletişim ve bilgi aksında, bizi destekleyebilecek temalar da olduğundan bahsediyor. İyi bir ayrıştırmaya girişmeli, faydalı ile faydasızı birbirinden ayırmalıyız, lafla peynir gemisinin yürümeyeceği anlaşılmalı, aklımızdakini destekleyerek bize keşif alanı yaratacak eylem gerek! Ay- Neptün karesi kafaların karışık olabileceğinin altını çiziyor. Her şey ilk göründüğü gibi olmayabilir. İç sesinizi duyabilmek, duru bir zihin gerektirir. Biraz derlenmek toparlanmak gerek... Dinlenmek, çalışmak kadar verimliliğin bir parçasıdır, değilse yapılan hatalar, yaptığımız iyi şeylerin de üzerini örter, anlamak gerek!

11 Temmuz Çarşamba (Merkür Günü)
Ay: Yengeç (20:58 itibariyle)
Güneş: Yengeç

Hava enerjisiyle uyandığımız bir güne daha hoşgeldiniz! Su enerjisine doğru ilerliyoruz! Geçtiğimiz iki gün boyunca bilgi akışı yoğundu, şimdi biraz daha yavaşlayıp edindiğimiz bilgileri ayrıştırma zamanı! Biraz daha kabuklarımızın ardına çekilebileceğimizden bahsedebiliriz. Cuma günü gerçekleşecek tutulma iyiden iyiye etkisini gösteriyor. Aile, yuva, çocuk, anne- baba, doğduğumuz topraklar, bilinçaltı, rüyalar dönemin güçlü temaları! Yuvanız sizin şifa alanınızdır, hatırlayın ve oradaki genişlemenizin tadını çıkarın. Hatta annenizle, babanızla, çocuğunuzla olan gönül bağınız şifanızdır. Sarılın sizi var eden tüm parçalara...

12 Temmuz Perşembe (Jüpiter günü)
Ay: Yengeç  
Güneş: Yengeç

Su enerjisiyle başlıyoruz güne! Duygular yoğun ve güçlü! Ay- Venüs sekstili bir şeylerin değerini arayan bir parçamız olduğundan, hatırlamaya çalıştığımızdan bahsediyor, her şey nasıl başlamıştı? Ne kadar sevmiştim, sevebilmiştim annemi? Ne kadar gösterebilmiştik birbirimize sevgimizi? Babam ne kadar güven vermişti bana? Ne kadar açabilmiştim ona kendimi? İlk kiminle tanımaya çalışmıştım kaldırmayı bir yabancıyla aramızdaki ayrılığı? Bu yolculuk bana neler fark ettirmişti? Şimdi neredeydim? Ay- Uranüs sekstili bizi alıştıklarımızın biraz daha dışına çağırıyor. Aynı yoldan giderek farklı bir yere çıkamazsınız. Ay- Satürn karşıtlığı yoğun duygularımızın karşısına dünya işlerini dikiyor. Hayat devam ediyor, arabeske bağlamanın anlamı yok. İş yapın, en iyisi budur bazen, sadece devam etmek, cevaplar da bir bakmışsınız önünüzde belirmiş. Lisede Matematik Öğretmeniz Oğuz Bağran, sevgilinizden mi ayrıldınız, matematik- fizik testi çözün, iyi gelir derdi. Yeterince karışıkken kendimizi daha karışık bir şeyin içinde bulunca daha da karışmış mıdır işler bilmem de çok haklı olduğu bir şey vardı canım öğretmenimin, hayat devam ediyordu ve insan bugün çok hayati bulduğu şeylere yarın dönüp baktığında gülümseyebiliyordu. Dünya sizi korur, bitmeyen işler belki en güzel armağanlarımızdandır, yeter ki yapmakta olduğunuz şeyin içinde eğlenmeyi unutmayın. Dans devam ediyor. Müzik durmuyor, sadece biz bazen o kadar gürültülü oluyoruz ki onu duymuyoruz. Şifa bu ses ve ritimde saklı! Ay- Jüpiter üçgeni bir şeylerin açığa çıkıp dönüşmesine izin ver diyor. Her şeyi kucaklayıp ilerleyemezsiniz. Bir şeyleri geride bırakmak gerekir. Senin, sana dair olan zaten sana yetişecek, seninle gelecek, seni bulacak, yoluna çıkacaktır. Ay- Neptün üçgeni mistik bir ışığa işaret ediyor. Dua edin, Tanrı ile bağınızı hatırlayın, hayatı bir bütün olarak görün, o resimdeki yerinizi bulun, değerinizi, tüm parçalar gibi... Kötü yoktur, henüz anlamadığımız bir şey vardır.

13 Temmuz Cuma (Venüs günü)
Ay: Aslan (20:30 itibariyle) (05:46 boşlukta) (Parçalı Güneş Tutulması 05:47 20⁰ Yengeç 47’)
Güneş: Yengeç

Su enerjisiyle uyanıyoruz güne! İç dünyamız hareketli! Uyandığımızda tutulma gerçekleşmiş, Ay boşlukta ilerliyor olacak. Büyük kararlara girişmemekte, bugünü daha otomatik pilotta, kendi içsel sürecimize gözlemci kalarak götürmekte fayda var. Tutulmanın detaylarına bir kez daha dönüp bakın derim. Ay- Pluto karşıtlığı önemli bir eşikten geçtiğimizin altını çiziyor. Kızgın korların üzerinde yürümek gibi... Acı bir yanılsamadır aslında, onun ötesinde bilinç vardır, bizi onun ötesine geçirecek olan bilinçtir. İlerleyen saatlerde ateş enerjisine geçiyoruz, derin sulardan yükselmek gibi, saflaşmış bir şekilde... İçimizdeki ateş yeniden yanmaya başlıyor. Vurgun yememek için yavaş olmak en iyisi... Zamanı nasıl kullandığımız, sınırlarımızın ne kadar farkında olduğumuz kaderimizi belirliyor.

14 Temmuz Cumartesi (Satürn günü)
Ay: Aslan
Güneş: Yengeç

Ateş enerjisiyle başlıyoruz güne... Hareket zamanı! Ay- Uranüs karesi bizi bildiğimiz pratiklerin ötesinde bir yere çağırıyor. Bazı şeyler ilk bakışta engeldir, aslında bizden sadece daha farklı bir yol denememizi ister, bu da değişimin kendisini beraberinde getirir. Engel yoktur, nasıl olduğunun farkında olmadığımız destek vardır. Ay- Mars karşıtlığı önemli bir ikiliğe işaret ediyor, ben ve biz, şimdi ve gelecek... Ben yoksam biz yoktur. Biz, ben ve beni ben olarak seven ben gibi benlerle olur. Parla, görsün seni seninle kendi ışığını hatırlayacak, sana ışığının gücünü hatırlatacaklar! Bu savaş kimseyle değil, bu savaş kendimizde, kendimizle... Sınav biz, ödül biz, o bizi başka bir yerden, tüm gerçekliğiyle görebilmemiz... Ay- Jüpiter karesi ne kadar derinden geliyorsa hissin, o kadar güçlüdür diyor, o kadar aşar gider zamanı, geleceğe varır ve orada beden alıp seni karşılar. Bugün, yarını bedenlendirdiğin yerdir. Geçmişten al, bugünde ışığını yak, yarına kanatlandır, işte oyun budur.

15 Temmuz Pazar (Güneş günü)
Ay: Başak (20:30 itibariyle) (02:10 boşlukta)
Güneş: Yengeç

Ateş enerjisiyle uyanıyoruz haftanın son gününe! İçimizdeki ateş, hareket güdüsü oradan oraya sıçramak isteyebilir, Ay gün boyu boşlukta, yükselme değil, var olan gücü içselleştirme zamanı! İçinizdeki vahşi hayvanı reddetmeyin, onu kabul edin, dost olun onunla, ekip ruhunu yakalayın, onu eğitin, o sizin canlılığınızdır. Ay- Merkür kavuşumu, iletişim aksındaki duygu yoğunluklarının yanı sıra güçlü sezgilerden de bahsediyor. Duygu hamdır, düşünce onu pişirir. Duygu tek başına sel olabilir, yıkıp geçebilir. Düşünce baraj kurar onun üzerine, işte o zaman eşyanın sırrına varılır. Yaratımın özü bu tamamlanmadır. Fizik bedenimiz, hissetmemizi sağlar. Hislerimiz, bir ateş yakar. Düşünce bu ateşi gerekli noktaya ulaştırır. Gücü kullanmayı öğrenmek bu yolculukla ilgilidir. Değilse vezir değil rezil eder, kaçışı yoktur.

Dosta selam olsun,

Hüseyin Akdağ

Kaynak: www.anneoluncaanladim.com

Bireysel Doğum Haritası Analiziniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:

0212 274 08 47 / 0544 798 52 07
www.heraakademi.com

Doğum haritası analizimiz ile kim olduğunuzu, dışarıdaki kişinin sizi nasıl gördüğünü, neyin size iyi geldiğini, bunların bir araya geldiklerinde birbirlerini nasıl etkilediğini, sahip olduğunuz potansiyelleri, yakın çevrenizi, ailenizi, iç dünyanızı, aşkın sizin için ne olduğunu, yaşama nasıl hizmet edebileceğinizi, partnerinizden aslında ne beklediğinizi, onunla olmanın size sağladığı fırsatları ve bu durumun sizi karşı karşıya bıraktığı sınavları, yaşamda sizi neye çağırdığını, neyin sizin ufkunuzu genişletebileceğini, iş ve kariyer hayatınızın önemli sırlarını, arkadaşlık ilişkilerinizi, neye teslim olmanız gerektiğini ve ruhsal olarak nereden nereye ilerlemenin önemini bulabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları
- Peri tozu attım zamana
- Kanatlarımı seviyorum
- Tarih yeniye açılan kapıdır
- Bir kepçe daldır kalbine, şifa niyetine
- Hesap kapanıyor
- Dökülen yapraklar baharın ışığıdır
- Dünya sınavım
- Hatırlama zamanı
- Göklerin sırları
- Duyguların ötesindeki şehir
- Sırrı bilmek
- "Hayaller kurardık biz yıllar önce"
- Kendini anlamak
- Karanlık sokakların aydınlığı
- Nereye gidiyoruz?
- Güç kazanmak için
- Değişimin matematiği
- Büyümek istemiyorum anne
- Cesaret ve onur
- Yol almak
- Adalet, Karanlık ve Aydınlık
- Kaplumbağanın kazandığı bir yarış
- Kalbine dokunmak yaşamın
- El ele kutlanır hayat
- Bilinçaltı okyanusu
- Karanlıktan aydınlanmaya
- Sorumluluğunu almak düşlerin
- Mülkün temeli olan adalet
- Kalan sağlar
- Kafada çakan şimşek
- Aklın yolu
- Özgürlüğün basamakları
- Yol seni çağırıyor
- Yıldızlar yeryüzene iniyor
- Dünyada olmak
- Masallarda buluşuruz
- Aklın kervanı
- Güneşi hatırlatan
- Kalbin bereketi
- Yolun sırrı
- Sevgi ve sadakat
- Yılanın dansı
- Gümüş anahtar, altın anahtar
- Yeni yollar yeni zamanlar
- Hayalleri kadar zengindir insan
- Eskiden yeniye
- Kader programı
- Kalbin yolu
- Ben seni seçtim
- Savaşlar ve barışlar
- Sapla samanı ayırmak
- Ruhların rehberi
- Kanat çırpmak
- Aşk ve sevgi
- Özgürlük ve canlılık
- Doğan günün sırrı
- Düşler gerçeklere yürürler
- Kutsal ateşi yakma
- Gücün sırrı
- Hayaller ve gerçekler
- Zamanın ruhu
- Ruhun derin sularına doğru
- Tanrının kalemi
- Yaşamın büyüten yokuşları
- Kadersel bir eşik
- Ruhun saf ışığı
- Geleceğin ruhu
- Bugünde atılan tohumlar
- Eskinin değeri yeniye açtırdığı kanatta saklıdır
- Hakikate uyanmak
- Büyük Dönüşüm
- Tanrının tartısı
- Kalbin zaferi
- Zamana karşı kazandığımız zafer
- Suç yok, suçlu yok
- Arınma zamanı
- Yarının şarkıları
- Özgürlük seçim hakkıdır
- İnsanın en büyük keşfi aşktır
- Çocuk yarındır
- Sessizliğin çığlığı
- Yenilenen döngüler
- Gökyüzü ve yeryüzü
- Zamanı aşan öz
- Yeni zamanın yeni yolcuları
- Bilgeliğin kalbine doğru
- Savaşçı uyanıyor
- Sorular ve cevaplar
- Derin sulardan geniş ufuklara
- Sırrın berrak ışığı
- Aklımız biraz "düzenbaz ve yalancı"
- Karanlıktan doğan ışık
- Bir ben var bende, benden içeri...
- Derin suların sessizliği
- Şarkı söylemek lazım
- Yol ve değişim
- Çözülme ve saflaşma
- Akıl ve idrak
- Yol açılıyor
- Yolculuk başlasın
- Bir gün bir de bakmışsın... Hayat!
- Canlı olmak
- Fırtına sonrası doğan güneş
- Büyümenin sancısı
- Canlılık
- Yeni zamanın sırrıdır
- Ruh ve zaman
- Zamanın sırrı
- Ölüden diriye
- İçsel uyanış
- Asılı kalmak
- Savaşın anlamı
- Barışa doğru
- Yeni bir bilinç
- Sorumluluk, özgürlük ve teslimiyet
- Kalbin zaferi
- Kalpten akıla
- Söz büyüdür
- Yolun sırrı
- Yeninin doğumu
- Duygusal arınma
- Barışın yolu
- Baharın şarkısı
- Arınma ve yeniye hazırlık
- Büyük değişime hoşgeldiniz!
- Su akar, yatağını bulur!
- Ruhun diliyle konuşmak
- Yürümeye devam
- Biraz oyun zamanı
- İpleri ele almak
- Sevgiyi anlamak...
- Biraz esneyin!
- Yeni yılın ilk Dolunay’ı...
- Yeni yılın ilk haftası içimize dönmek isteyebiliriz!..
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE