(14 -20 Mart 2011 Haftası)

Önceki yazılarımda da değindiğim gibi, çok önemli bir zaman diliminden geçiyoruz. Mart ayı bizi değişimden değişime taşıyacak, bir atlama noktası adeta. Balık’ın sakin sularında 7 yıl boyunca spritüel farkındalıklara yelken açmamızı sağlayan Uranüs, henüz birkaç gündür Koç’un yerinde duramayan, kasıp kavuran enerjisiyle içli dışlı. Ancak yarattığı şok edici olaylarla anında kendini ortaya koydu!

İç dünyamızı çalkalarken, dış dünyada da yıkıcı ve kaotik etkisini gösterdi. Hatırlayacaksınız, bir gezegenin burç değiştireceği zamanlarda yıkıcı etkisiyle karşılaşabileceğimizden söz etmiştim. Her zamankinden daha tepkisel, öfkesi burnunda ve gergin bir durumdayız hepimiz. Elektrik, elektronik, teknoloji, özgürlük, bağımsızlık, eşitlik, sıra dışılık, başkaldırı demek olan Uranüs artık ateş gruplarından Koç’un sabırsız ve savaşçı dünyasında! Üstelik tek başına da değil; 22 Ocak’ta Koç’a geçmiş bulunan Jüpiter ile enerjisini birleştirip büyüterek bizi iç dünyamızın med-cezirlerine savuracağa benziyor. 5 Haziran’da Jüpiter Boğa burcunun kararlı, sakin ve güvenilir topraklarına girene dek dalgalanmalara açık, karışık bir dönemde olacağız.

Şimdi daha çok spiritüel yolculuklara açmalıyız kendimizi.

Uranüs astrolojinin de yöneticisi olan bir gezegendir. Dolayısıyla astroloji konusunda yeni atılımların, modern tekniklerin de geliştirilebileceği bir döneme girmiş bulunuyoruz. 

ANİDEN RAHATSIZLANABİLİRİZ…
Uranüs spazmlar, kramplar, elektrik şoku etkisi yaratan rahatsızlıklar, ani hastalık nöbetleri (epilepsi gibi) , felçler, istem dışı hareketler (tikler), gerilim ve sıra dışı, akla hayale gelmeyen tuhaf rahatsızlıklar yaratabilir. Yıllardır astrolojide “karşılıklı ağırlama” dediğimiz durumda Kova’nın yönetici gezegeni Uranüs Balık’ta, Balık’ın yöneticisi Neptün Kova’da yol alıyordu. Şimdi her ikisi de burç değiştirirken temsil ettikleri konularda sağlıkla ilgili sorunlar yaşatabilirler. Uranüs Koç’ta iken baş, beyin bölgesi, tansiyon, sinir sistemi ile ilgili sağlık sorunları gündeme oturabilir. Öfke ile gireceğimiz tartışmaların kalp damar sistemimiz üzerinde her zamankinden daha yıkıcı bir etkisi olabileceğini göz önünde bulundurmakta yarar var. Öte yandan nörolojik sorunlara çare olacak yepyeni yöntemlerin bulunması, ameliyat tekniklerinin geliştirilerek mucizeler yaratılması da söz konusu.

Neptün ise bağışıklık sistemiyle ilgili bir gezegendir  ve önceden hiçbir uyarı yapmadan hastalık sürecini yaşatır. Adeta bir sis etkisi yarattığı için anlayamaz, ayırdına varamayız. O nedenle gizli hastalıklar, zehirlenmeler, bağımlılıklarla ilgili rahatsızlarla ilişkilendirilir.

Medikal astroloji bu bağlamda olası rahatsızlıklarımız konusunda ipuçları verir, ancak asla teşhis gibi bir iddiası ya da kaygısı yoktur. Tersine, teyit almak için başvurabileceğimiz ikincil bir kaynaktır. Yeri gelmişken, aslında hepimizin burçlarının yönetici gezegenlerini ve bedenimizdeki temsil ettiği organları, onları nasıl koruyacağımızı bilmemizde yarar var kanısındayım.

BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NASIL?
Bu hafta iyimserlikle harmanlanmış bir aşırı güven bizi sınırlarımızı aşmaya zorlayabilir. Uyanık ve dikkatli olmaz, işaretlerin ne anlama gelebileceğini gerçekçi bir şekilde değerlendirmezsek başımızın derde girebileceği bir haftaya girdik.

14 Mart Pazartesi: Hafta sonunun duygusal iniş çıkışlarıyla yüreğimiz yüklü ve yorgun bir şekilde yeni bir haftaya başlıyor ve gün boyunca aynı enerjinin hakimiyetini hissediyoruz.

03:26’da Kova’daki Venüs ile Koç’taki Jüpiter kare açı içerisine girerek bugünün ana temasının ilişkiler ve duygusal ihtiyaçlar olacağına dikkat çekiyorlar. İlişkilerimizde agresif, rekabetçi, dürtüsel ve talepkar bir tarzımız varsa bunun üzerinde düşünmek ve kendimizi bu alanda geliştirmek durumunda kalabiliriz. Aksi taktirde bir süredir tırmanan gerilim, yıpranan ilişkilerde beklenmedik sonuçlar yaratabilir. 

15 Mart Salı: 03:34’te Koç’ta ilerleyenVenüs bu kez Terazi’de geri gitmekte olan Satürn ile  üçgen açı içerisine girerek dünün sıkıntı yaratmış olan konularına daha mantıklı ve sakin bakmamızı sağlayacak.

12:07’de Ay boşluğa düşüyor. 21:34 itibariyle doğal, çocuksu ve ışık saçan bir neşeli ruh hali içine giriyoruz. Ay artık Aslan’da ilerlerken yaratıcılık, gurur, takdir ve onay alma ihtiyacımız iç dünyamızın aynasından yansıyacak. Ay’ın boşlukta kaldığı öğlen saatlerinden akşam Aslan’a girene dek yapacağımız girişimlerin havada kalacağını söylemek gerekir. Ay’ın yeni bir burca girene dek açı yapmadığı yani boşlukta kaldığı dönemleri günlük işlerle ilgilenerek, akışta geçirmek daha uygundur. Zira, araya giren beklenmedik olaylar yüzünden işlerimiz kesintiye uğrayabilir. İstediğimiz verimi alamaz veya  havanda su dövmüş gibi olacağımız durumlarla karşılaşabiliriz.

Ay Aslan’da ilerlerken kendimizi özel hissetmek, parlamak ve ilgi görmek ihtiyacında oluruz. O nedenle alacağımız en küçük eleştiride bile özdeğerimizi zedelenmiş hissedip yaralanabiliriz. Gizli zayıflıklarımıza yenilmemeye, kalbimizden geçenleri içtenlikle ortaya koymaya ve yaşadığımız andan keyif almaya bakalım. 

ÖNEMLİ FIRSATLAR ÇIKABİLİR!
16 Mart Çarşamba: 03:26’da Merkür ile Jüpiter 11 derecede Koç burcunda kavuşum içerisinde olacaklar. Coşku, iyimserlik, ataklık, yeni başlangıçlar ve sosyallik günün rengini oluşturacak. Önümüze önemli fırsatlar çıkabilir. Aynı anda pek çok şey yapmak, her yere yetişmek isteyebiliriz. Sağ duyulu olmak, vaktimizin ve enerjimizin sınırlarını bilmek durumundayız. Ayrıntıları gözden kaçırmadan değerlendirmeler yapmak bizi hatalar yapmaktan alıkoyacaktır. Öte yandan, basın, yayın, medya ve yüksek öğrenimin yanı sıra yurt dışı ve yabancılarla ilgili konular gündemin diğer konuları olarak gözüküyorlar.  

17 Mart Perşembe: Ay, son açısını Kova burcunun son derecesindeki Neptün ile gerçekleştirdikten sonra 21:59’da Başak burcuna giriyor. Birkaç gündür sevgi, ilgi ve takdir ihtiyacıyla dolduktan, neşe, keyif ve eğlenceye doyduktan sonra, yapılacak işler ve günlük düzen ile ilgilenme zamanı geliyor. Verim elde edecek şekilde işlerimizi bitirmek için, organize olmayı becermemiz gereken bir döneme giriyoruz.

18 Mart Cuma: Dolunay’a yaklaşırken huzursuzluk ve gerilimi tırmandıracak etkiler kapıda bekliyor. İletişim kazalarına, anlaşılmaz mesajlara açık bir güne başlıyoruz.

04:31’de Koç’taki Merkür ile Kova’nın en zor derecesindeki Neptün gerilimli açı içerisine giriyorlar. Değişik yerlerden gelen bilgi bombardımanı kafamızı karıştırıp ani alınan yanlış kararlara götürebilir. Kardeş veya yakınlarımızla ters düşme ihtimalimiz de söz konusu.

15:54’te Merkür Terazi’deki Satürn ile karşıt açı yaparak bizi iletişimle ilgili konularda zorlamaya devam ediyor. Yanlış anlaşılacağımız veya ciddiye alınmayacağımız korkusu ile kendimizi geri çekip görüşlerimizi ortaya koymaktan kaçınma ihtimalimiz var. Kendimizden emin olduğumuz taktirde kimsenin bizi eleştirmesi veya küçümsemesi söz konusu değil. Meseleleri otorite savaşlarına girmeden, diplomatik bir şekilde halletmeye bakalım.

BAŞAK BURCUNDA DOLUNAY GERÇEKLEŞİYOR!
19 Mart Cumartesi: Duygularımızın yoğunlaştığı, daha dürtüsel ve gergin olabileceğimiz bir gündeyiz. 20:11’de 28 derecede Başak burcunda bir Dolunay gerçekleşiyor. Dolunay Güneş ile Ay’ın birbirine karşıt açı yaptığı bir fazda oluşur. Dolayısıyla aklımız ile kalbimizin yönelimleri arasında yaşanan kutuplaşma, iç sıkıntısı ve gerginlik olarak dışımıza yansır. Trafikte birbirlerini bir an için bile beklemeye tahammülü olmayan, hoşgörüsüz veya küçücük bir şeyden mesele çıkarıp parlayıveren insanlar artıverir etrafımızda. Birbirimize karşı daha anlayışlı ve sabırlı olmaya bakalım. Dünyada bir yığın ciddi, yaşamsal sorunlar yaşanıyor şu anda. Her farkında ve sağlıklı olarak yaşadığımız güne şükredelim.

Dolunay Balık-Başak aksında olacağı için sağlığımız da bu gerilimden nasibini alacaktır. Sindirim ve sinir sistemimizi güçlendirecek rezene, ısırgan otu gibi bitki çaylarının yararını görebiliriz. Elma, armut, yaban mersini, mango, erik, üzüm, patates ve kereviz bu anlamda çok destekleyici olacaktır.

Dolunay ektiğimiz tohumların meyveleriyle karşılaşacağımız, bir sonuçlanma dönemi olmakla birlikte bu kez, elimizdeki bitirilmemiş işler yüzünden henüz sonuç alabilecek durumda olmadığımızı görüyoruz. Bu sorunu halledebilmek için, nasıl daha üretken bir şekilde organize olacağımızı etraflıca düşünmemiz ve ona göre hayatımızı düzenlememiz gerekiyor. 

Ay vücutta ve dünyada sıvıları yönetir. Dolunay zamanı vücudumuz ödem yaptığı için, kendimizi olduğumuzdan daha kiloluymuşuz gibi hissedebiliriz. Maydanoz, marul, bal kabağı, salatalık, turp, brüksel lahanası, enginar, yaban mersini, adaçayı, domates ve yeşil fasulye bizi bu konuda rahatlatacaktır.

Dolunay’da kanamalar artacağından, çok zorunlu olmadıkça, diş çektirmek veya ameliyat olmak pek önerilmez.

Dolunay’dan 2 saat kadar sonra Ay 22:04’te Terazi’ye girecek. Sevgi ve ilişkiler, kültür, sanat estetik ve güzellik ile ilgili konulara yönelmek ihtiyacında olacağız.

20 Mart Pazar: Bugün hayatın güzel ve hoş taraflarıyla ilgilenmeye odaklanalım. Günlerdir yükselen ritmimizi yavaşlatıp dikkatimizi bize coşku, yaşama sevinci veren konulara yöneltmeye bakalım. Ne de olsa ilkbahar kapıda! Yarın ekinoks günü ve ilkbaharın başlangıcı!

Herkese huzurlu, güzel bir hafta diliyorum. Esen kalın!