(26 Kasım-02 Aralık 2012 Haftası)

"Hareketin ve Enerjinin temsilcisi" savaşçı Mars, bu ayın 17'sinde Oğlak'a girdiğinden bu yana hayatımızın evrimsel akışını hızlandırarak, bizi bir hayli zorlamaya başladı.

19'unda Ceres ile karşıt açı yaparak öncü burçlarda T-Kare dediğimiz zorlu bir açıyı oluşturduktan sonra, 23 Kasım'da Uranüs ile gerilimli bir etkileşim içine girdi. Son olarak da bu hafta, tutulmaya bir gün kala 27 Kasım'da Plüto ile kavuşum yaptığında gökyüzünde oluşturduğu öncü T-Kare'nin etkisi çözülüp bitecek. Geride girişilip vazgeçilmiş işler, yanlış kararlardan dönme zorunluluğu getiren sıkıntılı durumlar bırakacak zamanın tortusunda… "Tanrıların Habercisi Merkür"ün de bu hafta içinde direkt harekete geçeceğini düşünecek olursak, hayatımızın ritminin hızlanmaya başlayacağını düşünebiliriz.

İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ BU HAFTA NASIL?
26 Kasım Pazartesi: Haftaya Boğa'nın sakin, durgun, barış ve huzurun peşindeki sessiz enerjisiyle başlıyoruz. İçimizdeki sükuneti bozabilecek her şeye karşı tepkili olabiliriz. Özellikle eli kulağındaki Dolunay ve Ay Tutulması'nın içimizi dalgalandıracak gürültülü enerjisinden önce iç sessizliğimize çekilmeye, yatışıp dinginleşmeye ihtiyacımız büyük…

Boğa'nın iç dünyamızı dinginliğe çağıran hafif miskin ve üşengeç tarzına karşın, 16:15 itibariyle bizi heyecanlandırıp canlandıracak bir etkileşim içine giriyoruz. Güneş (Yay) ile Uranüs (Koç) üçgen açılarıyla sürpriz fırsatlar ve aniden aklımıza geliveren ilginç fikirlerle maceralara atılma potansiyeli veriyor. Tutucu ya da tereddütlü yaklaştığımız konulara daha cesur bir şekilde bakabiliyoruz.

İLETİŞİME ÖZENLİ OLALIM
27 Kasım Salı: Haftanın zorlu günlerinden birindeyiz. 00:48'de Merkür direkt harekete geçiyor. Ancak çok yavaş ilerleyeceği için en koyu gölgelerini, karanlık taraflarını gösterdiği sürece giriyoruz. Bugün itibariyle iletişim, eğitim, ticaret ve günlük trafikte çok daha dikkatli olalım. Durup dururken gerginlik veya tersliklerle uğraşmak durumunda kalabiliriz. Öte yandan, tıkanmış olan iletişim kanalları yavaş yavaş açılacaktır. Bilgi akışı çoğalsa da bilginin temizliği ve kaynağı konusunda gerçekçiliğimizi korumamız gerekiyor.

02:58'de Ay boşluğa düşüyor yine. Bir gün boyunca açısız kalacak. Duygu dünyamızın bu başı boş ve keyfi haline karşın, gezegenlerin zorlayıcı transit etkileriyle ister istemez haşır neşir olmak, bir tavır geliştirmek durumunda kalacağız.

YAPICI OLALIM
03:19'da Venüs ile Satürn Akrep'te kavuşum içinde olacaklar. Sevgi, ilişkiler, ortaklaşa paralar ve özdeğer duygularımızla ilgili kuşku ve tereddütlerimiz oluşabilir. Kendimizi kısıtlanmış hissedebiliriz. Meselelere olumlu ve yapıcı yönden bakmaya çalışalım. Sabit burçların (Boğa, Aslan, Akrep, Kova) 5,6,7 derecelerinde önemli noktaları veya gezegenleri olan bu etkiyi güçlü bir şekilde hissedeceklerdir.

22:16 itibariyle Mars ile Plüto Oğlak burcunda enerjilerini birleştiriyorlar. Sistemli bir şekilde hareket eder, enerjimizi hedeflerimize odaklarsak amaçlarımız doğrultusunda adım adım ilerleyebileceğiz. Aceleye getirilmiş kararlarla, içinde bulunduğumuz katı yapıları yıkmaya zorlanabiliriz. Bu etki sağlıklı yüzleşmelerle, düzgün bir şekilde hayatımızı dönüştürerek yoluna koymayı getiriyorsa da, tüm verileri değerlendirmeden Aralık başına kadar herhangi bir adım atmamaya bakalım. Korku ve karamsarlıkla geri çekilme, bu bağlamda kendimize çıkarabileceğimiz en büyük engel veya sabotajlardandır.

AY TUTULMASI
28 Kasım Çarşamba: 02:59'da Ay İkizler burcuna giriyor. Dün akşamki zorlayıcı etkilerin ardından biraz olsun neşelenmemizi sağlayacak bir duygusal moda geçiyoruz. Güleryüzlü, meraklı ve canlı enerjisiyle konuşkan İkizler burcu, duygularımızı ve düşüncelerimizi diğerlerine iletmedikçe duygusal huzura ve dinginliğe kavuşamayacağımıza dikkat çekiyor. Gün boyunca oradan oraya koşturabilir, gözlem ve dikkat gerektiren işlerle ilgilenebiliriz. Ancak, akşamüstü gerçekleşecek olan Dolunay ile yılın son Ay Tutulması'na saatler kala huzursuzluğumuz artabilir.

Yılın son Ay Tutulması bugün 16:45'te 6 derece 46 dakika ile Dolunay fazında, İkizler burcunda gerçekleşiyor. Ay tutulmaları aslında Dolunay'ın güçlendirilmiş halleridir. Bu kez tutulma İkizler- Yay aksında olacağı için, yazılı veya sözlü iletişim, seyahat, eğitim, basın-yayın-sözleşmeler ve yabancı ülkelerle yapılacak işler ön plana çıkacaktır. Kişisel haritalarımızda 4-8 dereceler arasında önemli noktaları ya da gezegenleri olanlar bu etkiyi güçlü bir şekilde yaşamlarında deneyimleyeceklerdir. Tutulma sırasında İkizler burcunda Jüpiter ile Ay kavuşum halinde olacak. Bilgi kirliliği ve dedikoduların enerjimizi bozmaması için, bizi ilgilendirmeyen ve bir amaca hizmet etmeyen sohbetlerden uzak durmamızda yarar var. Eksik bilgiyle fevri bir şekilde yanlış kararlara gitmekten sakınalım. Bu tutulmayla bazı görüşme ve konuşmaların bir sonuç vermeyeceğini, bir noktada buluşamayacağımızı anlıyor olabiliriz.

BAŞLANGIÇLAR VE BİTİŞLER
Dolunay ve Ay Tutulmaları bitişler ve başlangıçları temsil eder. O nedenle hayatımızda zamanını doldurmuş ve işe yaramayan kişileri, kurum ya da konuları geride bırakmamız gerekebilir. İkizler'deki tutulma, iletişim kurma şeklimizi değiştirip daha işe yarar bir noktaya taşımamıza işaret ediyor olabilir.

Tutulma başlangıçta gözükmemekle birlikte, tutulma hattı Güney Amerika ile Afrika'nın doğu taraflarını kapsayacak. Ay tutulmaları duygularla ilgilidir. Tutulma sırasında Ay'ın üzerine Dünya'nın gölgesi düşer. Bilinçdışını temsil eden Ay ile farkındalığımız artar, kendi gölgelerimizle tanışır, korkularımızla yüzleşiriz. Bu kez Chiron ve Neptün (Balık )'ün Dolunay ile açıları gerçeğin değişik yüzlerini görebilmemizi sağlayacak. Kendi doğamızda değiştirmemiz gereken yönlerle de tanışmamız söz konusu.

18:01'de Venüs ( Akrep ) ile Plüto ( Oğlak ) etkileşim içine girecekler. Duygularımız yoğunlaşacak. Hedeflerimize odaklanıyoruz. Disiplin, cesaret ve sorumluluk duygusuyla ilişkilerimize ve para ile ilgili konulara yepyeni bir bilinçle yaklaşacağız.

29 Kasım Perşembe: 03:05'te Ay açısız ve rotasız kalacağı bir sürece girecek bir günlüğüne.. Dünkü Dolunay ve Ay Tutulmasının gerginliğinin ardından akışta yaşanması gereken, kendimize zaman ayırmamızın iyi olacağı bir günle karşı karşıyayız.

UYUMDA VE HUZURDAYIZ
30 Kasım Cuma: Venüs'ün yönetimindeki bir güne 00:32'de, Venüs (Akrep) ile Mars (Oğlak)'ın cazibe, sanatsallık ve yakınlıkları motive eden hoş etkileriyle başlıyoruz. İçsel uyumu ve huzuru yakalayabiliyoruz. Yakın ilişkilerimizde doyum ve mutluluk var. Finansal konularda ise, derin ve etkileyici güç oyunları yaşanabilir.

15:55 itibariyle Ay Yengeç burcunun hassas ve aile bağlarını güçlendiren dünyasında ilerlemeye başlıyor. İç dünyamızla temasa geçip, kendi duygusal ihtiyaçlarımızın farkına vararak onları doyurmaya ihtiyaç hissediyoruz. Her zamankinden daha alıngan, kırılgan ve sezgisel olabiliriz. Etrafımızdakilerin ihtiyaçlarına karşı duyarlığımızın da artacağı bir süreçte olacağımız için, etkilere bir hayli açığız. Sorunlu ortam ve kişilerden uzaklaşabilmemiz iyi olur.

GÜVEN İHTİYACIMIZ ARTIYOR
01 Aralık Cumartesi: Bugüne de Yengeç'in duygusal emniyet ihtiyacı güne damgasını vuracak. İnişli çıkışlı bir modda olabiliriz. Sevdiklerimizle, ailemizle, tanıdık, bildik yerlerde olmak bizi rahatlatacak, ruhumuzu yatıştıracaktır.

Venüs ile Mars bu kez Jüpiter ile YOD denilen (Tanrının Parmağı) kadersel temaları ifade eden, özel bir açı içindeler. Sevgi ve ilişkilerde bu eşiği aşabildiğimizde, şimdiye kadar yaşadıklarımızdan çok daha farklı bir noktaya gelmiş olacağız.

02 Aralık Pazar: Pazar gününü neşe içinde, keyifli geçireceğiz.

BİTİRİRKEN…
Aralık ayı bizi bilinçte ve ruhsallıkta önemli değişimlere taşıyacak günlere hazırlanıyor. Evrenin mesajları ise, sevginin gücünü vurgulamaya yönelik. Maya takviminin sonu ile ilişkilendirilen, Dünya'yı karanlık bir sonun beklediği yönündeki söylemler 2013'e yaklaştıkça herkesi telaşa ve paniğe sokmuş durumda. Dünya'nın daha önce de birkaç kez ciddi yıkımlar yaşayarak bir çeşit detokslanmadan geçtiğini biliyoruz. Astrolojik açıdan baktığımızda, aslında gökyüzündeki gezegen hareketlerinin 2005'den bu yana bizi ruhsal, kültürel ve toplumsal alanda değiştirmeye başladığını görüyoruz. Öte yandan, depremler, nükleer patlamalar, savaş, iklimsel değişiklikler, seller, tsunamiler, volkan patlamaları, küresel ısınma ve manyetik alanlardaki değişimler de hatırı sayılır boyutlarda.

21 ARALIK 2012 DEYİNCE…
2012 gün dönümünde (21.12.2012) gökyüzünde kitlesel bilinci etkileyen Neptün, Plüto ve Uranüs etkin olacaklar. Bu enerjileri doğru bir şekilde alıp kullanmamız halinde içsel olarak da muazzam bir dönüşüm yaşayacağız. Değişime teslim olamayanlarımız, gelişmelerini engelleyen davranış kalıplarını sürdürmeye çalıştıkça çok daha zorlanıp, daha ağır bedeller ödemek durumunda kalabilecekler. Yeni düzene uyum sağlamak, ancak uygun titreşim düzeyine çıkmakla gerçekleşir. Aksi taktirde hastalanırız. O nedenle her fırsatta ısrarla belirttiğim gibi, ilişkiler, gıda ve çevremizle ilgili çok seçici olmalıyız. Düşük dalga boyundaki her şeyden uzak durmalıyız. (Kötü müzikler, hazır yiyecekler, aşırı yüklü manyetik alanlar, sağlıksız ilişkiler vb.) Yüreğimizi Yeniçağ'ın bilincine sevecenlik ve teslimiyetle açmalıyız. Sevgi en yüksek frekansa sahip bir duygudur. Korku ise en düşük. Sevgi en yüce şifa kaynağıdır. Korku ise hasta eder.

Herkese iyilikler, güzellikler, olumlu duygu ve düşüncelerle zenginleşecek günler diliyorum. Esen kalın!