Özel hayatımda geçen haftaya maalesef acı olaylar damgasını vurdu. Ayağımın tozuyla tempoya girip hevesle çalışmaya başlamışken, ardı ardına gelen üzücü haberlerle sarsıldım. Biliyorsunuz oldukça gerilimli etkiler altında bir haftaydı.

Galaktik merkez ile kavuşum halinde bulunan Plüto’nun Balık’ta gerçekleşen güneş tutulmasına gerilimli bir açısı, Mars’ın güçlü etkileri ve Neptün ile kavuşumu vardı. Bu karmaşık gökyüzü durumundan hepimiz bir şekilde nasibimizi aldık. Kimimiz kaza atlattık, kimimiz hastalandık, kimimiz içimizde biriktirdiğimiz öfkemizi birden dışa vuracağımız olaylar yaşadık, kimimiz ise ölümle yüzleştik. Benim deneyimlerim bunların nerdeyse tümünü kapsayacak türdendi.

BAŞIMIZA GELENLER…
Oğlum, kız arkadaşlarını korumaya çalışırken bir grup maganda tarafından ciddi bir biçimde hastanelik olacak kadar dövüldü. Mars, cesaret, atılganlık, risk almak demek. Oğlumun haritasında yedinci evi tetiklendiğinden, karşısına çıkan kişiler kanalıyla kendi mücadele şekli ve öfkesiyle yüzleşmek durumunda kaldı. Karakollar, zabıtlar... “Allah beterinden korudu” diye teselli bulmuşken, yarım saat sonra buluşup neşe içerisinde birlikte olacağımızı sandığımız bir arkadaşımız aniden kalp krizi geçirip aramızdan ayrılıverdi. Ardından şaşkın, inanamaz bir halde kalakaldık. Haritasında güçlü Aslan etkileri olan arkadaşımız ne yazık ki “Satürn Aslan’da”yı bu şekilde deneyimlemiş oldu. (Bilmeyenleriniz için söyleyeyim; Aslan vücutta kalp bölgesini temsil ediyor.) Aynı gün kızımızın bir arkadaşının araba kazası sonucu zamansız kaybını duyup, bir kez daha yıkıldık. Bir anne olarak yüreğimin ta içinde o acıyı hissettim. Duyduğum derin üzüntü ile hayatta, sağlıklı ve yanımızda olan sevdiklerimize için için şükretmenin ayıbı ve utancı birbirine karıştı.

Haftanın son vurucu haberi ise can dostum, kardeşim Mehmet’in dayısının (Kadir Has’ın) ölüm haberi oldu. O sadece Mehmet’in dayısı değildi, tüm Türkiye için hayırlı işler yapmış bir hayırsever, alçakgönüllü bir büyük insandı. Öğrendim; Başak burcuymuş. Hayatta verimli ve işe yarar bir şeyler yapmak için çok uğraşmıştı rahmetli. Geçen hafta karşıt burcunda gerçekleşen tutulma anlaşılan onun da kaderinde önemli bir noktayı harekete geçirmişti.

İnsan ister istemez düşünüyor. Geçen hafta bütün bu insanlar sağ ve esendi. Kim bilir ne planları, projeleri, hayattan ne beklentileri vardı? Bu hafta yüreğim çok yorgun, astroloji dostları… Plüto adeta kol gezdi etrafta... Evet, şairin dediği gibi “Zamanı gelince hesap tamam”… Hep yitirdikten sonra deriz ya; her sağlıklı günün, sevdiklerimizle geçen zamanın değerini bilelim. Bir kaşık suda fırtına koparmayalım, ertelemeyelim yapacaklarımızı, söyleyeceklerimizi, kırmayalım ufacık şeyler için birbirimizi… Hayata güler yüzlü bakalım.

BU HAFTANIN DİNAMİKLERİ…
Bu hafta biraz duygusal bir yazı oldu. Ne yapayım, ben yükseleni Yengeç olan bir Boğa’yım. Huzur, sevgi, uyum ve barışı seviyorum. Tüm sevdiklerim iyi ve esen olsunlar istiyorum. İsterseniz biraz da bu haftanın dinamiklerinden söz edelim. Ay, duygularımız ve duygusal ihtiyaçlarımız, kendimiz hakkındaki duygularımız, aile ve duygusal güvence dürtüsü ile bilinçdışı reaksiyonlarımızı tanımlar. Çevremizdeki insanların duygularına nasıl tepki verdiğimizin yanı sıra, kendi duygularımızla nasıl başa çıkabildiğimizi de gösterir. Ay, bu Pazar (25 Mart) itibariyle yöneticisi olan Yengeç burcunda. Kendi iç dünyamızla temasa geçip, duygusal ihtiyaçlarımızın farkına varacağımız birkaç gün var önümüzde… Biraz daha kırılgan ve hassas olabiliriz. Sevdiklerimizle, ailemizle birlikte olmak, paylaşımlarda bulunmak bize iyi gelebilir. 27 Mart’ta akşam saatlerinde ise Aslan’a geçecek olan Ay, bizi bu havadan çıkarıp içimizdeki çocuk ile temasa geçmemizi, daha yaratıcı, dışadönük ve neşeli olmamızı sağlayacak. Yıkıcı kullanımıyla eleştiriye tahammülsüz, hata derecesinde cömert ve gururlu davranma ihtimalimiz de söz konusu. Hafta Ay’ın 30 Mart’ta Başak burcuna girmesi, hafta sonunu ise Terazi’de geçirmesi ve dolunay ile tamamlanacak. Demek ki, 30 Mart itibariyle daha mantıklı, organize, pratik ve verimli olmak gündeme gelecek. Günlük işlerimizle daha ayrıntılı bir şekilde ilgilenebilme imkanımız var. Bu süreçte fazla eleştirel, mükemmelliyetçi olmak bu konumun gölge yönlerinden. Dolunay ile Yeniay’da ektiklerimizi biçme, “hasat” zamanı geliyor. Terazi uyum ve paylaşımların, “öteki” ile birlikte var olmanın yani ilişkinin burcu. Dolunay ile birlikte ilişkilerimizde denge unsuru önem kazanacak. İçsel uyumumuzu bozmadan nasıl uzlaşmayı başarabileceğimizi deneyimleyeceğiz.

21 Mart’ta bahar ekinoksuyla birlikte astrolojik yeni yıl da başlamış oldu. Hepimizin içindeki umut tomurcuklarını yeşertmesini diliyorum. Sağlıklı, keyifli, güzel haftalar…