Geri giden Merkür’ün günlük yaşama yansımaları
Doğa ile iç içe, biraz kafa dinlemek, kendi kendimize kalabilmek için birkaç günlüğüne Ege sahillerine kaçtık eşimle. Sürüncemede kalmış ufak tefek işlerimizi organize edip sakin kafayla yazılarımızı yazabilmek için bir fırsat olarak da gördük bunu aynı zamanda. Ama gelin görün ki ağaç altında dinlenirken, ne dizüstü bilgisayarımız internete bağlanabildi ne de telefonlarımız çekti.
Bir süre uğraştıktan sonra hayatın bize dış dünya ile iletişimin fişini çekip, o anın keyfini çıkarmamız gerektiğini söylediğinin farkına vardık. Bilgisayar çantasına, telefonlar ise kapatılıp valize tıkıldı. Geri giden Merkür devredeydi! Üç gün boyunca bol bol yüzdük, dinlendik, ücra bir sahilde hiç hesapta yokken eski dostlara rastlayıp (bu da geri giden Merkür etkisi) hasret giderdik. Bu küçük kaçamağın ardından sağ salim döndük yeniden evimize, sevdiklerimize. Yol boyu trafikte o kadar çok zorlandık ve o kadar çok kaza gördük, bir o kadar da ufak tefek kazayı kıl payı atlattık ki, şükürler olsun, diyorum.
10 TEMMUZ’A KADAR… Merkür geri giderken salt iletişimle ilgili konular değil, bu tarz şeyler de gündeme gelebiliyor. Buna bir de Dolunay’ın bize tepkisellik veren etkisi eklenince, iki kere daha dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü Merkür iletişimin yanı sıra, kısa yolculukları, günlük trafiği, araba, otobüs, tren ve diğer taşıt araçlarını da temsil ediyor. Açıkçası, ben evimde zamanında gelemeyen fakslar, gitti gözüküp ulaşamayan elektronik postalar, telefon ve bilgisayarla ilgili birtakım sıkıntılar ile Merkür’ün geri gidişinin yansımalarını bolca yaşadım. 10 Temmuz itibariyle düzelip yoluna devam edecek etmesine ama bir hafta kadar daha gölgelerini yaşayabilmemiz mümkün. O nedenle yukarıda belirtilen konularda dikkatli olmaya bir süre daha devam edelim; ne olur ne olmaz. Bu süreç bittikten sonra içe yönelik olarak çalışmış enerji artık açığa çıkabilecek, iletişim ve haberleşmedeki aksaklıklar, yanlış anlaşılmalar ile ertelenmiş konular sırasıyla çözülecektir.
HİÇBİR GEZEGEN GERİ GİTMEZ ASLINDA! Aslında hiçbir gezegenin geri gitmediğini bunun sadece bir göz yanılsaması olduğunu biliyor muydunuz? Güneş sisteminde gezegenler durur, yön değiştirir ve geri gider gibi görünürler. Bunu anlayabilmek için isterseniz birlikte bir deney yapalım. Kendinizi arabada farz edin. Biraz ilerimizde bir motosikletin de yoluna devam ettiğini düşünün. Bu durumdayken arabamızda, ileride seyreden motosikleti görerek yola devam ederiz. Ancak motosikleti yakaladığımızda birkaç saniye kadar onu geri gidiyor gibi gözleriz. Eminim söyleyince sizin de hayatınızda bir şekilde böyle bir algıya kapılmış olduğunuzu kolaylıkla anımsamışsınızdır. Bu düpedüz bir göz oyunu, yanılsamasıdır. Ancak görünen de budur. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi gezegenler de güneş sisteminde geçiş yaparken bir süreliğine durup, geri gidiyor gibi gözükürler. Bu şekilde hareket ediyor gibi gözükmeyen yalnızca iki planet vardır; Güneş ve Ay. Güneş, sistemin merkezi olduğu için hep aynı yörüngede gittiğimizi algılarız. Ay ise, bu sistemde dünyanın etrafında dönen uydusu olarak yolunu hiç değiştirmez ve biz onu sabit bir platformdan gözleriz.
BU HAFTA NELER OLACAK? 2 Temmuz Pazartesi günü Ay Kova burcunda iki günlük yolculuğuna başlıyor. Bu, Kova’ya özgü duygusal ihtiyaçların ortaya çıkması demek oluyor. Bir grupla birlikte hareket ederken, kendi özgünlüğümüzü, farklılığımızı ortaya koyma duygusunu geliştireceğiz. Duygusal konulara daha mesafeli, mantık çerçevesinden bakıp değerlendireceğiz. Daha çok sosyallik yaşamak ve arkadaş, dostlarımızla olmak isteyebiliriz. 4 Temmuz’da ise Ay, Balık burcuna konuk olacak. Duyarlılığımızın artacağı, sezgilerimizin güçleneceği, etkilere açık birkaç gün yaşayacağız. Bu süreçte kendimizi akışa bırakarak hayatın önümüze getirdiklerini anlamaya, yaşamaya çalışmak daha iyi olacak. Hafta sonu ise Ay, Koç burcuna girerek bizi daha hareketli ve enerjik kılacak. Yeni başlangıçları kolay yapabilecek, isteklerimizi daha kolay ifade edebileceğiz.
BİTİRİRKEN… Şu ara etrafımdan sürekli hastalık haberleri geliyor. Biliyorsunuz Güneş ve Ay tutulmalarıyla geçen seneden beri Balık-Başak aksı tetiklendi. Başak, sağlık konularını ifade eden bir burç. Bu aksın hareketlenmesiyle Balık temalarını içeren konularda (sıvılar, zehirlenmeler, yanlış teşhisler, ne olduğu anlaşılamayan hastalıklar, hastalık hastalığı vb.) sıkıntılar yaşanması gündeme gelebiliyor. Ayrıca ilgilenmek durumunda kaldığımız kişilerin rahatsızları nedeniyle günlük rutinimizden özveride bulunmak durumunda da kalabiliyoruz.
Hepimize sağlıklı, neşeli, sevdiklerimizle birlikte güzel günler diliyorum. Esen kalın.
|