24 Eylül - 30 Eylül 2012 Haftası

Bu hafta Koç burcunda ve hemen Uranüs transitinin yanı başında gerçekleşecek olan Dolunay, değişime sıcak bakmayanlara bile ivme kazandırarak son noktayı koymalarını sağlayacak. Zira Uranüs (Koç) ile Plüto (Oğlak) arasında kısa bir süre önce gerçekleşmiş olan kare açı, Dolunay ile tetiklenmiş olacak! Artık geriye bakmaksızın ilerlemeye başlıyoruz. Geçmişin dramalarına takılmak, olduğumuz gibi kalmak yok! Bizi gelişime, daha iyiye, kendimizi gerçekleştirmeye götürecek önemli kararların arifesindeyiz. Cesur kararlarla yepyeni bir gerçekliğe adım atıyoruz. Bu bakımdan belki de bu yılın en hararetli Dolunay’ı bekliyor bizi...

İçimizdeki Gökyüzü Bu Hafta Nasıl?
24 Eylül Pazartesi : Bütün bir haftaya yayılacak bir etkiyle başlıyoruz güne. Venüs (Aslan) ile Mars (Akrep) sevgi, ilişkiler, ortaklıklar, tüm sosyal alanlar ve para ile ilgili konularda bizi epeyce terleteceğe benziyor! Görünen o ki, hem sevecek sevişecek, hem de didişeceğiz! Eril ve dişil enerjinin düellosu, kişisel doğum haritalarımızda Aslan ve Akrep burçlarında 20 ila 26 derecelerde önemli noktaları bulunanlar için oldukça zorlayıcı olacak. Değerlerimiz ile hedeflerimiz arasında dengeyi bulmakta sıkıntı yaşayabiliriz.

Enerjimizi işimiz gücümüze, görev ve sorumluluklarımıza yöneltmek bugün bize iyi gelecek. Hedeflediklerimizi dikkatlice ve adım adım gerçekleştirirsek hata yapmayız.

23:19’da Ay bir kaç saatliğine açısız, başıboş, boşlukta kalacağı bir evreye giriyor. Sonraki saatleri dinlenerek veya sevdiğimiz bir konuyla ilgilenerek ya da  uykuda geçirmek üzere günü bitiriyoruz.

25 Eylül Salı : 02:33’de Ay bizi Kova’nın öngörülemez ve heyecan dolu dünyasına ulaştırıyor. Bir kaç saat sonra gerçekleşecek Uranüs (Koç) – Mars (Akrep) restleşmesinin olası gerilimine hazırlanır gibiyiz. Beklenmedik olaylarla sarsılabilir, şok edici haberler alabiliriz. Pasif agresif yapıda olanlarımız arzu, istek ve öfkelerini içe gömme eğilimleri yüzünden bir yığın sakarlık veya kaza yapabilirler. Ay’ın serinkanlı ve meselelere akılcı bakan Kova’da olması bu anlamda bir avantaj. Değişen koşullara ayak uydurmaya çalışanlarımız bu etkiyi olumlu bir şekilde içselleştirebilecekler.

26 Eylül Çarşamba : Bu haftanın astrololjik açıdan en hareketli günündeyiz. Venüs (neyi seviyoruz, nasıl ilişki kuruyoruz?) ile Merkür (Nasıl iletişim kuruyor, nasıl algılıyoruz?) bugün sahne alıyorlar! Günün rengini bu iki fonksiyonumuz oluşturuyor.

Önce 04:52’de Venüs (Aslan) ile Uranüs (Koç), sonra 10:57’de Venüs ile Plüto (Oğlak) , ardından Merkür (Terazi) ile Neptün (Balık) gerilimli açı içinde olacaklar. Daha sonra ise Merkür ile Jüpiter (İkizler) uyumlu ve rahat akan bir açı oluşturacak. Maddi ve manevi paylaşımlarda kayıplar veya anlaşmazlıklar, maksatlı yönlendirmeler, tuzaklar veya yanıltıcı bilgiler, illüzyon ya da yanlış algılamalar yüzeye çıkacak. Olaylara aşırı tepki vermek veya katı ilkelerle hareket etmek olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Esnek ve hoşgörülü olmaya, ön yargılarla hareket etmemeye çalışalım. Hiç bir şey göründüğü gibi olmayabilir. Merkür ile Jüpiter’in uyumlu etkileşimleri meselelere global bakabilmemizi sağlayacağından, bir anlaşma, uzlaşma zemini yakalamamızı sağlayabilir.

Yurt dışı veya yüksek öğrenimin - eğitimin yanı sıra, hukuki konular gündemimizde yer alabilir.

27 Eylül Perşembe : Güne 06:34 itibariyle boşluğa düşen Ay ile başlıyoruz. 08:24 itibariyle ise artık bir bütünün parçası olmaya, evrenin önümüze çıkardığı işaretleri okuyarak hayatın bize neler söylemekte olduğunu anlamaya çalışacağımız bir duygu dünyasını içselleştiriyoruz. Sezgilerimiz ve empati yeteneğimiz keskinleşiyor, duygusallığımız ise bizi bir uçtan bir uca savurmaya hazır..

11:48’de Venüs ( Aslan ) ile Mars ( Akrep ) karesini güçlü bir şekilde hissedeceğiz. Sevgi ve ilişkilerde, ya da ortak paralarda hırs, tutku, mücadele, rekabet duygularını ortaya çıkaracak olaylarla karşılaşmamız beklenebilir.

28 Eylül Cuma : Gün boyunca en derinlerdeki temel ihtiyacımız büyük bir bütünün parçası olduğumuzu hissetmek, kendi benliğimizi aşmak ve akışta yaşamak.. Sevgi, ilgi, şefkat görmeye, yumuşaklığa ve duyarlı yaklaşımlara büyük bir açlık duyabiliriz. Öte yandan duygu dünyamızda sınırlarımızı korumak, kendimizi bir ilişkinin girdabına kapılarak kaybetmemek durumundayız. Bağlılıklarımızı bağımlılık boyutuna çekmemeye çalışalım. Canımızı sıkan olaylardan kaçıp hayal dünyasına sığınma eğilimimiz bizi gerçeklerden koparabilir. Gerçekleşmesi olanaksız ideallerin peşine takılabiliriz. Kafamız kolayca karışıp düşüncelerimiz dağılacağından, odaklanmakta zorlanabiliriz. Artan hassasiyetimiz nedeniyle çevremizdekilerin ruh hallerinden her zamankinden daha fazla etkileneceğiz. Enerjimizi düşüren gürültülü ve manyetik kirliliği yüksek ortamlardan, ya da düşük seviyede titreşim yayan olumsuz, herşeyde kusur bulma eğilimli, sevgisiz insanlardan uzak duralım.

29 Eylül Cumartesi : Salt bu haftanın değil, bu ayın en zorlu sayılabilecek iki günü var önümüzde.

05:35’te boşluğa düşen Ay, 16:15’e dek açısız kalacak. Bu süreçte yapacağımız işler beklediğimiz gibi gelişmeyebileceği gibi, sonradan tekrar düzenlenmeleri de gerekebilir. Dağılmaya, olayların bizi taşıdığı alanlara sürüklenmeye yatkınız.

Ay akşamüstü sabırsız ve atak Koç burcuna girdikten sonra ise,  krizleri bir bir patlatmaya başlayacak! Kontrolümüz dışında gelişen olayların yarattığı türbülanslarla mücadele etmek durumunda kalabiliriz.

Akşam saatlerinde Güneş ( Terazi ) ile Plüto ( Oğlak ) gerilimi, başkalarını üzmek pahasına bile olsa, bizi aşağı çeken, gelişimimizi engelleyen eski alışkanlıklarımızı değiştirip dönüştürmemize işaret ediyor. Doğru adımlar atabilmek için gerçekçi ve kendimize karşı dürüst olmamız çok önemli.

30 Eylül Pazar : Hafta sonu ve Eylül ayını adeta yüksek enerji hattıyla kuşatılmış olarak, gergin ve huzursuz bir şekilde kapatıyoruz. Son dönemde yaşadıklarımızın pik yaptığı bir noktadayız. Özellikle öncü burçlarda ( Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak ) 5-9 derecelerde önemli gezegenleri veya kritik noktaları bulunanlar için değişim, dönüşüm kaçınılmaz!

06:18’de Koç burcunda gerçekleşecek Dolunay, bizi eskinin yıpranmış modellerinden özgürleştirerek yepyeni bir gerçekliğe taşıyacak. Yeniden tetiklenen Uranüs – Plüto karesi ile yaşanabilecek yıkımlar, yeni bir kimliğin, gelişmiş, arıtılıp dönüşmüş bir var oluşun yapı taşlarını oluşturacak.

Dişil enerjiyi temsil eden Ceres’in Dolunay’da Neptün ile oluşturduğu uyumlu açılar sevdiklerimiz, bağ kurduklarımızla daha gerçek, daha içten ve besleyici bir ilişki içinde olmaya motive edecek bizi. Besleyen, büyüten ve iyileştiren özellikleriyle Ceres dişil yönleri, doğurganlığı, tarımı temsil eden bir asteroiddir. İnsanlara topraklarını nasıl verimli bir hale getireceklerini ve bir arada yaşayabilmek için ne yapmaları gerektiğini öğreterek bir bakıma geliştirici annelik, eğitmenlik yapar.  Ceres 25 Eylül’den bu yana besleyip, büyütme, koruma gibi temel annelik işlevlerini temsil eden bir öncü burç olan Yengeç’te ilerliyor. 23 Haziran 2013’e dek buradaki serüvenini sürdürürken hem birbirimizle hem de yeryüzüyle doğru ilişkiler içinde olmamızı sağlayacak.  Ceres, bugün Dolunay ile açı içine girerek oldukça önemli ve zorlayıcı bir açıyı tamamlıyor. Gökyüzünde öncü burçlarda oluşacak bu Büyük Haç ( Grand Cross ) ile insanlık tarihinde eril ve dişil enerjiyi dengeleyen, kadının gücü ve toplumdaki rolünü yeniden tanımlayacak yepyeni bir döneme geçeceğiz. Kişisel doğum haritalarımızda Ceres’in bulunduğu konum ve aldığı açılar, yeme içme alışkanlıklarımıza ilişkin önemli ipuçları verirler. Zorlu açılar içindeyse, kişi beslenme bozuklukları içinde olabilir. Dolunay’daki kilit konumuyla Ceres, kendimizle ilgilenmeyi ( kendimize annelik etmeyi ) ve sağlıklı ilişkiler geliştirip ruhumuzu besleyecek atılımlar yapmayı, yeryüzü ( ekoloji ) ve insan arasındaki dengeyi destekleyecek bir konumda bulunuyor.

Astrolojideki bir diğer dişil prensip ise Boğa ve Terazi burçlarının yöneticisi olan Venüs’tür. Stephanie Austin’e göre şu anda Akrep-Boğa aksındaki Ay düğümleriyle kare açı içinde olan Venüs, içimizdeki Sevgi ve Güzellik Tanrıçasını uyandırmakta ve bizi geleneksel kadın - erkek rollerinin ötesine geçmeye teşvik etmektedir.  Kendi değerimizi ve değer verdiklerimizin değerini sorguladığımız bir dönemden geçiyoruz. Savaş Tanrısı Mars, Kuzey Ay Düğümüyle kavuşum içinde ve değer duygumuzu, değerlerimizi korumayı temsil eden Venüs ile kare açıda bulunuyor. Satürn, 5 Ekim’de sevgi ve ilişkinin temsilcisi Terazi’den Akrep’e geçerken, Akrep burcunda Oğlak’ın yönetici gezegeni olan Plüto ilerlemesini sürdüyor olacak. Böylece astrolojide “karşılıklı ağırlama” denen oldukça etkili bir durum ortaya çıkacak ve her iki gezegen de birbirlerini destekleyecek şekilde işlev görüyor olacaklar. Akrep’te derin sorgulamalarla kendi aleyhimize işleyen gölge  yönlerimizle yüzleşip onları dönüştürürken, eski duygusal yaralarımızı da iyileştirmiş olacağız. Yeryüzündeki eril ve dişil enerjiyi dengeleyebilmek için ilkin kendi içimizdeki bu enerjileri sağlıklı ve dengeli bir şekilde kullanabilmemiz gerekiyor.

Bugünkü yoğun enerjilerle bir yanda gerçeğin irkilten keskinliği, diğer yanda ise güçlenen spiritüel donanımımız kafa karıştıracak gibi görünse de, netleşmeyi başarabileceğiz.
Global olarak sosyo- ekonomik ve  çevresel bağlamda derin ve köklü değişimlere neden olabilecek kargaşa ve şiddet olayları, patlamalar, protesto girişimleri yaşanabilir.

BİTİRİRKEN...
Zorlu bir ayı geride bırakıyoruz. Hayatın bize gönderdiği işaretlerle ne söylemeye çalıştığını anlayabilecek bilinç düzeyinde olanlar için atılımlar zamanı. Ekim Venüs – Mars temalarıyla başlayacak. Önemli gezegen hareketleriyle global veya kişisel düzlemde iz bırakacak olayları beraberinde getirecek.

Herkese güzel günler, iyilikler diliyorum. Esen Kalın!