Bir süredir astrolojide ilişkiler ile ilgili bir çalışma içerisindeyim. Yaşamanın aslında bir ilişkiler zincirinden ibaret olduğu anlaşılıyor. Kendimizle olan ilişkimizden başlayıp, ebeveynlerimize, yakın çevremize ve diğerlerine uzanan bir zincir bu…

Krishnamurti’nin dediği gibi, “ İlişkide önemli olan başkası değil, insanın kendisi.” Çevremizdeki insanların bize ayna tutup yansıtmaları sayesinde farkına varmadığımız ve bu nedenle hayata katamadığımız özelliklerimizi anlayabilmemiz mümkün. Diğer bir deyişle, ne tür insanlara doğru çekildiğimiz kendimizle ilgili algılamamız gereken bir yönümüze işaret ediyor. İlişki potansiyelimizi, sevgi alışverişlerinde ve paylaşımlarda nasıl bir ihtiyaç içerisinde olduğumuzu görebilmek için kişisel doğum haritalarımızın çıkartılıp, analiz edilmesi gerekir. Bir başkasıyla yakın ilişkiye girdiğimizde sergileyeceğimiz uyum ve uzlaşma potansiyeli değerlendirildikten sonra kişilerin karşılıklı etkileşimle ortaya çıkaracakları uyuma “sinastri” tekniği ile bakılır. Haritalar ayrı ayrı titiz bir şekilde değerlendirilip, birbirleriyle üst üste konarak hangi açıları oluşturdukları, gezegenlerin durumu, ruhsal, zihinsel ve fiziksel uyum, dayanıklılık potansiyeli incelenir.  Her şeyden önce incelenecek kişilerin ne tür bir ilişki içerisinde olduklarını göz önünde bulundurmak gerekli. İş mi, aşk mı, arkadaşlık mı? Buna göre değerlendirilmeye tabi tutulur. Ayrıca, bütün bunların dışında ilişkinin haritasının da çıkartılması mümkün (kompozit harita). Böylelikle ilişkinin hangi temeller üzerine oturduğu, sürekliliği, zayıf veya güçlü yönleri ortaya çıkartılmış olur. Bu şekilde baktığımızda modern astrolojinin duayenlerinden Robert Hand’in “İlişkide iki kişi ve bir de ilişkinin kendisi vardır” ifadesi oldukça anlamlı görülüyor.

HUZURU SAĞLAMAK ELİNİZDE
İlişkilerden söz ederken Venüs’ün Başak burcundaki yolculuğuna 15 Temmuz itibariyle başladığını hatırlayım isterseniz. 9 Ağustos’a kadar Başak’ta yol alırken, 27 Temmuz’da geri gitme hareketine başlayacak. Venüs’ün bu konumundan yönettikleri burçlar oldukları için en çok Boğa ve Teraziler, ayrıca Başak ve Balıklar, İkizler ve Yaylar etkilenecekler. Venüs, artık hepinizin bildiği gibi; sevgi, uyum, işbirliği, paylaşım, zevk, sanatsal yetenek ve değerbilirliği ifade eden bir gezegen. Başak’ta ise düşük olduğu burçta. Neden mi? Çünkü duygularını aktarmada çok seçici, çok eleştirel. Oysa, Venüs’ün en temel fonksiyonu içsel barışı ve huzuru sağlamaktır. Venüs Başak burcundayken hayatı doğrulara, yanlışlara ve olması gerekenlere göre planlayarak yaşamaya eğilimi görülür. Bu özellikler şimdi tüm ilişkilere yansıyacaktır, diyebiliriz. Bir ilişkide ne olmalı veya ne olmamalı gibi konulara kafa yorarken, her şeyin ille de kusursuz ve mükemmel olması gerektiğini düşünebiliriz. Ancak bu mükemmelliyetçi tavır, sevgi alışverişindeki sıcaklığı yok edip, ilişkideki doğal akıcılığa ve içtenliğe ket vurabilir. Karşımızdakini olduğu gibi kabullenememe, ilişkide adeta görev duygusuyla hareket etme, sürekli eleştirme, kendini ve karşısındakini mükemmel olmadıkça sevememe bu konumun zorlayıcı yönlerinden. Venüs geri gitmeye başladığında, çekingenlik ve sosyal gerilemelerin yanı sıra, karşı cinsin yanında kendimizi rahat hissedememe, sevgimizi ifade etmekte ve maddi konularda zorlanmalar yaşayabiliriz. Buna bir de Başak burcunda geri hareket etmesinin etkileri de eklenince, ortaya nasıl bir tablo çıkabileceğini görmek zor değil.  Açıkçası, Venüs geri giderken yeni bir ilişki başlatma çabasının pek de sonuç verebileceğini söyleyemeyiz. Çünkü bu süreçte ilişki kurma becerimiz ve enerjimiz içe yönelmiş durumdadır. Diğer bir deyişle, kendimizi bu anlamda gözden geçiriyor, sevdiklerimizi, sevmediklerimizi tartıyor, eğer ilişkilerimizde sıkıntılar yaşıyorsak bunu nasıl çözeceğimizi düşünmek için biraz kendi kendimize kalmak istiyoruzdur.

BAŞAK BURCUNUN ETKİSİ
17 Temmuz itibariyle hayatımızda Başak burcunun etkisi daha yoğun hissedilmeye başlayacak. Çünkü Ay, 20 Temmuz Cuma gününe kadar Başak burcunda ilerlerken, duygusal reaksiyonlarımız da Başak karakterinde ortaya çıkıyor olacak. Ay neredeyse orada mutluluk ve doyumu ararız. Dolayısıyla, kişisel haritalarımızda Ay’ın geçtiği alanlardaki deneyimlerle duygusal ihtiyaç ve reaksiyonlarımızın farkına varırız. Ay Başak’tan geçerken duygusal konulara daha mantıklı, pratik, mesafeli, güvenilir ve alçakgönüllü bir yaklaşım içerisinde olmamız beklenebilir. İşlerimizi hata yapmamaya çalışarak düzenlemeye, verimli olmaya çalışacağız. Bedenimizle, vücut sağlığımızla daha çok ilgilenebilir, formda kalabilmek için kolları sıvayabiliriz. Hafta sonu Terazi’ye geçen Ay ile ilişkilerde karşımızdakiyle bütünleşme, paylaşım, uyum ve uzlaşma sağlama, dengeyi bulabilme arzusu yükselecek. İlişkiye canlılık katacak, büyütüp olgunlaştıracak çatışmalardan kaçınıp, huzuru bozmamak ve barışı sürekli kılmak için kendimizden ödünler vermeye yatkın olabiliriz. Artistik veya kültürel meraklarımız varsa bu konularla ilgilenebilir, sevdiklerimizle hoşça vakit geçirmek, sosyallik yaşamak isteyebiliriz.
 
ENERJİMİZ YÜKSELİYOR
20 Temmuz yaşamımızın ritminin yükseleceği bir gün. Enerji, cesaret ve inisiyatifin temsilcisi Mars ani değişimleri, beklenmedik olayları temsil eden Uranüs’le uyumlu açı içerisinde olacak. Aylık yazımda da değindiğim gibi, bizi kısıtladığını düşündüğümüz durum ve koşullardan özgürleşmek isteyeceğiz. Mars fizik bedenimizi, Uranüs ise elektro manyetik enerjimizi tanımlar. Gergin, tepkisel, sabırsız olabilir, kolay karar verip hemen heyecana kapılabiliriz. Ani öfke patlamaları, isyankarlık görülebilir.  Telaş ve sabırsızlık nedeniyle ufak tefek kazalar başa gelebilir. Elektrikli aletlerle ilgili sorunlar, ateş veya patlamalar gündeme gelebilir. Sakinleşip olaylara üstten bakmayı denemeli, kendimizi kargaşanın ve türbülansın dışına atmaya çalışmalıyız. 

Hepinize sevgiler. Esen kalın.