Hatırlarsanız, transitler doğum haritalarımızda belli noktaları tetiklediklerinde kendi işlevleri ve temsil ettikleri konulara yönelik, dış dünyada da gözlenebilen birtakım olaylar yaşamaya açık olduğumuzdan söz etmiştim.

İşte başıma bu hafta böyle somut olaylar geldi. Patlayan su boruları, tesisat tamiri, bakım onarım gibi pek de sevimli olmayan işlerle uğraştım durdum. Transit Satürn evde (Ay)  pis su boruları, arıtma sistemleri (Plüto) ile ilgili gezegenlerimle etkileşince eve bomba düşmüş gibi oldu. Böylece yıllardır elden geçirmemiz, yeniden düzenlememiz gereken evin alt yapısı, bu kez zorunlu olarak değiştirildi. Kolları sıvamışken, aklımızda olup da birtakım nedenlerle ertelediğimiz diğer düzenlemeleri “Satürn bize ödetmeden halledelim” deyince iş büyüdü. Şimdi onarım görmüş koridorumuz, değiştirilmiş tesisatlarımız ve boya badana ile yüzü gülen evimizde mutlu mesut yaşıyoruz çok şükür! Aslına bakarsanız, bazen hepimiz tüm uyarı sinyallerine karşın, çeşitli bahanelerle hayatımızda değişim dönüşüm gerektiren düzenlemeleri erteleyebiliyoruz. Atmamız gereken adımları zamanında, an ve an yerine getirmediğimizde ise hazırlıksız yakalanıyoruz. Tıpkı bilinçaltına atıp görmezden geldiğimiz zayıf yönlerimiz gibi. Farkına varıp doğru bir şekilde kullanamadığımız, sağlıklı bir şekilde hayata katamadığımızda bizi adeta sırtımızdan vuran gizli düşmanlarımız gibi çalışıyorlar.

FARKINDA OLMADIĞIMIZ YÖNLERİMİZLE YÜZLEŞME SÜRECİNDE…

Güçsüz olan yönlerimizi inkar ettiğimizde onlarla ilgili psikolojik sorunlarla uğraşmak durumunda kalmamız işten bile değil. Reddettiğimiz, bastırdığımız, görmezden geldiğimiz her parçamızı yansıtarak, karşılaştığımız kişi veya olaylarla anlayabilmemizi sağlayan bir sistem içindeyiz. Neye sinir oluyorsak, neden korkuyorsak veya neyi bir kenara itip arkamızı dönüyorsak bize adeta bir bumerang gibi tehditkar bir şekilde geri döner. Bir de bakarız korktuğumuz şey başımıza gelmiş, hatta biz korktuğumuz şeye dönüşmüşüz! Bütün bunlar sahiplenmediğimiz yönlerimizin bizden ilgi beklediğinin göstergesidir. İçimizdeki bu karanlık gölgeler kimi zaman ebeveynlerimizin koşullamaları, kimi zamansa bizim yarattığımız savunma mekanizmaları ile beslenirler. Onlarla barış yapmak ancak onları tanıyıp, deneyimleyip, onlarla yüzleşerek mümkündür. Geçmişten kalan ve bizi sabote eden, tortulanmış yıkıcı varsayımlarımızı olumlu bir şekilde tekrardan ele aldığımızda her şey daha kolaylaşır. Kendimize şefkatle ve kabullenici bir şekilde yaklaşmak bizim dönüşümümüzü sağlar. Yeni keşfettiğimiz veya geri kazandığımız yönlerimizle bağlantı kurmak bütünleşme sürecinde bizi geliştirir. 

BU HAFTA GÖKYÜZÜ
Hafta iletişim, mantık ve muhakemenin temsilcisi, zihnimizdeki kütüphaneden sorumlu Merkür’ün 22.30 itibariyle 23 derece 53 dakika ile Kova burcunda geri hareketiyle başlıyor. 19 Şubat’a kadar devam edecek olan bu süreçte Merkür’ün işlevi içe yönelik olacak. Geri giden Merkür etkisiyle biraz kendi kendimizle baş başa kalıp, kendimizle, iç sesimizle temasa geçmek için bu iyi bir fırsat. Kendimizi analiz ederek; “İletişimde nerelerde sıkıntılar yaşıyoruz, bunları nasıl aşarız?” gibi konulara kafa yorup, özeleştiri yapabilmek için gereken enerji mevcut. Derinleşen zihnimiz ile iç dünyamızdaki hassas noktaları algılayabiliriz. Merkür, Plüto’nun Oğlak burcuna girmesinden hemen üç gün sonra başladığı geri hareketi sırasında Neptün ile kavuşum yapıyor olacak. Bu durum yaratıcı yönlerimizi ortaya çıkarabilecek bir içsel derinlik ve duyarlık sağlamakla birlikte plan, proje ve hedeflerimizi belirlerken bir karışıklık, belirsizlik yaratabilir. Çalışma ve yönelimlerimizde amaç ve kararlık eksikliği, bulanık düşünme ve kendi kendimizi kandırmaya, inanmak istediğimize inanmaya eğilim sonucu ciddi yargı hatalarına düşmemize neden olabilir. Kritik konularda kararlar almak durumunda kalırsak, kayıplara uğramamak adına, çok dikkatli ve tarafsız olmaya çalışmalıyız. Özellikle finansal konularda tedbirli olmakta yarar var. Merkür’ün sözlü ya da yazılı iletişimin yanı sıra, günlük trafiği, ticareti, kısa yolculukları ve yakın çevreyi (kardeş, kuzen, akrabalar ) de temsil ettiğini hatırlayacak olursak, bu konularda gecikme, erteleme, yanlış anlama gibi zorlanabileceğimiz durumlar yaratabileceğini bilelim. Bu dönemde bağlayıcı kararlar almak, sözleşme yapmak, yeni bir projeye başlamak çok da önerilmez. Gözden kaçan noktalar ileride bazı düzeltmeler yapmamıza neden olabilir.

Bu haftanın bir diğer önemli dinamiği ise 15 Kasım 2007’den bu yana geri gitmekte olan Mars’ın 31 Ocak 00.34’te,  24 derece 05 dakika ile İkizler burcunda doğrularak yoluna devam etmeye başlıyor olması. Bu durum iletişimle ilgili konularda biraz rahatlama getirebilir. Önemli konularda atmamız gereken adımlar konusunda gereken inisiyatifi verebilir.

Kendinizle, iç sesinizle temasınızın yoğun olacağı bu hafta her şey düşündüğünüz, arzuladığınız gibi olsun. Esen kalın.