28 Ekim - 03 Kasım 2013 Haftası

Son dönemin belki de en önemli, kritik haftalarından birindeyiz. Bu yıl şu ana dek, gerek kişisel hayatlarımızda gerekse global anlamda, sarsıcı olaylar, beklenmedik gelişmeler, zorlayıcı güç çatışmaları ve her seferinde bir başka engeli aşarak ilerlemeye çalışmakla geçti! Bunca badireyi aştıktan sonra, şimdi geriye dönüp bir durum değerlendirmesi yapıyoruz. Kendi sınırlarımızı netleştiriyor ve neleri gerçekleştirip nelerin üstesinden gelemeyeceğimizi gerçekçi bir biçimde görüyoruz.

Hafta ortasından itibaren gerilimli etkiler giderek yükselmeye başlayıp, Cuma günü Uranüs (Koç) Plüto (Oğlak) karesiyle kreşendo yapıyor! Pazar günü gerçekleşecek Akrep burcundaki Güneş Tutulmasına dek bu yüksek enerjiyle doluyoruz.  

İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ BU HAFTA NASIL?
28 Ekim Pazartesi: Haftaya neşeli, canlı ve aktif bir modda başlıyoruz. Sanat, yaratıcılık, eğlence ve sosyallikler açısından iyi bir gündeyiz. Kendimize ve diğerlerine karşı açık, net ve dürüst olup, kalbimizden geçenleri olduğu gibi sergileyebildiğimizde kendimizi daha mutlu ve doyumlu hissedebileceğiz.

14:26’da Ay son açısını Venüs ile gerçekleştirdikten sonra boşluğa düşecek. Öğleden sonra saatleri, beklentisiz, ısrarcı ve takıntılı olmadığımız sürece, ilişkiler açısından oldukça olumlu ve keyifli gözüküyor.

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI’MIZ KUTLU OLSUN!
29 Ekim Salı: Bugün verimli olmak ve hayatımızı derleyip toparlamak kendimizi mutlu ve doyumlu hissedebilmemiz açısından önem taşıyor. Hazır Merkür de geri gidiyorken, çoktandır ertelediğimiz dikkat gerektiren, belki bir anlamda da sıkıcı veya zor işlerimizi yoluna koymaya çalışsak çok iyi olur! Bitirdiğimiz her iş, bize derin bir nefes aldırıp kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayacak.

Sabah saatleri biraz dağınıklık yaşayıp toparlanmakta zorlansak da, öğleden sonra kendimizi içsel olarak dengede ve daha uyumlu, bütünlük içinde hissedebileceğiz.

Akşam saatleri durum biraz farklılaşıyor. Çabuk tepki verebilecek, olumsuza odaklanabilecek bir hale gelebiliyoruz. Geçmişte kaldığını zannettiğimiz konular bir şekilde tekrar tekrar önümüze çıkabilir. 22:46’da geri giden Merkür ile Satürn Akrep burcunda ikinci kez enerjilerini birleştiriyorlar. Yanlış anlama ve anlaşılmalara meydan vermemek adına, iletişimde açık, net, kısacası dikkatli ve özenli olmak durumundayız. Bir sonraki kavuşumları önümüzdeki ay 25 Kasım’da, Merkür direkt harekete geçtikten sonra gerçekleşecek. O zamana dek bizim için neyin önemli ve öncelikli olduğunu, neye gerçekten ihtiyacımız olduğunu anlayacağımız bir süreçteyiz. Kendi özelimizde kalmaya, her sırrımızı ya da bizim için başarısızlık ya da acizlik gibi görünebilen bir sıkıntımızı kendimize saklamaya veya her ayrıntısını paylaşmamaya ihtiyacımız olabilir.

HEDEFE ODAKLANALIM!
30 Ekim Çarşamba: Sağlıklı ve tarafsız bakış açısıyla yapılan analizler mantık ve muhakemenin önemini vurgulayacak. Hedefe odaklı, kendimizi hırpalamadan, sağlamca ilerlersek ne sinir sistemimiz bozulur ne de ilişkilerimiz!

Sabah saatleri, gereken dikkat ve özeni gösterdiğmiz taktirde iş anlamında çok olumlu bir etkiye sahip! Öğleden sonra ise içimizi nedensiz bir sevinç bile kaplayabilir. Hayata daha geniş, engin bir pencereden bakıp büyük resmi algılayabilir, daha olumlu ve anlayışlı olabiliriz, hem kendimize hem de diğerlerine karşı…

Gecenin ilerleyen saatleri ise, ruhsallık, felsefe, evrenle bağımızı güçlendirme açısından çok elverişli. Meditasyon, yoga, veya dinlendirici bir müzik eşliğinde derin konsantrasyon ruhumuza çok iyi gelecektir.

31 Ekim Perşembe: 04:49 itibariyle Ay boşluğa düşüyor. 14:22’de tekrar açı alarak Terazi burcuna girene dek günü akışında geçiriyoruz.

Sabah saatleri ilişkiler ve ortaklıklar anlamında bir miktar gerilimli gözüküyorsa da, öğleden itibaren durum değişiyor. Kendimizi inisiyatifli ama yapıcı ve saldırgan olmayacak bir şekilde ortaya koyabiliyoruz. Mars (Başak) Plüto (Oğlak) üçgeni etkin.

Ayrıca bugün bütün bir ay boyunca alttan alta etkin olan bir enerji güçlü bir şekilde kendini hissettirecek. Mars (Başak) Chiron (Balık) ile karşıt açı içine girerken, geri giden Uranüs (Koç) ve Plüto (Oğlak) ile de etkileşim içinde olacak. Ekim ayı boyunca iç dünyamıza ve onun ihtiyaçlarını keşfetmemize işaret eden bu etki, eğer hala anlaşılamadığımızı ve isteklerimizi gerçekleştiremediğimizi hissediyorsak bizi gergin ve öfkeli bir hale getirebilir. Sonradan pişman olmamak ve bir çuval inciri berbat etmemek adına, iyice düşünüp tarttıktan sonra adımlarımızı atmaya çalışalım.

01 Kasım Cuma: Bugün iç barışımızı, denge ve huzurumuzu korumak kadar diğerleriyle olan ilişkilerimizde de barışçıl ve dingin olabilmeye ihtiyacımız büyük! Ancak bugün dördüncü kez deneyimleyeceğimiz Uranüs (Koç) ile Plüto (Oğlak) karesi bize pek huzur vereceğe benzemiyor doğrusu! Yeniye yer açabilmek adına, doğal yapıları gereği sert ve yıkıcı bir şekilde çalışıp düzen bozan, oradan oraya savuran bu iki önemli enerji değiştirici, dönüştürücü etkilerini göstermeye başlayacaklar yeniden! Doğum haritalarında yükselen, kariyer, iş hayatı, partnerle ilişkileri gösteren alanlar gibi önemli ve kritik noktaları tetiklenen öncü burçlar (Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak) bu etkiyi fazlasıyla algılayacaklardır. İlişkilerde yeniden yapılanmalar ve bu bağlamda toplumsal platformda kendini “yeni” kimlikle ortaya koymak, bir şeyleri başlatmakla ilgili önemli, bir anlamda acı verebilecek nitelikte, köklü düzen değişiklikleri getirecek olaylar yaşanabilir.

02 Kasım Cumartesi: Bugün duygusal anlamda aşırı uçlarda olabiliriz. Öğleden itibaren dengemizi bulmaya başlıyoruz.

14:45’te Ay boşluğa düştükten sonra, 19:33’te tekrar açı içine girerek Akrep burcunda ilerlemeye başlayacak. Öğleden sonrayı akışta, serbest bir şekilde geçirip kendimizi herhangi bir şeye zorlamayalım. Gece bizi yakıcı ve yoğun duygular bekliyor.

İÇ SESİMİZİ DİNLEME ZAMANI!
03 Kasım Pazar: Duygu dünyamızın en karanlık köşelerine bile korkusuzca inmeyi getirecek bir kararlılıkla uyanıyoruz. İç sesimizin rehberliğine bırakıyoruz kendimizi.

14:49’ta Güneş ile Ay Akrep burcunda enerjilerini kaynaştırarak Yeniay fazında “Güneş Tutulması”nı gerçekleştiriyorlar. Bilindiği üzere, Güneş ve Ay iki önemli fonksiyonumuzu temsil eder. Güneş bilinçli aklımızın istekleri, egomuz ve yaşam enerjimizdir. Ay ise en derinlerdeki duygusal ihtiyacımız, kendimiz hakkındaki fikrimiz ve ruh durumumuzu ifade eder. Bu seferki Güneş Tutulması Akrep gibi “birleşen, kaynaşan, bir potada eriyen enerjileri” temsil eden derin, sezgisel ve aynı oranda da güçlü bir sabit burçta oluşuyor.

Güneş tutulmaları Yeniay fazında gerçekleştiği için yenilikler, yeni başlangıçlar anlamını taşır. Ama unutmayalım ki her yeni başlangıç bir bitişi de sürükler peşi sıra! Şimdi çok önemli ciddi parantezler açıp kapıyoruz hayatlarımızda…Ay’ın Güneş ile Dünya arasına girerek Dünyamızın ışığını engellemesi, kendi ışığımızı bulabilmek adına, bizi yeni olasılıklara, çözülme ve yapılanmalara, yepyeni matrislere taşıyacaktır.  

Güneş Tutulmaları yaklaşık 19 yılda bir aynı burçlarda gerçekleşir, dolayısıyla aynı noktaları tetikler, benzer temaları getirirler. 3 Kasım 1994’te Akrep’te gerçekleşmiş olan tutulma ile hayatınızda neler değişti, hangi yöne gittiniz, neler önemini yitirdi, neler önem kazandı bir düşünün…

BEKLENMEDİK GELİŞMELER
Tutulma sırasında Satürn, Merkür, Kuzey Ay Düğümü de Güneş ile Ay’ın hemen yanı başında yer alacaklar. Akrep’teki bu güçlü vurgu, maddi veya manevi anlamda birileriyle kaynaklarımızı birleştirme, korkularımızın yüzeye çıkması, kendi karanlık gölgelerimizle yüzleşme, miras, vergi, sigorta, tazminat, kredi kartları gibi konularda beklenmedik gelişmeler ve değişim dönüşümlerin habercisi niteliğini taşıyor.

Akrep burcunun yönetici gezegeni olan Plüto, yukarıda belirttiğim gibi, tutulma sırasında Uranüs ile dördüncü karesini gerçekleştiriyor olacak. Öncü burçlardaki bu zorlayıcı açının tutulmayla birlikte deneyimlenmesi, bizim büyük bir sıçrayışla hayatımızdaki atılımları gerçekleştirebileceğimizin işareti niteliğinde bana kalırsa…

Kendi içimizdeki kutuplaşmaları, bastırdığımız, engellediğimiz yönleri çözerek, kendi karanlıklarımızı da kabullenerek diğerlerinin bizi zorlayan yönlerine kabul gösterebiliyor olacağız. Geçmişi şifalandırarak iyileşip geleceğe yönelme ancak bu şekilde başarılabilir. Direndikçe değişim durur, gelişim de durur. Şimdi değişim ve dönüşüme gönüllü olma, kendimizi, düzenimizi adeta yeniden yaratma, yapılandırma zamanı! Bu da en çok Venüsyen konularda (sevgi, ilişkiler, ortaklıklar, evlilik, barış, uyum, huzur, diplomasi, eşitlik vb.) olacak. Zira tutulma sırasında Venüs Galaktik Merkezle kavuşum içinde bulunacak. Artık sevginin gücü, uzlaşının gücü, dişil enerjinin gücü etkinleşiyor! Kutlu olsun!

Herkese iyi bir hafta, güzel ve keyifli günler diliyorum. Esen kalın!