Hepimiz her an önümüze çıkabilecek birtakım engeller, kısıtlamalarla kendi yapacaklarımızdan ödün verecek veya kendi arzu ve isteklerimizi geri plana atabilecek durumlarda kalmışızdır. Bunlar ailevi sorunlar olabilir, ülkenin içinde bulunduğu koşulların yarattığı zorunluluklar olabilir veya hiç aklımıza gelmeyen beklenmedik bir şey ortaya çıkıp programımızı altüst edebilir. Peki ya kendi kendimize koyduğumuz engellere ne demeli?..

Başaramama korkusu veya “Yapamam, beni aşar” endişesiyle kendi kendimizi sabote ettiğimiz zamanlara nasıl kılıflar uyduruyoruz acaba? Bir yığın şeyle meşgul, çok dolu bir programımız varmış gibi gözükebiliriz. Ama kendimizle ilgili esas yapmamız gerekeni yapmadığımızda, bir sürü şey yapıyor olmamıza karşın hiçbir şey yapmamış oluruz. Satürn “seçimler” demektir, “zamanlama” demektir.  Amaç ve hedeflerimiz doğrultusunda hayatımızı inşa ederken, şimdi meşgul olduğumuz şey her neyse, onu gerçekleştirmenin zamanı mı değil mi karar verip seçimler yapmamız gerekiyor. Alacağımız karar bizi kendi hayatımızın otoritesi olma konumuna getirmesi açısından çok önemli. Gaflet uykusuna dalmamak için farkındalık geliştirmek ve sürekli sorgulamak gerekiyor. Seçimimizi yaparken neleri göze aldığımızın bilincinde olarak ölçüp biçip tartmak,  gerçekten bizim için önemli olanı ortaya çıkarması açısından da yararlı.

Yapamadıklarımız için başkalarını suçlamak, gerekçeler yaratmak ise en kolay yöntem. Dikkatli baktığımızda kimsenin bize istemediğimiz bir şeyi yaptırmadığını, aksine bizzat bizim bu hayatı seçmiş olduğumuzu görebilmek şaşırtıcı olabiliyor.
 
BAĞIMLILIKLAR VE ESKİ DAVRANIŞ MODELLERİNDEN NASIL ÖZGÜRLEŞEBİLİRİZ?
Bağımlılık deyince akla hemen Balık burcu, Neptün gelir. Tam tersi bir tavırlanışla, bağımlılıklara ciddi biçimde karşı olan pek çok Balık insanı ile karşılaşmamız mümkündür. Bağımlılıkları gösteren Neptün’ün bir doğum haritasındaki açılarıdır aslında. Bir maddeye, televizyona, bilgisayara, telefonla konuşmaya, bir kişiye, hatta bir davranış biçimine bağımlılık geliştirmek mümkün. Peki, bir kişinin bağımlılıklarından vazgeçtiğini gösterip bizi ikna edebilmesi için ne kadar süre geçmesi veya ne yapması gerekir hiç düşündünüz mü? Güvenilmez konumuna giren kişiye inanabilmek için sürekli gözlemlemek ihtiyacında oluruz. Benzer durumlarda hep aynı hatalara düşüyor veya düşme eğilimi gösteriyorsa kişi inandırıcılıktan uzaklaşır. Ama tam tersi bir şekilde, bir kriz anında eski modele dönüş yapmamayı seçiyorsa, ancak ikna oluruz.

Unutmayalım ki bizi kimse değiştiremez, ne bir olay, ne de bir insan, terapistimiz bile. Biz ancak kendimiz değişmek istediğimizde, buna hazır olup karar verdiğimizde değişebiliriz. Bizi değişimlere taşıyan insanlar, dikkatimizi kendimize yönelterek kendi gücümüze sahip çıkmamızı sağlayan, bizi yüreklendiren kişilerdir.
 
BU HAFTA GÖKYÜZÜ
Ay Akrep burcunda ilerlerken, haftanın ilk 2 günü anlık tepkilerimiz ve duygularımız ile duygusal ihtiyaçlarımızı yoğun ve derin bir şekilde yaşayacağımız anlaşılıyor. Sevdiklerimizin neler yaptığı, neler hissettiğine takıntılı bir şekilde odaklanıp, farkında olmadan onları kontrol etmek, olan biteni anlamaya ve adeta bir bulmacayı tamamlamaya çalışmak bizi yorabilir. Aşırı uçlarda hissedeceğimiz sevgi, nefret, tutku, kıskançlık gibi duygular nedensiz iğnelemeler, üstü örtülü duygusal tehditler, kinayeli ifadelerle bastırdığımız duygular olarak ortaya çıkabilir. Öte yandan algımızın bir hayli açık, görünen altında yatanı anlamaya yatkın olacağını da söylemek gerekir. Merkür ve Venüs’ün Balık burcunda kavuşum yapacakları 24 Mart Pazartesi, müzik, resim, şiir, sanat, edebiyat gibi konularda yaratıcı çalışmalar yapabileceğimiz bir gün olarak yapıcı bir biçimde değerlendirilebilir.

25 Mart günü öğleden sonra Ay’ın Yay burcuna girmesiyle birlikte üzerimizdeki yoğunluk 29 Mart’a kadar yerini neşe, iyimserlik ve coşkuya bırakacak. Abartılı iyimserlik ve hevesle yapabileceğimizden fazlasına söz vererek sonradan sıkılıp bunalmamaya dikkat edelim. 27 Mart Perşembe akşamı bu kez Uranüs ve Merkür Balık burcunda enerjilerini birleştirecekler. Hafta sonuna kadar beklenmedik, sürprizli haberlerle aklımız karışabilir, karmaşa ve kararsızlıklar yaşayabiliriz. Yanlış anlaşılma riskimiz olduğu kadar, müthiş bir farkındalıkla zihnimizde aniden şimşek gibi çakan parlak düşüncelere, sezgiselliğe ve evrensel bilince de açığız.
 
Hafta sonu zorlayıcı, hatta gerilimli enerjilerin hakim olduğu bir zaman olarak gözüküyor.  Ay görev ve sorumlulukları, sınırlarımızı hatırlatan Oğlak burcunda yol alırken yapacağı açılarla bizi zorlayabilecek. Özellikle Pazar günü daha tepkisel, çatışmalara açık olabileceğimiz bir gün. Olaylara ve durumlara serinkanlı bir şekilde yaklaşmak, sabırlı çabalarla üzerimize düşenleri gerçekleştirmek akıllıca olur.

Yaptıklarımızın ödülünü alabileceğimiz, mutlu, başarılı güzel bir hafta diliyorum herkese.
Esen kalın.