İnsanın ömür denen bu yolculukta yollarının kesiştiği pek çok insan oluyor. Kimisiyle birlikte uzun yollar kat ediyorsunuz, kimisiyle de belli bir zaman dilimi içerisinde hapsolup kalıyor dostluklarınız. Öyle müthiş bir senaryo işliyor ki bazen, şairin dediği gibi “Bitti sandığınız şarkı” tekrar başlayıveriyor yeniden!

Aradan “yıllarca yıllar kadar yıl” geçtikten sonra bir gün birden bire ilkokul arkadaşlarım tekrar hayatıma giriverdiler. Yalan değil, önceleri buluşma görüşme düşüncesi beni bir hayli heyecanlandırsa da, “Eyvah dedim çok değiştik mutlaka, acaba çok yüzeysel, sığ mı kalacak ilişkimiz, birbirimizi yeniden bulmanın sevinci sıkıcı bir zorunluluğa mı dönüşecek zamanla?” Yanılmışım… Biz toplamda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda eski arkadaş, birbirimizden tamamen farklı karakterde ve değişik yaşam öykülerine sahip olmamıza karşın,  birlikte olmaktan zevk alıyor, zamanımız yettiği, imkanlarımız elverdiği ölçüde görüşmeye, birbirimizin özel günlerinde yanında olmaya çalışıyoruz. Üstelik bir kısmımız başka başka kentlerde yaşıyor, gelişlerini bu toplantılara göre ayarlamaya çalışıyorlar. Benim programım ise malum; soluk soluğa geçiyor günlerim. Sırasında aylarca toplantılarına katılamadığım oluyor. Ama ne bir sitem, ne bir gönül kırıklığı… Sevgiyle bağırlarına basıyor, sevgiyle karşılıyorlar…

Geçen gün son buluşmamızdan sonra vapurda gün batımını izlerken uzun uzun onları düşündüm. Kulağımda iskelede saksafon çalan kör sanatçının melodileri, martıların mendireğe kalkıp konarken her seferinde başka bir yap bozu yeniden yaratmalarını izledim… İçim sevgi, şükran ve mutlulukla doldu. Eee ne yapalım, yükselen Yengeç bir yerlerden kendini gösteriyor işte. Anılar, sevdiklerine bağlanma, onlarla yemeli içmeli toplantılarda biraraya gelip eskilerden-yenilerden konuşma, hepsi Yengeç özellikleri… Bizim kızlarda da bu yön güçlü olmalı. Ya günün birinde kafaya takarak, hepimizi soluk salık birkaç sınıf resminden teşhis edip, tek tek dedektif gibi iz sürerek bulan Hatice’ye ne demeli? Gerçi o bir Balık ama, doğum haritasındaki pek çok özellik eski arkadaşlarını biraraya getirebilecek girişimci, araştırmacı ve aynı zamanda özverili, şefkatli yapısına işaret ediyor. İşin güzel tarafı hiçbirimiz birbirimize tiyatro oynamıyoruz, her şey kendiliğinden ve sahici.. Karşılık beklenmeden, bedelsiz verilen her şey gibi alabildiğine cömert ve gönülden...

OLDUĞU GİBİ KABULLENEBİLMEK
Sevgide almak vermek kavramları çoğu kez kafa karıştırır. Oysa işin kolay bir formülü var; sevmek vermekle parelel gider. Hepsi mutlu olmanın, “bir” hissetmenin  başka başka yüzleridir. Sevmeden yaptığımız her şey külfete dönüşür, ağır gelir, bizi esarete sokar. Gerçek bağlar ise ancak karşılık beklemediğimizde oluşur. Birbirini olduğu gibi kabullenebilmek gerçekten de büyük bir erdem. Çünkü kendi kendisine de aynı şekilde kabul gösteren, iç barışı sağlayabilmiş birisi ancak diğerlerine de hoşgörü ve sevecenlikle yaklaşabiliyor. Bizim sınıf, “Büyük Esma Sultan Beşiktaş İlkokulu”,  önümüzdeki günlerde 5. buluşma yılımızı dolduracağız. Nice birlikte geçirilecek sağlıklı ve mutlu yıllara arkadaşlarım… İyi ki varsınız…

Gelelim bu haftanın içimizdeki dinamikleri nasıl harekete geçireceğine…

BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NASIL?
Bu hafta Merküryen (iletişim, mantık, muhakeme, günlük trafik vb. ) enerjinin oldukça yüksek olduğu bir hafta…

17 Kasım Pazartesi gününe hafta sonunu aile ve sevdiklerle birlikte geçirdikten sonra, yine Yengeç enerjisiyle başlıyoruz. Pazartesi gününü astrolojide Ay yönetir. Gün, kendine uygun bir enerjiyle başlıyor. Akşam saatlerinde ise Ay yaklaşık 2,5 gün boyunca Aslan burcunda ilerllemeye başlayacak. İşlerimizi gün içinde yoluna koymakta zorluk çekmeyeceğiz.

18 Kasım Salı günü Neptün’ün Merkür ve Venüs ile iki gerilimli açısı mevcut. Tüm ilişkilerimizde ve para ile ilgili konularda dikkatli ve gerçekçi olmaya, kendi kendimizi kandırmamaya dikkat etmeliyiz. Ayrıca, aldığımız bilgilerin doğruluğundan emin olmadan kullanmamaya, iletmemeye çalışmalıyız. İletişimde birtakım aksaklıklar, yanlış anlamalar, hüsnü kuruntular tatsızlıklar yaratabilir. Doğru ile yalanı ayırt etmekte zorlanabilir, hatta gerçeğin hoşumuza gitmeyen yönlerini görmezden gelerek kendimizi ileride sıkıntı yaratabilecek durumlara sokabiliriz.

19 Kasım Çarşamba günü Ay’ın Aslan’daki yolculuğu halen devam ediyor. Yaratıcı enerjimiz bir hayli yüksek. Özellikle ateş grupları (Koç, Aslan ve Yaylar ) bunu kuvvetle hissediyorlar. Başarmak isterken kendi kendimizi zorlamamız kontrol dışı duygusal patlamalara neden olabilir. (Aslan’daki Ay ile Akrep’teki Güneş gerilimli açıda.)

20 Kasım Perşembe günü Ay Merkür’ün yönetiminde olan burçlardan Başak’a giriyor. Sözlü ve yazılı iletişim, gerekli işleri gereksizlerden ayıracak düzenlemelere gitmek, günlük rutinimizi ayarlamak, detayları gözden kaçırmayacak şekilde çalışmalar yapmak için ideal birkaç gün var önümüzde. Ancak Ay Başakta’nın vereceği huzursuzluk, yaptığının ille de mükemmel ve verimli olmasında titizlenme, kaygı ve huzursuzluk yaratabilir. Kendimizi yıpratmadan günün gereklerini yerine getirmeye çalışalım.

21 Kasım Cuma, haftanın son gününü yine en iyi ve kusursuz bir şekilde çalışmak için kullanacağız. Hızlı, pratik olduğumuz ve zihinsel faaliyetlerimizin arttığı bir gündeyiz. Öğleden sonra saatlerinde Oğlak’taki Jüpiter ile Başak’taki Satürn birbiriyle uyumlu açı içerisinde olacaklar. Hayallerimizin gerçekçi ve uygulanabilir olmasına çalışalım. Altından kalkamayacağımız yükleri omuzlamaya kalkarsak ileride bedellerini ödememiz gerekebilir.

22 Kasım Cumartesi Güneş artık bir ay boyunca Yay burcunda olacak. Geçen hafta sonundan bu yana Mars’ın da Yay’a girmesiyle birlikte enerjileri yükselen Yaylar, bir ay boyunca oldukça dikkat çekici olacaklar. İyimserlik, neşe, hoşgörü ve herkesin yaşam felsefesine ve doğrularına saygı göstermek gibi olumlu yönlerini ortaya koyabilmeleri halinde hem kendileri hem de etrafındakiler mutlu olacaklardır. Öte yandan Ay Terazi burcuna girerek ilişkilerde dengeyi bulma, sevgi, uyum ve anlayış gibi konuları gündeme taşıyacaktır. Coşku ve iyimserlik ilişkilere bakışımızda etkinleşebilir.

23 Kasım Pazar, sabah saatlerinde Merkür de Yay burcuna girecek. 13 Aralık’a kadar sürecek bu dönemde, zihnimizin sınırlarını genişletmek, yeni ülkeler tanımak, yeni felsefelere açık olmak ve deneyimleyerek öğrenmek isteğimiz artacaktır. Bugünleri yaklaşmakta olan tatillleri planlamak, okunacak kitapları sıraya koymak için kullanmak da iyi bir fikir olabilir.

Hepinize sevgi dolu, sağlıklı ve mutlu güzel bir hafta diliyorum. Esen kalın.