“Endülüs’te Raks”
Doğum haritam sürpriz seyahatleri gösteren transit etkilerle tetiklendiğinden beri valizim kapı ardında, ben yollardayım. Bu kez de bayram haftasını eşimle İspanya’nın güneyinde, Endülüs bölgesinde gezerek geçirdim. Aslına bakarsanız son aylarda üst üste gelen hastalıklar yüzünden neredeyse eve kapandığım bir dönem yaşamıştım. Bu kültür, sanat gezisi, ne yalan söyleyeyim, gözlerimi, gönlümü, ruhumu doyurdu.
Yahya Kemal ne güzel şekilde anlatmış İspanya’yı o güzelim “Endülüs’te Raks” şiirinde; “Zil, şal ve gül”! Yıllar önce Barcelona ve Madrid’e gitmiş ancak bu denli etkilenmemiştim. Bu kez güneydeki daracık sokaklı, her duvarı çiçek yüklü saksılarla süslü kentlerini gezip görmek, tarihi dokularını hissetmek bambaşka bir keyif verdi. Her köşesinden müzik, canlılık ve yaşam fışkıran bambaşka bir aleme girdik. Flamenkonun insanın tüylerini diken diken eden buruk lezzeti, sokak başındaki insanların bile neredeyse birer virtüözmüşçesine çaldığı gitarların coşkunluğu içimize işledi. Konservatuarda gitar hocası olan kuzenimin dediği gibi, Endülüs bölgesi “Gitar çalanların Kabe’si” gerçekten de. Ancak, her seyahat ertesinde olduğu gibi, İstanbul’a; bu büyülü, insanı adeta kendisine mıknatıs gibi çeken kente dönüyor olmaktan müthiş bir haz aldığımı da söylemeliyim.
HAFTANIN ANA TEMASI Dikkatimizi ve enerjimizi içimize ve kişisel projelerimize yöneltmek için ideal bir zamandayız. Adına “meditasyon” veya “derin konsantrasyon”, ne derseniz deyin, içe odaklanmak bizi kendi merkezimizde tutacak, rahatlatacaktır. Çevremizdeki insanlar öfkeli, hırçın veya mutsuz olabilirler. İlişkilerimize ve yaptığımız her şeye sükunet ve sevgi ile yaklaşalım. Aldığımız nefes dahil olmak üzere, sahip olduğumuz her şey için şükran duyalım. Yaşadığımız olumsuzluklar varsa, bu öykülere katkımızın ne olduğunu anlamaya çalışalım. Hiç kimsenin tek başına haksız olması mümkün değil. Kendi gerçeğimizin yanı sıra, karşımızdakinin gerçeğini de görelim, kabullenelim. Ama hepsinden önemlisi ve önceliklisi kendimizle açık ve dürüst bir şekilde diyalog kurmak olmalı. Çünkü insanın en birinci işi kendini bilmek… Tanımak, anlamak ve nerede kaynaşacağını, nerede sınırlarını koyacağını idrak etmek…
BU HAFTA İÇIMIZDEKI GÖKYÜZÜ NASIL? 7 Aralık Pazartesi günü hafta, dünün gerilimli enerjilerini taşıyarak başlıyor. Yazılı ve sözlü iletişimde dikkatli ve özenli olmamız gereken bir gündeyiz. Ay 11:00 itibariyle boşluğa düşüyor. Hemen ardından geçen cumartesi Oğlak burcuna geçmiş olan Merkür ile Plüto kavuşum yapacaklar. (11:12) Derin ve yoğun düşünebilme, kararlılık ve her şeyin içine nüfuz edebilen araştırmacı bir zihinle ikna yeteneğimiz belirginleşiyor. En dipte, derinlerdeki düşüncelerimize yapacağımız sondajlar gerçek düşüncelerimizi ortaya çıkarmaya yarayabilir. Eskiye ait, aşılması gereken konuları geride bırakma, bir çeşit dönüşüm zamanı. Takıntılı, saplantılı düşünmemeye çalışalım. Düşündüklerimizi gizli saklı tutmak veya kendimize saklamak, ya da tuzaklar kuran kontrolcü bir yaklaşım da bu konumun gölgelerinden… Birilerinden yardım alırken, söz veya ödün verirken dikkatli olalım.
Ay 21:06’da Başak’a geçiyor. Karmaşalardan sonra bir kaç gün düzenli ve verimli olabileceğiz. Ayrıntılarda kaybolup gereksiz endişeler üretmediğimiz taktirde elbette.
8 Aralık Salı, yapacaklarımızı önem sırasına göre listelemek işimizi kolaylaştıracaktır. İlgilenmemiz gereken konulara odaklanalım, ıvır zıvır işlerle vakit kaybetmeyelim. yavaşlamayalım. Ay Başak’ta ilerlemeye devam ediyor.
9 Aralık Çarşamba 12:05’te Ay Uranüs ile karşıt açı yaptıktan sonra boşluğa düşecek. Beklenmedik olaylarla duygusal iniş çıkışlar yaşayabiliriz. Önemli işlerimizi sabahtan halletmekte yarar var.
10 Aralık Perşembe 00:48 itibariyle Ay Terazi burcuna geçiyor. İki buçuk gün boyunca ilişkiler arenası ön planda olacak. Birbirimizi gerçekten anlamak ve uzlaşma sağlamak için öncelikle karşımızdakinin ne söylediğini can kulağı ile dinlemek durumundayız. Pek çok iş birden önümüze yığılabilir. Her birine aynı anda aynı dikkatle yaklaşıp, gereklerini yerine getirmemiz mümkün değil. En önemli olanlarına öncelik vermek bizi rahatlatacaktır.
11 Aralık Cuma Ay’ın Mars, Güneş, Jüpiter ve Neptün ile uyumlu açıları var. Kendimizi mutlu, iyimser, neşeli ve coşkulu, atak hissettiğimiz bir gündeyiz. İdealist ve yaratıcı yönlerimiz yükseliyor. 19:46’da ise Ay boşluğa düşüyor.
12 Aralık Cumartesi 06:33’te Ay Akrep burcuna girdikten sonra Plüto ile kavuşum yapacak. Tutku, hırs, yoğunluk güne hakim temalar. Jüpiter ile Uranüs’ün kendini alttan alta hissettiren gerilimi yenilik ve heyecan arayışımızı körüklüyor. Beklenmedik gelişmeler bizi şaşırtabilir, uzun vadeli planlarımızı değiştirmemiz gündeme gelebilir.
13 Aralık Pazar, yakınlarımız, kardeş veya akrabalarımız ile vakit geçirmek isteyebiliriz. Duygusal tepkilerimize dikkat edelim. Birden parlayıp sönen öfke sorunları yaşamamız mümkün. Özellikle araba kullanıyorken serinkanlılığımızı korumakta yarar var.
Hepinize güzel ve huzurlu bir hafta diliyorum. Her şey gönlünüzce ve hayrınıza olsun. Esen kalın.
|