Kendimizi zorlamayalım!
(16 Ocak-22 Ocak 2012 Haftası)
İstediğimiz ya da beklediğimiz gibi gitmeyen konuların yolumuza engel oluşturacağı bir haftaya giriyoruz. Bunların ne yaptığımızın farkında olabilmemiz için almamız gereken kısa molalar olduğunu düşünmeliyiz.
Bir an evvel hedeflerimize ulaşmaya çalışalım derken kestirmeden gideceğimiz yollar bizi yanlışlara sürükleyebilir. Uzun vadede ilerleyip gelişme kaydetmemiz, zaman ve enerjimizin, yani yapabileceklerimizin sınırlı olduğu gerçeğini kabullenmekten geçiyor. Hayatta her şeye yetip, her şeyi kontrol edemeyiz, etmemeliyiz de.
BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NASIL? 16 Ocak Pazartesi: Haftaya dengelerimizi korumaya çalışarak giriyoruz. İç dünyamızın yansımaları dışarıda, birebir kurduğumuz ilişkilerle bize geri yansıyor. Terazi burcundaki Ay, 17.29’da Neptün ile son açısını gerçekleştirdikten sonra boşluğa düşüyor. Duygusal karmaşa, belirsizlik ve dalgalanmalar yaratabilecek bu etkiyi içselleştirdikten sonra 18.34 itibariyle bizi gerçeğe çağıran, dağınık enerjimizi toparlayan bir etki alıyoruz; Ay, Akrep burcunun derin ve gizlerle dolu dünyasında ilerlemeye başlıyor.
17 Ocak Salı: Yoğunluk, tutkular, üstü örtülü yasak konular, takıntılar, zorlayıcılık, kin, öfke patlamaları ve gücü kontrolü elde tutma eğilimleri bugün iç uzayımızın tonunu oluşturuyor. Keskinlikleri ile sevdiğimiz her şeyi yok edebilecek kadar yıkıcı ve bumerang gibi geri dönüşü olan bu enerjilerle başa çıkıp doğru bir şekilde kullanabilmek başlı başına bir beceri.
Akşamın ilerleyen saatlerinde Oğlak’taki Merkür, Kova burcundaki Neptün ile açı içine girerek Akrep’in sert yapısını yumuşatacak. İletişime esneklik, empati getirmesi beklenen bu durumun, eğip bükülen sözcükler yüzünden zihnimizi bulandırıp bizi yanılgılara taşıması beklenebilir. Karşımızdakinin gerçekten ne dediğini anlamaya çalışmak kadar, ağzımızdan çıkan sözcüklerin net, açık ve anlaşılır olması bizi incitebilecek, karmaşa ve hayal kırıklığı yaratacak konuşmalardan uzak tutacaktır.
DUYGUSAL YOĞUNLUK… 18 Ocak Çarşamba: Dünkü duygusal yoğunluğumuz sürüyor. İç dünyamıza yaptığımız sondajlar, kendimizi ve karşımızdakini yıpratacak kadar acıtıcı ve gerçeğin peşindeki sorgulamalar gün boyu yakamızı bırakmayabilir.
Hayat planladığımız gibi gitmiyorsa kızıp öfkelenmek, suçlamak yerine nedenleri üzerinde düşünmek ve yüzleşmek bizi yeniden şarj edecek, güçlendirecektir.
20.32’de Ay boşluğa düşecek yine. Bir saat kadar kendimizi dingin, sakin, olanı karşılayan bir ruh halinde tutmaya çalışalım. 21.30’da içimizi yepyeni umutlarla doldurmaya hazırlanan iyimser bir enerjiyle yüreğimiz iyimser duygularla ısınmaya, canlanmaya başlayacaktır. Ay, artık Yay burcunda.
19 Ocak Perşembe: Ekşi-tatlı bir gün daha! Gün boyunca yaşama ve kendimize inanç duyma, olan biten her şeyde bir hayır olduğunu düşünme ve güvenme ihtiyacı hakim iç dünyamıza. Akşama doğru ise, sert rüzgarlar esmeye başlayacak otorite olarak gördüğümüz kişilerle aramızda. Güneş ile Satürn karesi, gün boyu bir düzeyde tutabildiğimiz enerjimizi düşürürken, ilişkilerde ve ortaklıklarda meydan okuyucu koşullarla karşılaşmamıza neden olabilecek. Hak, hukuk, görev ve sorumluluk dağılımına ilişkin, kısasa kısas gerektiren durumlar tetiklenebilir. Özellikle öncü burçların ( Koç, Yengeç, Terazi ve Oğlak ) ilk ve son derecelerinde gezegenleri olanlar bu konumdan oldukça etkilenecekler. Meselelere mesafeli, serinkanlı ve olgunlukla yaklaşmak pek çok sıkıntıyı çözebilir.
20 Ocak Cuma: Bugün Güneş 1 ay boyunca yol alacağı Kova burcunun heyecan dolu, elektrikli ortamına giriyor. Farkındalık, zihinsel aktiviteler, toplumsal konular, özgürlük ve eşitlik bu ayın ana konuları.
Akşam saatlerinde Venüs ile Plüto uyumlu bir açı içine giriyorlar. İlişki, ortaklık, finans ile ilgili konularda özellikle Balık, Başak, Boğa ve Akrep burçlarının oldukça yararlanacağı bir etki alıyoruz.
23.50’de bizi sakin bir şekilde geceye ulaştıran yumuşak enerjilerle Ay boşluğa düşüyor.
AY OĞLAK’TA… 21 Ocak Cumartesi: Erken saatlerde içimizdeki denge ayarı olan Ay Oğlak’ın renklerine bürünüyor bu kez. Hafta sonu zorunlulu işlerimiz veya bizim seçimlerimiz olan konularla ilgilenmek gündemimizi oluşturacak. Üstesinden geldiğimiz her iş bize kendimizi iyi ve yeterli hissettirecek.
22 Ocak Pazar: Kova’da ilerleyen Güneş bizi diri tutmaya çalıssa da son tatil günümüze ciddi ve disiplinli enerjiler hakim. Zaman zaman içimizi bir kasvet sarabilir. Yaşam hedeflerimiz, başarmak istediklerimiz elbette önemli ama toplumsal platformda yerimizi alırken duygu dünyamızın ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi ihmal etmeyelim. İçimizdeki çocuk ne istiyor, neye ihtiyacı var kulak verelim. Bugün kendimize çok fazla yüklenmesek, zorlamasak iyi olur. Zira altından kalkmakta güçlük yaşadığımız, sınırlarımızı zorlayan her konu başta cildimiz olmak üzere, tüm eklemlerimizi, saç ve dişlerimizi, tırnaklarımızı olumsuz etkileyebilir. Elma, armut, ananas, muz, limon, karnabahar, marul, havuç, patates, şalgam, kereviz ve kırmızı pancar bize bu anlamda yardımcı olabilecek sebze ve meyvelerden. İçimizi hafifletecek ve bizi mutlu edecek şeylere yönelmek de ayrıca iyi gelecektir.
BİTİRİRKEN… Geçtiğimiz haftayı büyük bir üzüntüyle kapattım. Evlatlarımız hayattaki en kıyamadığımız varlıklar. Onlar canımız, canımızın parçaları. Sevgili arkadaşım Ayşe Nemutlu’nun dünyalar güzeli evladı Aslı melek oldu, uçtu gitti sonsuzluğa. Allah hiç kimseye böyle bir acı yaşatmasın, menzili ışıklı olsun yüreği güzel, kendi güzel Aslı’mızın…
İnsan böyle zamanlarda hayatı daha çok sorguluyor, anlam vermeye çalışıyor yaşadıklarına. Bir varmış bir yokmuş misali geçip gidiyoruz bu dünyadan, kendi öykümüzü yaşayarak. Her günümüzün hakkını verebiliyor muyuz acaba? Sudan nedenlerle üzülüp, kahrettiğimiz konular nasıl da solup anlamını yitiriyor yokluğun soğuk avlusunda! Sevdiklerimizle birlikte, sağlıklı ve mutlu geçirdiğimiz her güne şükran duyalım. Hayat çok ani, keskin virajlarla dolu ve söylediğimiz her söz, kimbilir belki de son sözümüz olarak kazınabilir belleklere!
Hepinize iyilikler diliyorum. Esen kalın.
KOVA BURCU
İnsan figürlü burçlardandır. Burada bir adam bilginin coşkun sularını cömertçe insanlığa aktarırken görülür.
Elementi: Hava.
Niteliği: Sabit.
Verdiği İmaj: Gökleri yırtacak fırtınalar patlamazdan önce, yepyeni ve heyecan veren olasılıklarla dolu olmanın ağırlaştırdığı durgun bir atmosfer.
Yönetici Gezegeni: Uranüs ve Satürn’dür. Uranüs 1781 yılında keşfedilmiştir. Üzerinde 7 halka bulunur. 14’ten fazla irili ufak Ay’ı vardır. Yörüngesi sıra dışıdır.
Temel Fonksiyonu: Bilinenden özgürleşmek, bireyleşmek, özgürlük, özgünlük, eşitlik, yaratıcılık ve sıra dışılık. Yerine yeni yapıların konulabilmesi için eskiyi temizlemek, yıkmak, kısıtlayıcı koşullara başkaldırmak.
Özelliklerini aleyhine işleyecek şekilde kullandığında: İsyankar, güvenilmez, bağlanamayan/kopuk, yerleşik yapılarda ya da düzenlerde rahat etmeyen, ikilemler yaşayan, orijinal düşüncelerini bir türlü uygulamaya koyamayan, sırf değişiklik olsun diye dikkat çekici veya şok edici ani tavırlar sergileyen, herkes gibi olan, hatta boyun eğen, bir grupla birlikte olmadıkça hiç bir şey yapamayan, onay ve takdir saplantısı olan biri gibi gözükebilir.
Temsil ettiği konular: Aydınlanma, elektronik, keşifler ve icatlar, bilim, astroloji, devrimler, başkaldırılar, hümanizma, ani değişimler.
Karakteri: Tıpkı temsil ettiği mevsimde doğadaki istikrarsızlıklar gibi, önceden kestirilmeyen, sağı solu belli olmayan. Kış bitmeye yüz tutmuş ama henüz hüküm sürmektedir. İlkbahar zaman zaman yüzünü gösterir ve hemen ardından keskin bir ayazla bizi dondurabilme olasılığı çok yüksektir.
Kovalar da sıradışı, kendine özgü yöntemlerle düşünen, entelektüel, idealist, uzak görüşlü ve ampul gibi yanan ani düşüncelere açık, insanlığı ileriye taşıyacak kişilerdir. Satürn ve Uranüs gibi birbirine zıt karakterli iki yönetici gezegene sahip olmaları kimi zaman onları anlamakta bizi bir hayli zorlar. Ne zaman tutucu ve geleneksel, ne zaman ilerici ve açık fikirli davranacaklarını kestirmek güç olabilir. Ancak her ne olursa olsun burçlar kuşağının “uyandıran”, “yeniliklere taşıyan” “ilerici” kimlikli varlıklarıdır onlar.
URANÜS''ÜN AYDINLANMA NESNELERİ Temsil Ettiği Rakam: 4.
Temsil Ettiği Gün: Yoktur.
Metali: Uranyum, plutonium.
Şekilleri/Dokusu: Değişik karışık rengarenk desenler, yanıp sönen veya titreşimli, göz alıcı çizgiler.
Aromaları/Tatları: Soğuk, tuhaf, tuzlu, buruk, ekşi, alışılmadık olanlar.
Yiyecekleri: Dondurulmuş yiyecekler, tropikal meyveler (mango, kivi, avokado, rambutan vb.), karnabahar, brokoli, kuşburnu, sarımsak, patates, lahana turşusu, at kuyruğu otu, safran, mercimek, pırasa.
Baharatlar/ Bitkiler: Keskin alışılmadık tatta olanlar, yorgunluğu alıp enerji ve motivasyon verenler. (ginseng, şalgam, hindiba, kola cevizi vb.)
Çiçekleri: Helikonya, pelikan çiçeği, pavonya.
Meleği: Uriel.
Nesneleri: Elektrikli ve teknolojik aletler, televizyonlar, dijital kameralar, ipodlar, ipadler, telefonlar, lazer, radar, internet, elektronik postalar, anten, uzaktan kumandalar, floresan lambaları, floresanlı kalemler, radyoaktif maddeler, manyetik alanlar, atom bombaları, ışıklandırma sistemleri, bilimsel teçhizat, disko topları, havayi fişekler, CD, DVD, jiroskoplar, uzay araçları, havacılık, buluşlar, egzantrik kişiler, modern sanat, astroloji, astronomi, iklimleme cihazları, cam masalar, plastik eşyalar, parlak ışıklı asma tavanlar, alumünyum folyolar, lastik torbalar, aura fotoğraflayan aygıtlar, güneş panellleri, sıra dışı asimetrik kıyafetler, metal, sentetik kılıklar, çarpışan arabalar, roller coaster’lar, uzay gemileri, go-kartlar, scooter’lar, vespa’lar, özel jetler.
Renkleri: Elektrik mavisi, floresan renkleri, özellikle mavi, yeşil ve mor.
Kokuları: Reçine, buhur.
Yarı değerli taşları: Amazonite, mavi agat, aqua azura, azurit, moldavit, tanzanite, violan, mavi kalsedon, uvarovit, şahin gözü, ametist.
Hayvanları: Penguen, tukan, cennet kuşu, panda ayısı, gri balina.
Vücutta temsil ettiği bölgeler: Sağ kulak, çene, üst solunum yolları, eterik beden.
Fiziksel bağlantıları: Sinir sistemi, tansiyon, ritim, gerilimin boşaltılması, spazmlar, tikler.
Ülke ve şehirleri: Etyopya, Kosta Rika, Yunanistan, İran, Nepal, Sri Lanka, Nepal, Vatikan, Nauru, Gambiya, Bremen, Buenos Aires, Hamburg, St. Petersburg, Salzburg, Salisbury. |
|