Sonbahar geldi, şimdi Terazi zamanı
Oldukça bunaltıcı bir yazı geride bıraktık. Neredeyse bir daha hiç üşümeyeceğimizi sanıyorduk ki, aniden sonbahar boy gösteriverdi. Kışlıklar bir bir çıkmaya başladı kaldırıldıkları sandıklardan. Ancak ısı farklarına hemen uyum sağlamakta zorlandığımız için pek çok kişi yataklara serildi bu yüzden.
Annem, kızım, kayınvalidem herkes hastalandı. Bense hemşire Nightingale rolünde sırayla hepsine koşmaya çalıştım. Hastaları yoluna koyduk. Tam eşimle, artık kendimize bir mola verelim, diye düşünüp yine küçük bir seyahati planlamışken bu kez de görünmez bir kaza sonucu yerimden kıpırdayamaz hale geliverdim! Sol ayağımın altına, cerrahi müdahale gerektirecek, nereden geldiği belli olmayan bir cam parçası girince, bir güzel tetanos iğnesi oldum. Birkaç gün boyunca da ayağımın üstüne basamayıp evde oturup kaldım. “Evrenden gelen işaretleri okumak önemlidir” deyip duruyorum ya; herhalde bu seyahate şimdi çıkmamam gerektiği yönünde bir sinyaldi bu bana. Biraz kendi kendime kalıp, gerçekte neler yapmak istediklerimi düşünmek ve çoktandır üstünde çalışmak istediğim kendi projelerime eğilmek için iyi bir fırsat olarak da değerlendirdim bunu. Bol bol okudum, yazdım.
Evet, artık Terazi sürecine girdik. Bu hafta ilişkilerimizi gözden geçirmemize neden olabilecek etkiler alacak, üstelik bu bağlamda bir Dolunay da yaşayacağız. Hal böyleyken, ilişkiler ile ilgili dumanı üstünde harika bir kitap okumaya ne dersiniz? Barış İlhan’ın akıcı Türkçesiyle dilimize kazandırdığı Cheri Huber’in “Bulmak İstediğin İnsan Ol” adlı kitap, ilişkiler yoluyla kendini keşfedip anlamak isteyenler için biçilmiş kaftan. Rahat okunur, çok sıcak ve keyifli. Bize kim olduğumuzu gösteren herkesi/her şeyi dikkate alıp, tuttukları aynada yaşama karşı geliştirdiğimiz koşullanmış tepkilerimizin farkına vararak, bunlardan özgürleşmenin mümkün olduğunu anlatıyor.
Söz Terazi burcu ve ilişkilerden açılmışken, bu konuda kendinize zenginleştirici yeni pencereler açmak isterseniz, Susanna Mc Mahon’un “Sorunsuz İlişkiler İçin” adlı kitabını da sizlere önermek isterim. Hiçbirimiz ilişkisiz yaşayamayız. İlişkiler yaşamın temelini oluşturduğu için yarattıkları sorunlar bizler için oldukça önemli, hatta yıkıcı olabiliyorlar. Mc Mahon, söz konusu kitabında ilişkilerde karşılaştığımız sorunların nedenlerini ve onlarla başa çıkabilme yollarını gösteriyor. Bunun yolu da önce kim olduğumuzu görmek, kendimize ve karşımızdakilere kabul göstermekten geçiyor.
Bu konuda hızımı alamadan, sizlere son olarak, evlilik ve aile terapisti olan C.Bepko ve Jo-Ann Krestan’ın ortaklaşa kaleme aldıkları “İyi Kadınlar Mutsuz Yaşamlar” adlı kitaptan söz etmek istiyorum. Bütün ilişkilerde kendi benliğimizi yitirmeden bir başkasıyla birlikte var olabilmek önemli. İşte, bu kitap da bu tema üzerine kurulu. Kadınları kim olduklarına değil, yaptıkları ya da yapamadıkları şeylere göre yargılayan geleneksel tavrın yerine, kendi duygusal ihtiyaçlarını ihmal etmeden, sağlıklı ilişkiler kurmalarını sağlayan denge unsurlarını anlatıyorlar.
BU HAFTA İLİŞKİLER ARENASI MERCEK ALTINDA Hafta 24 Eylül Pazartesi günü Terazi burcundaki Merkür ile Yay’da devinimini sürdüren Plüton’un birbirine verecekleri uyumlu açıyla başlayacak. Sevgi, ilişkiler ve parasal konularla ilgili kararsızlık içersindeysek, iç sesimizle rahatça temasa girip, doğru yanıtlara ulaşabileceğimiz bir gün. Üstü örtülmüş, gizlenmiş gerçeklerin su yüzüne çıkabilmesi mümkün. Anlayışı ve bilinen gerçekleri kökten değiştirebilecek sözler duyabiliriz. Kendi kendimizi kandırmayacağımız, başkalarının da bizi kandırmasına izin vermeyeceğimiz, gerçekçi yaklaşımlar içerisinde olacağımız anlaşılıyor.
26 Eylül, ilişkiler arenasında karar arifesindeysek ideal bir gün. Güneş Terazi’de ve Ay Koç burçlarında iken, 22:46 itibariyle 3 derecede gerçekleşecek bir Dolunay yaşayacağız. Dolunay, Başak burcunda hareket etmekte olan Satürn’e de gerilimli bir açı verecek. İlişkilerimizi sorgulayıp kendimizi bu konuda sınırlanmış, kısıtlanmış hissedebiliriz. Hoşumuza gitmeyen, ama huzur ve uyumu bozmamak adına sesimizi çıkarmadığımız konularda ani tepkiler vermemiz mümkün. Başak burcunda gerçekleşmiş olan Yeniay ile başladığımız işleri sonuçlandırabiliriz.
Bir sonraki gün olan 27 Eylül, ilişkilerimiz ve onun getirdiği zorunlulukların kökenine inip yüzleşmeler yaşamak istiyorsak, değerlendirebileceğimiz bir gün. Aklı ve ruh ile kişilik arasındaki bağı temsil eden Merkür 24 Ekim’e kadar Akrep burcunda olacak. Dolayısıyla ilişkileri algılama, iletişim ve yorumlamada en derinde saklı olan gerçekleri kavrayabilir, karşımızdakinin savlarındaki zayıf noktaları yakalayabiliriz. Sözel ifadeyi bir güç unsuru olarak kullanmak, konuşmalarda taktik ve strateji ile yönlendiricilik, yıkıcı ve sivri dille, iğneleyici konuşma bu konumun getirebileceği eğilimlerden. Öte yandan, üzerinde çalıştığımız projelerde derinleşmemiz de kolaylaşacak.
29 Eylül’de 02:56 itibariyle Mars, Yengeç burcunda. Hatırlayacak olursak, Mars hayatla nasıl mücadele ettiğimizi, kendimizi nasıl ortaya koyup isteklerimizin peşinden gittiğimizi gösteren, enerji ve hareketin gezegenidir. Mars, Yengeç burcunda pek de rahat değildir. Tıpkı bir Yengeç’in yan yan yürümesi gibi hareket tarzı doğrudan olmaz. O nedenle savaşma tarzımız ruh hallerimize bağlı, dolaylı, duygusal yaralamalar şeklinde görülebilir. Duygusal sömürüye yönelik davranma eğilimiyle karşımızdakini suçlu hissettirebilir, alınıp kabuğumuza çekilerek, surat asarak kırıldığımızı gösterecek şekilde davranabiliriz. Tarafsızlığımızı korumamız zor olabilir. Yaşadığımız terslikleri ailemize yansıtabiliriz. Enerjimizi aktif bir biçimde göstermekte zorlanabiliriz. Yengeç; bizim besleyen, büyüten, kollayan, anaç yönlerimizi temsil eder. Annelik etmek ise, her an uyanık olmayı gerektiren bir durumdur. O nedenle bu enerjiyi duygusal reaksiyonlarımızı izleyip, bu konudaki ihtiyaçlarımızı keşfedip doyurmak üzere bir rehber gibi kullanmak çok yararlı olur.
Hepimize sağlıklı, güzel paylaşımlarla, sevgi dolu bir hafta diliyorum. Esen kalın.
|