(18 - 24 Temmuz 2011)

Bu haftaya en derinlerdeki ihtiyaçlarımız, bağlanma-ait olma duygumuz, evimiz, ailemiz ile yaşam hedeflerimiz ve kariyerimiz arasındaki dengeyi ifade eden Dolunay’ın yarattığı kırılgan ve hassas izleri içimizde taşıyarak başlıyoruz.

İlişkimizin bizi ne kadar güvende hissettirdiğini, ya da hissettirebilmesi için nelerin değişmesi gerektiğini sorgulamaya başlamış olabiliriz. Bu bağlamda haftanın en zor ve karışık günü 23 Temmuz Cumartesi. Kendimizi kandırıp kandırmadığımızı, özümüzden fedakarlık edip, kendimize sırtımızı dönüp dönmediğimizi iyice bir gözlemlememiz gerekiyor.

BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NASIL?
18 Temmuz Pazartesi: Pazar akşamüstünden itibaren boşlukta bağlantısız kalan Ay bizi duygusal anlamda salınımlara, belirsizliğe savurduktan sonra sabah saatlerinden itibaren birkaç günlüğüne Balık’ın sakin ve kabullenici sularına bırakacak kendini.   Enerjimiz dağınık dahi olsa, bizi ruhsal bütünlenmeye götürebilecek bir spiritüel farkındalık içine girebileceğiz. Yaratıcı uğraşlar için en uygun zamana girdik.

19 Temmuz Salı: Balık enerjisinin hakim olduğu bir başka sakin ve dingin bir gündeyiz. Sezgiselliğimiz, pisişik duyarlılığımız artıyor. Evrensel işaretleri okuyarak, onların izini sürerek hayatın bize neler söylemeye çalıştığını anlamamız mümkün. İçimizdeki bilgelikleri uyandıracak, farkındalığımızı yükseltecek etkinliklerde ve bu tarz kişiler ve ortamlarda olmaya bakalım. Zira içine gireceğimiz her ortamın enerjisini olduğu gibi alabilme kapasitemiz arttığı için olumlu ya da olumsuz her türlü etkiye açığız. Kendimizi korumamız çok önemli. Bütünlenme, bir olma eğilimimiz ilişkilerimizde sınır koyamamaya, kendi isteklerimizi diğerininkinden ayırt edememe ile birlikte sevgi, şefkat ve adanmışlık duygularını abartmaya götürebilir. Hayatın tatsız ve bizi üzecek gerçeklerinden kaçıp, bizi duygusallıktan ve incinmişlik duygusundan uzaklaştıracak konularla haşır neşir olma eğilimi gösterebiliriz.  “Yaşadıklarımız bağlılığın getirdikleri mi yoksa bağımlılıklar mı geliştirdik?” sorusuna dürüst bir yanıt vermenin zamanı geldi.  Varsayımlar, düşler, veya gerçekleşmesi mümkün olamayacak beklentiler bizi yalnızca güçsüz, çaresiz, hayata karşı savunmasız bırakıp mutsuz kılar.

HAREKETE GEÇME ZAMANI…
20 Temmuz Çarşamba: Bugün öğleden sonraya dek günümüzü verimli bir şekilde organize edebileceğiz. 

Birbirini tamamlayan iki fonksiyonumuzu temsil eden Güneş (ego) ve Ay (duygusal ihtiyacımız) 14:16’da uyumlu açı içerisine girdikten sonra Ay bir kaç saatliğine boşluğa düşecek. Akşamüstü saatlerini kendimizi zorlamadan, beklentisizce günün getirdiklerini kucaklayarak geçirmek sonraki atılımlarımızı motive edecek enerjiyi depolamamıza yardımcı olacaktır. Zaten hemen ardından birkaç gündür süre gelen sükuneti geride bırakıp silkelenerek kendi istek ve ihtiyaçlarımız adına harekete geçeceğimiz bir ruh durumuna atlıyoruz. 19:26’da Ay artık Koç burcunda ilerlemeye başlıyor.  Telaşsız ve dikkatli olduğumuz sürece mesele yok. Aceleye getirilmiş kararlar ve sabırsızlıkla kendimizi gereksiz risklere atmaktan kaçınmaya bakalım.

21 Temmuz Perşembe: Ay’ın Koç’taki motive edici enerjisiyle hafta sonuna dek hepimiz bir şeyler yapmakla meşgul olacağa benziyoruz. İçimiz heves ve coşkuyla doluyor. Mücadeleci ve girişimci yönlerimizin öne çıktığı, özgürlük ihtiyacımızın belirginleştiği bu dönemde sevgi, ilişkiler, ortaklıklar ve işbirliği gerektiren durumlarda dengeyi korumakta zorlanabiliriz. Kışkırtıcı konuşmalar içine girmemek akıllıca olur.

Genel sağlığımız açısından şu birkaç gün içinde sindirim sistemimimizi çok zorlamayacak şekilde,  kiraz, incir, kavun, bezelye, marul, domates, kabak gibi taze sebze ve meyve tüketmeye ve proteinden zengin gıdalarla beslenmeye bakalım. Arzu, istek ve kızgınlıklarımızı herhangi bir çekince ile ortaya koyamadığımızda baş ağrıları veya migrenle uğraşmak durumunda kalabiliriz. Çikolata veya kahve baş ağrılarını tetikleyebileceğinden ölçülü tüketmek iyi bir önlem olabilir.

CESUR OLMA ZAMANI…
22 Temmuz Cuma: Bugün de enerjimiz bir hayli yüksek ve tempomuz hızlı. Cesur girişimlerde bulunabiliriz. Otorite konumundaki kişilerle daha rahat konuşup, kendimizi ifade edebileceğimiz bir gündeyiz.

23 Temmuz Cumartesi: Gün geceye döner dönmez 00:36’da içsel ihtiyaçlarımıza kulak verip dinlemeye anlamaya çalıştıktan sonra Ay boşluğa düşecek yine. Geceyi dinlenerek, sakin ve huzurlu bir şekilde geçirip sabaha içimizde Boğa burcuna özgü ihtiyaçları taşıyarak uyanıyoruz…Bizi güvende hissettiren maddi ve manevi anlamda sahip olduklarımızla ilgili farkındalık geliştirip, bunlarla kendimizi yeterli ve değerli hissederek şükran duymak ruhumuzu besleyecektir. Odağımızı sahip olamadıklarımıza değil, elimizdekilere çevirirsek durumumuzun gözümüzde büyüttüğümüz kadar kaygılandırıcı olmadığını anlayacağız.

Merkür ile Satürn’ün bugünkü gerilimli etkileşimleri canımızı sıkıp bizi üzecek  herhangi bir konuşma veya haber hayal kırıklığına işaret ediyor olabilir. Bu tip mesajların aslında bizi uyandırıp yardımcı olmaya yarayacak bir enerji verdiğini bilmeliyiz. Duygusal bütünlüğümüzü ve istikrarı sağlamaya çalışıp kendi özümüzden/merkezimizden uzaklaşmamaya çalışmak bizi başarı ve tatmin duygusuna götürecektir.

14:54’te Güneş ile Neptün’ün 150’lik gerilimli açısı aldanma aldatılma, kendi kendimizi kandırdığımız veya yanlış anlayıp anlaşıldığımız durumlara zemin hazırlıyorsa da, uyanık ve an’da olduğumuz, farkındalık geliştirdiğimiz sürece zarara uğramayız. Bu açı oluşumu işyerinde veya özel hayatımızda etkin olan kişilerin açık ve samimi davranmadıklarını fark etmemize neden olabilir. Duyduklarımıza temkin veya kuşkuyla yaklaşmamız yerinde olacaktır. Zaten birkaç gün sonra meseleleri daha net bir şekilde görebilmemizi sağlayacak enerjiler var.

ABARTMAYA YATKINIZ
24 Temmuz Pazar: Haftanın son tatil gününde Mars ile Jüpiter’in gerilimi söz konusu. Aslında bu gergin enerjiyi dün akşamdan bu yana hissediyor olmamız lazım. Jüpiter dokunduğu her konuyu veya alanı büyüten ve abartan bir özellliğe sahip olduğundan burada da Mars enerjisini büyütüyor olacak. Daha açık bir ifadeyle öfkeyi, enerjiyi, cinselliği, hırsı ve rekabeti öne çıkaracaktır. Bu yoğun hiper aktifliği fiziksel alanlara kaydırarak yatıştırmak akıllıca olur. Ay’ın beş duyuyu ifade eden ve en fiziksel, duyusal ama aynı zamanda sakin ve sabırlı olma özelliklerine sahip Boğa’da ilerliyor olması bu bakımdan bir şans gibi görülmeli. Ancak Boğa’nın inatçı ve değişime açık olmayan tutucu tarafları ortaya çıkarsa çözüm yerine sorun da üretebileceğini göz ardı etmemek gerek!

Sağlık açısından Boğa zamanı toprakta yetişen patates, soğan, havuç, maydanoz, fesleğen, kavun, karpuz gibi kök meyve ve sebzeler tercih edilmeli.

Hepinize güzel bir hafta ve çıkabilenlere keyifli tatilller diliyorum. Esen kalın…

BİTİRİRKEN
Sizlere daha önce de bu köşeden seminer duyuruları yapmıştım. Bundan sonraki seminerimizin konusunu, yeni bir bilince doğru yürürken bilimsel, tıbbi ve astrolojik açıdan nasıl kendimizi daha sağlıklı, donanımlı, titreşimi yüksek bir hale getirir ve o hali koruruz ile ilgili  bilgilere ayırdık. 2012’ye çok yaklaştığımız bu süreçte 26 bin yıllık bir uykudan uyanışa geçmenin, “aydınlanma”nın öyküsünü ve hazırlanma sürecindeki prosesleri, yardımcı olacak sembol ve nesneleri konuşacağımız bu çalışmayı kaçırmayacağınızı umuyoruz.