(21 - 27 Ocak 2013 Haftası)

Zihinsel aktivitemizin yoğun olacağı bir haftaya giriyoruz. Özellikle ilk yarıda Merkür’ün etkinliği belirgin bir şekilde hissedilecek. Zihnimizin sınırlarını genişletecek, algımızı yükseltecek etkiler alıyor olacağız. İkinci yarıda ise iç sesimizin rehberliğinden onay alamamış hiç bir oluşuma, kalbimizden kopup gelmemiş hiç bir isteğe, aklımız ne kadar evet dese de, kabul göstermememiz gerektiğini anlıyoruz.

Haftanın son günü gerçekleşecek Aslan–Kova aksındaki Dolunay, salt içimizdeki eril–dişil mekanizmasını dengelemekle değil, kadın–erkek arasındaki tüm ilişkilerdeki dinamikleri ters yüz edecek bir formatta karşımıza çıkıyor. Her zaman dediğimiz gibi; yine “Yeniden”, her gün, her zaman “Yeni’lenmek” üzere…

İçimizdeki Gökyüzü Bu Hafta Nasıl?
21 Ocak Pazartesi: Güne arzu ettiğimiz gibi organize olamamanın sıkıntısı ile başlıyoruz. Enerjimiz dağınık, kafamız karışık, işlere nereden başlayacağımızı bilemez bir durumda olabiliriz. 16:05 itibariyle Ay’ın İkizler burcuna girmesiyle birlikte içimizdeki dengeler düzelmeye başlıyor. Ancak bu kez de üst üste yığılan işlerin baskısı bizi zorlayabilecek. İletişimdeki yoğunlukla atladığımız konular varsa, düzene koymak pek kolay olmayacaktır.Sonuç olarak bir miktar karışık olmakla birlikte, yoğun tempolu, telefon ve yazışma trafiği bol, meşguliyetlerimizin artıp bizi huzursuzlandıracağı bir günle haftaya “merhaba” diyoruz.

İkizler vücudumuzda sinir sistemini, akciğer, bronşlar ile omuzlar ve elleri  yönetir.  Yaklaşık iki buçuk gün boyunca Ay İkizler’de yol alırken özellikle bu organlarımıza dikkat edip koruyacak şekilde davranmalıyız. Havaların değişkenlik göstererek bizi zorladığı, nezle ve gribin artış gösterdiği bir dönemde havalandırılmış ortamlarda bulunmaya özen göstermeli, sıkı giyinerek özellikle el ve omuzlarımızı iyi korumalıyız. Öte yandan, zihinsel aktivitemizle birlikte fiziksel olarak da aktif olacağımız bir sürece giriyoruz. Seminer, tanıtım, sergi veya toplantılarımızı bu günlere almakta yarar var.

22 Ocak Salı: İç dünyamız renkli, hareketli, meraklı ve biraz da kararsız. Bilgi kirliliğine dikkat etmeli, bizi ilgilendirmeyen, dedikodu niteliğindeki iletişimden uzak durmalıyız. 12:23’te İkizler burcunun yönetici gezegeni Merkür (Kova)  ile Uranüs (Koç) uyumlu bir açı oluşturuyorlar. Çok ilginç, şaşırtıcı haberler alabiliriz veya aklımıza geliveren parlak fikirlerle bir anda zihnimizde ampuller yanabilir! Her ne olursa olsun, zihnimizin aşırı aktif olarak adeta fokurdayacağı bir etki alıyoruz.

23 Ocak Çarşamba: Hafta başından bu yana Merkür ‘ün gerek duygusal modumuza gerekse de günümüzün temposuna etkisi tartışılmaz! Bugüne de Jüpiter (İkizler) ile yapacağı uyumlu açıyla başlıyoruz. Fırsatların farkında, coşkulu ve iyimseriz. Yurt dışı veya yabancılarla yapılacak işler, yasal konular, eğitim, sözleşme, müzakere, satış, pazarlama ve planlamalar açısından sabah saatleri çok elverişli. Aşırı idealizmle rehavete kapılıp yayılmadan işlere koşturalım. Aslında bütün işlerimizi öğleye dek toparlamamız gerekiyor. Zira 13:42’de boşluğa düşen Ay, ertesi güne dek açısız kalacak. İşlerimiz akışta, duygu dünyamız salınımda, her şey olabileceği kadar olacak.

24 Ocak Perşembe:  05:01 itibariyle iç dünyamızın ibresi Yengeç burcunun duygusal güvence ihtiyacında, hassas, alıngan, sezgisel, aile ve ev odaklı enerjilerine çevriliyor. Hafta başından bu yana aklımız etkin olmuşken, şimdi duygularımızın, iç sesimizin rehberliğiyle ilerliyoruz. Karşımıza çıkan fırsatların, söylenen sözlerin ne kadar gerçekçi veya ne kadar şişirilmiş ya da içi boş olduğunu fark edip, isabetli değerlendirmeler yapabiliriz.

Ay Yengeç’teyken midemizi yormayacak şekilde beslenmeli, hatta karaciğer ve safra kesemizi de güçlendirecek gıdalara ağırlık vermeliyiz. Kayısı, enginar, yaban mersini, üzüm, erik, kekik, brokoli, marul, rezene, havuç, pazı, ada çayı kereviz ve lahana bu işler için bire birdir.

25 Ocak Cuma: Haftanın yoğun ve çetrefilli günlerinden birindeyiz. Duygusallık, empati, bağlılıklarımızı sorgulamak, fazla hassasiyet sonucu inişli çıkışlı ruh halleri sergilemenin yanı sıra, birey olmak, kendimiz olmak ve kendi ülkümüzde yürümekle ilgili keskin etkiler de hakim. 06:45’te Güneş (Kova) ile Uranüs (Koç) arasındaki etkileşim ne kadar bağlı olursak olalım, pek de kısıtlanmaya gelemeyeceğimizi, kendimizi güçlü bir şekilde ifade etme ihtiyacımızı gösteriyor. Özellikle sabah saatlerinde düzenimizi bozabilecek herhangi bir şeye gereğinden fazla tepki verme ihtimalimiz var. Öte yandan bazı kötü alışkanlıklarımızı  (örneğin sigara) ani bir kararla geride bırakabiliriz!

20:42’de Merkür (Kova) ile Satürn (Akrep) gerilimli bir açı içine giriyorlar. Düşüncelerimizi savunmak durumunda kalmak bizi gerip karamsar bir havaya sokabilir. İnatçı ve esnemez tavrımız iletişimde uzlaşı sağlamayı veya yeni ve farklı düşüncelere, sıcak bakmayı engelleyecektir. Kendimizi ifade etmenin yanı sıra, karşımızdakini dinlemenin de önemini göz ardı etmemeliyiz.  Üzerinde ciddi bir şekilde düşünüp tartıp iyi bir planlamayla sağlam bir strateji geliştirerek bu konuşmaları yaparsak, olumlu bir sonuç elde edebilme şansımız var.

22:36’da Ay yeniden boşluğa düşerek, açısız kalacağı bir günlük bir sürece giriyor. Geceyi sakince, dinlenerek geçirmeye bakalım.

26 Ocak Cumartesi: Güne sabahın ilk saatlerinde  gerçekleşecek Güneş (Kova) ile Jüpiter (İkizler)’in uyumlu açılarıyla coşkulu ve enerjik başlıyoruz. Herşeyin üstesinden gelip, tüm heves ve arzularımızı yerine getirebilecekmiş gibi hissediyoruz kendimizi. Fazla harcamaya, fazla yemeye içmeye, limitlerimizi aşmaya eğilimliyiz. Ancak çok geçmeden fazla uçtuğumuzu, her şeyi çok kolaymış gibi algılamanın tuzağına düşebileceğimizi fark ediyoruz Venüs (Oğlak) ile Jüpiter (İkizler) zorlayıcı bir açı içindeler.

Bugünü 16:21’de Ay tekrar açı içine girene dek akışta ama kendimizle temasta geçirmek durumundayız. Kimimiz kendi iç yolculuğuna gömülmek isteyecek, kimimiz ise günü getirdikleriyle yaşamanın keyfine varmayı tercih edecek. Herhangi bir hobimizle ilgilenmek,örneğin sanatsal bir çalışma veya iyi bir film, kitap okuma, yoga, ya da yürüyüş enerjimizi genişletip iç benliğimizle temasımızı güçlendirebilecektir.

Ay’ın Aslan’ın gösterişli ve parlak dünyasından içeri girmesiyle birlikte içimizdeki çocuk da neşelenip kanatlanmak ihtiyacında olacak. Eğlenmek, gülmek, kendimizi yürek dolusu ifade etmek isteyeceğiz. Aslan kalp çakrasını temsil eder.  Ay Aslan’dayken kalbimizin isteklerini görmezden gelemeyiz. Duygularımızı ve isteklerimizi açıkça ifade etmek ihtiyacındayız. Dikkate alınmadığımızı, ilgi görmediğimizi hissettiğimiz anda gücenerek kontrol dışı patlamalarla dramatik tavırlar sergileyebiliriz. Dolunay’a bir gün kala bu aşırı uçlar kendini iyice hissettirebilir. 

27 Ocak Pazar: Ve işte haftanın en önemli günü geldi çattı! 06:39’da 7 derece 24 dakika ile Aslan – Kova aksında Dolunay gerçekleşiyor. Bir yanda kendimizin eşsiz, özel, birer farklı kişilik olduğu gerçeği, öbür yanda herkesin aslında ünik ve farklı olmasıyla ortaya çıkan eşitlik duygusunun toplum yararına bir sinerji oluşturmasını kabulleniş…

Birey olmakla bizimle benzer idealleri paylaşan bir gruba, topluma ait olmak ve bağlanmakla mesafe koyup dışında kalmak, öznellik ve nesnellikle ilgili önemli hayat dersleri bizi bekliyor olabilir.

Bunların yanı sıra, dişil ve eril enerji arasındaki dengeyi değiştirip kadın ve erkek arasındaki ilişkiyi dönüştürecek etkilerin belirgin bir biçimde parlayıp dikkat çekmesi de söz konusu! Gökyüzündeki en parlak asteroidlerden olan, dişil karakterli Vesta’nın Dolunay’ın hemen öncesinde direkt harekete geçmesi, kadınlarla ilgili konularla birlikte hayatın anlamını sorgulamakla ilgili enerjileri de tetikledi. Kadın ve erkek arasında dünya kurulduğundan bu yana süregelen mücadeleleri temsil eden Pallas astreoidi ise, Dolunay sırasında beklenmedik gelişmeleri temsil eden Uranüs ile kavuşumda olacak. Buna bir de karmik özellikler taşıyan Kuzey ve Güney Ay Düğümlerinin Venüs (dişil enerji) ve Mars (eril enerji) ile açı içinde olmaları da eklenince tablonun önemi açıkça görülüyor. Geçmişin yük yaratıp ilerlememizi engelleyen esaretinden kurtulmak için harika etkiler alıyoruz. Yeni bir varoluş biçimine ilerlerken, yepyeni bir ilişki, eşitlik ve adalet anlayışıyla yeniden yapılanıyoruz. Hayatımızda radikal değişikliklere gidebiliriz ancak Dolunay’ın Satürn (Akrep) ile gerilimli etkileşimi, bunu yavaşça ve ihtiyatla yürürlüğe koymamızın önemine dikkat çekiyor.

Artık iyi haberler duyacağımız bir hafta, iyilikler, güzellikler, sağlık, mutluluk ve başarılar diliyorum. Esen Kalın!