Geçen haftaki yazımda evdeki tadilat nedeniyle yaşanan kargaşadan söz etmiştim sizlere. Önceleri bunu bir çeşit “yenilenme,  tazelenme ve arınma” operasyonu olarak gördüysek de, iş uzadıkça biraz tadı kaçmaya başladı. Bizim neşe için de başlayan tadilat serüveni tam bir kabusa dönüştü.

Şu anda internetsiz, televizyonsuz, telefonsuz, eşyasız bir evde iki adet iskemle üzerinde, acıklı gözlerle ustaları izler vaziyetteyiz. İşimiz bir an evvel bitsin, diye gözlerinin içine bakıyoruz ama ne çare! Her şey birbirine bağlı geliştiği için elektrik işi bitmeden, seramikçi giremiyor, seramikçi bitirmeden sistre işlemi başlayamıyor gibi romantik durumlar var! Bütün bir Pazar günü çalıştıkları için evdeki ustalardan birine doğum günü partisi bile yapıyorduk neredeyse, desem inanır mısınız? Sevgili eşim çalışkan ve gerçekten becerikli ustabaşının yaş günü olduğunu öğrenince “Aaa sen Aslan burcu musun” diye başladı hemen sohbete. (O tam bir İkizler insanı. İletişim kurmak, sohbet etmek olmazsa olmazlarından.) Gelsin çaylar, kurabiyeler, kuru pastalar… Hani internet bağlantımız olsa neredeyse “Hadi çıkar şu adamcağızın doğum haritasını, bir göz at bakalım” deyiverecek diye korkmadım değil! Şaka bir yana, bizim iş oydukça çürüğü büyüyen bir dişe benzedi. Temizlene yenilene bir hal olduk. İşin kötüsü bizim toparlanıp, evi temizleyip yerleştirip tekrar yerleşmemiz gelecek hafta sonunu bulacak gibi gözüküyor. O zamana kadar bakalım sinirlerimiz yıpranmadan nasıl idare edeceğiz, biz de merakla bekliyoruz. Her şey yoluna girdikten sonra, Çeşme’nin püfür püfür rüzgarına ve orada bizleri bekleyen sevgili dostlarımıza doğru hevesle koşturacağız. Hayalini kurmak bile çok motive edici...

Bu tadilatın hoş tarafları da olmadı değil. Evde bir koltukta veya kanepede yayılarak oturabilmenin ne büyük nimet olduğunu tekrar idrak ettik mesela! Her akşam bir yakınımızın evinde, onlarla birlikte, kendimizi evimizde hissederek vakit geçirmenin keyfini yaşadık. Böylesi candan, gönül zengini dostlarımız, kardeşlerimiz olduğu için Tanrı’ya bir kez daha şükrettik.  Daha ne olsun...

BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NASIL?
Haftaya 11 Ağustos Pazartesi günü neşeli, hevesli ve iyimser bir ruh hali içerisinde, Ay Yay burcunda ilerlerken başlıyoruz. Ay bildiğiniz gibi bizim iç dünyamız, anlık tepkilerimiz, doğamız ve sübjektif algılama şeklimiz. Ay Yay burcundayken meraklı, bir miktar abartan, kendine ve kendi fikirlerine çok güvenen, enerjisi dağınık, sabırsız bir portre çizebiliriz. Duygularımız birden parlayıp aynı şekilde birden sönebilir. 

12 Ağustos’ta duygusal yoğunluğumuz artıyor. O nedenle derin duygusal deneyimlere açığız. Ay Yay burcunda geri gitmekte olan Plüto ile kavuşum yapacak. İçsel hesaplaşmalar sonucu gerçeklerle yüzleşmeler yaşanabilir. Öğleden sonra saatlerinden itibaren ise, Ay artık Oğlak burcunda ilerlemeye başlayacak. Görev ve sorumluluk duygusu ile temkinli, tedbirli bir şekilde hareket edeceğiz.

13 Ağustos’ta Ay halen Oğlak burcunda bulunuyor.  Bugün itibariyle Satürnyen enerji kendini hissettirecek. Akşam saatlerinde duygularımızın kontrolünü gerektiren durumlar ortaya çıkabilir. Sevgi ve ilişkiler arenasındaki yaklaşımlarımızı yeniden yapılandırırken, ciddi anlamda bağlanmanın gerçekleriyle yüz yüze geleceğiz.

14 Ağustos’ta gece yarısından sonra Ay artık hafta sonu boyunca ilerleyeceği Kova burcuna giriyor olacak. Duygusal ihtiyacımız; kendimizi, farklılığımızı, özgünlüğümüzü ifade edebilmek. Günlük rutini kırmak, bizi sıkan, kısıtlayan koşullardan özgürleşmek isteyebiliriz. Olaylara ve insanlara mantık ve mesafe ile yaklaşmamız söz konusu.

15 Ağustos Cuma günü ise Satürn’ün bu kez mantık, muhakeme, yazılı ve sözlü iletişimi ifade eden Merkür ile kavuşum halinde olduğu görülüyor. Ayrıntıları atlamamaya özen göstermemiz yerinde olur. Ekonomik anlamda ise biraz dikkatli olmamız gereken bir gündeyiz. Kendimizi yorgun veya keyifsiz hissedebiliriz.

PARÇALI AY TUTULMASI GERÇEKLEŞECEK!
16 Ağustos Cumartesi bu haftanın en önemli gökyüzü olayına sahne olacak. Türkiye saati ile 00:10’da 24 derece ve 18 dakika ile Kova burcunda Parçalı bir Ay Tutulması gerçekleşecek. Tutulma parçalı olduğu için tüm dünyada gözlenme şansı yok. Ancak Afrika, Güney Amerika, Asya, Yeni Zelanda ve Avusturya’dan izlenebilecek. Bu tutulmadan başta Kova ve Aslan burçları olmak üzere, tüm sabit burçlar (Boğa ve Akrep) ile birlikte kişisel doğum haritalarında tutulmanın derecelerine düşen yerlerde gezegenleri olan kişiler etkilenecekler. Tutulma hemen Neptün’ün yanı başında gerçekleşeceği için, hayal ve özlemlerimizde belki de artık değişiklik yapma zamanı gelmiş olabilir. Hayalini kurduğumuz konuları gerçekçi bir şekilde yeniden gözden geçirmek ve değerlendirmek gerekebilir.

17 Ağustos Pazar günü, saat 09:13’te 28 derece 38 dakika ile Başak-Balık aksında Mars ve Plüto’nun gerilimli açılar içerisinde olması oldukça zorlayıcı bir etki. Öfkeyle, düşüncesizce hareket etmek bizi daha büyük sıkıntılara sokabilir. Kaza veya fiziksel anlamda zarar göreceğimiz durumlarla karşılaşma potansiyeline karşı uyanık olmakta yarar var.

Hepinize sağlıklı, keyifli, neşeli, mutlu haftalar diliyorum. Esen kalın.