15 Şubat-21 Şubat Haftası

İlişkiler, sevgi, şefkat, yardımlaşma ve paylaşım… Bu hafta geçtiğimiz birkaç günün ana temalarının esintileriyle başlayıp gelişiyor. Yaşamımızdaki güzelliklerin, sahip olduğumuz değerlerin farkına varıp şükretme ve soframızın olduğu kadar yüreğimizin bereketini de paylaşabilme, bizi daha büyük bir mutluluk duygusuna götürecek. Ruhsallığın, sezgiselliğin ve idealizmin giderek yükseldiği, evren ile bağımızın farkına vardığımız, spritüel açıdan yoğun bir haftadayız. İletişim adeta pek çok kolu olan bir nehir gibi bize doğru, bizden akacak. Doğru sesleri duyalım ya da sadece duyalım!

BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NASIL?

15 Şubat Pazartesi gününe hafta sonunda gerçekleşen Yeniay’ın ivmesi ile başlıyoruz. Bugün herşey daha kolay ve akıcı gelebilir. Yeter ki Tanrı’nın niyetlerine kendimizi açabilelim, önümüze çıkan tabelaların farkına varıp yönümüzü bulabilelim. Önemli olan doğal akışa ayak uydurmak ve sürüklenmeden, içsel karmaşalara, endişelere kapılmadan sakince ilerleyebilmek.. Sezgilerimizin ve algılarımızın keskinleştiği, yaratıcı yeteneklerimizi rahatça sergileyebileceğimiz bir gündeyiz. 01:19’da Kova burcunda Güneş ile Neptün enerjilerini birleştiriyorlar. Duygusal ihtiyaçlarımızı ifade eden Ay ise Balık’ta ilerlemeye devam ediyor. 09:17’de Venüs ile Plüto, 17:20’de ise Aslan’da geri giden Mars ile Terazi’de geri gitmekte olan Satürn uyumlu etkileşim içerisinde olacaklar. Yakın ilişkilerimizde bir süredir işin içinden çıkamadığımız, bizi zorlayan meseleler üzerinde derinlemesine düşünmek için iyi bir gündeyiz. Gerekiyorsa ilişki tarzımızı dönüştürmek, yeni bir yaklaşım geliştirmek durumundayız. Bu bağlamda ilk yapacağımız şey kendimize ve karşımızdakine dürüst olmak, gerçekten ne istediğimize karar vermek olmalı. 

16 Şubat Salı günü sabahtan bütün işlerimizi düzene koymakta yarar var. 16:34’de Ay boşluğa düşecek ve uzun saatler öyle kalacak. Öte yandan duyarlılığımızın en üst noktalara ulaştığı ve yansımaların çok güçlü olduğu bir sürece de girmiş bulunuyoruz. Karşımıza çıkan konular, olaylar veya  aldığımız bilgiler bize evrenin mesajlarını ulaştırıyor olabilir. Şimdi pek çok şeyi daha net bir şekilde görüp anlayabiliriz. Yapabiliyorsak meditasyon veya farkındalığımızı geliştirecek ve anda olmamızı sağlayacak konulara odaklanmamız harika sonuç verecektir. Hayatta olmanın coşku ve neşesini hissedelim; şükredelim. Yayacağımız olumlu titreşimler giderek büyüyüp yayılacaktır. Evrenin iyileştirici enerjileri etkin bir şekilde  çalışıyorlar. Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz yıl boyunca Chiron ve Neptün birbirlerine yakın seyretmişlerdi. Ancak bugün tam açıyla kavuşum halinde olacaklar. Bundan sonraki birleşmeleri ancak 20 Eylül 2094’te Başak burcunda gerçekleşecek. Ömrümüzün vefa etmeyeceği ikinci bir döngüyü bekleyemeyeceğimize göre, bugünleri iyi değerlendirmemiz salt kişisel gelişimimiz adına olmayacak, tüm evreni kucaklayan iyicil bir bütünlük yaratacaktır.

17 Şubat Çarşamba kendimizi biraz huzursuz ve kıpır kıpır hissetmemize neden olabilecek bir dalgalanma ile başlıyor. 02:30’da Ay Koç burcuna girecek. Yaklaşık iki buçuk gün boyunca duygusal ihtiyaçlarımız onlarla ilgilenmemizi sağlamak ve dikkatimizi çekmek adına ne gerekirse yapacaklar! Dürtüsellik, sabırsızlık ve yüzeye çıkartılamamış öfke duygusu bizi gerebilir.  Kendi ruh halimizin farkında olmazsak yansıttığımız enerjilerle karşımıza huzursuz, aceleci ve kızgın insanlar çekmemiz söz konusudur.

Sabah saatlerinde birbirlerine gerilimli açı veren Merkür ile Uranüs de bu sıkıntılı yapıyı destekler durumdalar. Huzursuz aklımız bir türlü gevşememize izin vermeyebilir. Aklımıza ardarda gelen birbirinden kopuk düşünceler zihnimizi yorabilir. Sabırsızlık yüzünden karşımızdakine kulak vermekte zorlanabilir, iletişimde sorunlar yaşayabiliriz. Sıkıntıdan sıra dışı, değişik bir şeyler yapmaya çalışmak enerjimizi dağıtmaktan öteye gitmez. Bu enerjiyi olumlu bir şekilde hayatımıza katmak istiyorsak yeni bilgilere veya farkındalıklara açık olmalı ve bunların ışığında durumları yeni bir gözle değerlendirme yoluna gitmeliyiz. Üstelik Chiron ile Neptün’ün ve Venüs ile Jüpiter’in birleşen enerjileri içimizdeki gerilimi yatıştırabilecek panzehiri verebilecek durumda. Müzik, dans, sanat, yoga veya meditasyon gibi uğraşlar uğultumuzu dindirebilir. Sakinleşelim, sadece “olalım” ve bunun keyfini hissedelim. Uzun zamandır Kova’da devam ede gelen gezegen yığılımı artık etkisini yitirmeye başlıyor. Kendi ruhsal ihtiyaçlarımıza yönelerek daha iyi ve anlamlı bir hayat için ilişkilerimizi iyileştirme ve geliştirme, sorunları aşma ya da çözebilme durumundayız şimdi. Derinleşen sezgilerimiz bizi doğru kararlar almaya götürebilir; kendi kendimizi kandırmaya, hayal dünyasına kaçmaya sığınmıyorsak eğer!

18 Şubat Perşembe günü dünkü gerilim yerini hoş ve yumuşak enerjilere bırakıyor. Kendimizi mutlu, keyifli ve iyi hissedeceğimiz bir gündeyiz. 20:35’te Güneş burçlar kuşağının son konuğu olan Balık burcuna giriş yapacak.

Karların eridiği, bitkilerin yavaş yavaş tomurcuklanmaya başlayacağının müjdesini hissettiğimiz bir zamanda “merhaba” der Balık zamanı…Toprak halen ıslak ve soğuktur ama Güneş ara sıra gösterdiği yüzüyle içleri ısıttığında hemen toparlanıp canlanmaya hazırdır. Uykuda olmakla uyanmak arasındaki o belli belirsiz sınırdır Balık zamanı. Henüz ne ilkbahar, ne de kar -kıştır. Kışın eridiği, çözülüp ılındığı döneme denk gelir. Kendinden önceki bütün burçların bilgisine sahip bilge bir burçtur Balık. Koç’un idealizmini, Boğa’nın sabır, sadakat ve dinginliğini, İkizler’in aklını, Yengeç’in duyarlılığını, Aslan’ın asaletini, Başak’ın detaycılığını ve çalışkanlığını, Terazi’nin adaletini, Akrep’in derin içgörülerini, Yay’ın  zenginliğini, Oğlak’ın bilgeliğini ve Kova’nın insancıllığını bilir, tanır. Balık insanı pek çok sanatsal yetenekleri olan hassas, nazik, duyarlı ve romantik bir portre çizer. O yüzden hayal dünyasına ya da bağımlılıklara sığınıp hayatın katı gerçeklerinden kaçmak ister. Yardım edeyim derken kendisini kurban pozisyonunda bulduğu, ya da suistimallere uğradığı çoktur. Vizyonla ilgili bir burç olduğu için sinema endüstrisi, müzik, şiir, sanat, dans, fotoğrafçılıkla kendisini ifade ettiğinde ortaya  müthiş şeyler çıkarabilir.

Egonun eridiği, sınırlarının yok olup bir büyük okyanusa karıştığı bir burcun etkileri başlıyor şimdi. İçsel ihtiyaçlarımıza karşı daha duyarlı, sevgi, şefkat, yardımlaşma ve ruhsallığın ön plana çıkacağı bir dönem bu. Bir bütünün parçası olduğumuzu hissetmek, kendimizi evrenin düzeni ve akışına bırakmak bizi engin bir mutluluk duygusuna götürecektir. İçimizdeki yaratıcı esinler müzik, sanat, edebiyat  veya dans yoluyla ortaya çıkabilir.

Ülkelerin, şehirlerin de burçları olduğunu biliyorsunuz. Mısır’da İskenderiye, İngiltere’de Birmingham, Bournemouth ve Cardiff, Fas’ta Kazablanka, Portugal’de Lisbon, İspanya’da Sevilla, Polonya’da Varşova Balık burçlu kentlerden bir kısmı. Gana, Mauritius, Fas, Hollanda ve Tayvan da bu burçtan. 

19 Şubat Cuma sabahı 05:54’te Ay boşluğa düşecek. 12:57’de ise Boğa burcunda yol almaya başlayacak. Hafta sonu boyunca daha dingin bir ruh hali içinde olacak, duygusal konularda gerçekçi ve pratik yaklaşımlar  sergileyeceğiz. Kendimizi maddi ve manevi anlamda sahip olduklarımızla yeterli ve güvende hissetmek önem kazanacak. Fiziksel ihtiyaçlarımızın ön plana çıktığı bu günlerde içgüdüsel olarak kendimizi iyi ve konforda hissetmemizi sağlayacak güzellik, bakım, alışveriş gibi keyifli konulara yönelebiliriz. İyi yemek, güzel ortamlarda sevdiklerimizle bir arada olmak, sanat ve müzikle ilgili etkinliklerde bulunmak için ideal günlerdeyiz...

20 ve 21 Şubat günlerinde Cuma günkü ruh durumumuz aynen devam ediyor. Sosyallik yaşamak veya sanatsal kültürel etkinliklerde bulunmak isteyenlerimiz dışarıda dolaşa dursun, içimizde evde dinlenmek veya tembellik etmek isteyenlerimiz de olacaktır.  Ayaklarımızı şöyle bir uzatıp bir şeyler atıştırarak güzel bir film seyretmek veya elimize bir kitap alıp hoş bir müzikle ruhumuzu doyurmak geleneksel Boğa yaklaşımları olarak iyi bir fikir olabilir!

Hepinize keyifli bir hafta diliyorum. Esen kalın!