Haftaya ilkbahar ekinoksunun coşkusu ve Merkür, Venüs’den sonra Güneş’in de aralarına katılmalarıyla Koç’taki güçlü enerji ile başlıyoruz. Artık herşey çok hızlı, kıpır kıpır ve beklemeye tahammülsüz. Aylardır geri gidişiyle enerjileri düşüren, girişimlerimizi engelleyen Mars’ın yine ateş gruplarından Aslan’da direkt harekete geçip ilerlemesini de buna katın. Kim tutabilir bizi? Elbette ki biz! Bunca sabırsız, meydan okuyan, ince eleyip sık dokumadan harekete geçmemize neden olacak dürtüsel enerjilerle her zamankinden daha dikkatli ve özenli olmamızda yarar var.

Ekinoks haritaları bütün bir yılın nasıl geçeceğine, ana temasına işaret eder. Bu yıl nerede düzenlenmiş olurlarsa olsunlar bütün ekinoks haritalarında öncü burçlarda belirgin bir T-kare var. Bu zorlayıcı konumda Güneş ile geri gitmekte olan Satürn ve Plüto’nun gerilimli açıları mevcut. Dolayısıyla içerisinde liderlik savaşları, yıkıcı güç denemeleri ve en önemlisi hayatında atılım yapmak isteyenleri harekete geçmeye zorlayan, dönüştürücü etkiler saklı. Aynı şekilde yine bütün ekinoks haritalarında Ay, Neptün ve Chiron ile kare açıda gözüküyor. Sonuçta; çok hayati, kritik kararlar alırken iki kere daha düşünmek, yanılmamamız ve hayal kırıklığına uğramamamız açısından çok önemli. Her şey algıladığımızdan ya da bize sunulandan daha farklı olabilir.

KOÇ ÇOCUKLARININ KARAKTERİ
Koç dönemi ile ilgili bilgileri geçen yazılarımda okumuştunuz. Bugün ise Koç çocuklarından söz etmek istiyorum size. Burcun genel karakter özelliklerini yansıtmakla birlikte, bebekliklerinden itibaren kendilerine özgü yönlerini daha olumlu kullanıp sağlıklı bir şekilde geliştirmeleri için teşvik etmemiz ileride toplum içinde daha rahat etmelerini sağlayacaktır.

Bahar çocukları olan Koçlar’ın büyüdüklerinde bile çocuksu bir taraflarının kalacağını hatırlatmakla başlayalım söze. Burçlar kuşağının ilk konuklarıdır onlar. O yüzden öncelik onlarda olsun isterler. Onlar başlatsın, onlar yönlendirsin, her şey istedikleri anda ve istedikleri gibi olsun!

Sıcakkanlı, açık ve direkt bir şekilde kendini ortaya koyan çocuklardır. Büyüme süreçlerinde gün be gün sevdikleri ve sevmedikleri, istedikleri ve hiç istemedikleri net bir şekilde birbirinden ayrılır, belirgin bir hale gelir. İstemediği bir şeyi yaptırmak ya da yedirmek, içirmek neredeyse mümkün değildir. Dışarıdan pek hissettirmese de, ipin ucunu kaçırdığımız taktirde, bir süre sonra bütün ev halkını kendi istekleri doğrultusunda yönetmeye kalkan biri haline gelebilir! Her istediğinin hemen o anda, derhal yerine getirilmesini tutturması bazen insanı çileden çıkartabilecek noktaya getirebilir. Onun istek ve ihtiyaçlarını adeta bizimmişçesine hissedip yerine getirmemizi bekler. Arkadaşları ile oyun kurarken kendisi doğal bir şekilde oyunu yönlendirir, liderlik eder. Arkadaşlarının mızıklanıp bu durumu neden kabul etmediklerini ise bir türlü anlayamaz. Kendisine uyulmadığında öfkesi, hiddeti havayi fişekler gibi ardarda, göz karartacak şekilde patlar. Kendisine meydan okunmadığında ise, oyuncaklarını paylaşmakta gönüllü ve vericidir.

Koç çocuğunun bir kenarda uslu uslu oturmasını, size itaat etmesini beklemek büyük yanılgı olur. O bildiğini okumak, kabına sığamayan müthiş enerjisini bir şekilde harcamak durumundadır. Hareketsizlik onu sıkıntılı ve gergin yapar. Kendi içine yönelttiği öfkesi ile inatçılaşır, dayatmacı bir yaygaracı oluverir! Pek çok aktivitede bulunmak ister. Hevesini alınca, ya da çok zorlanınca sıkılıp bırakarak bu kez başka bir şeyin peşine düşer heyecanla. Kendisine meydan okuyan hiçbir konunun peşini bırakmaması ve cesareti okul başarısını destekleyen bir durumdur aslında. Ödev yapmak gibi zorunluluklardan hoşlanmayan, sıkıntıya gelemeyen yapısını rekabetçi sporlar, ödüllü yarışmalar, yaratıcılığa yönelik çalışmalar ve takdir mekanizmaları ile parlatmak kolaydır.

Çıtayı yüksek tutun, motive edin, yapacaktır. Bir şeyi kolayca öğrenebilmesi ondan ne kadar heyecan duyduğuna, kendisine ne gibi yenilikler kattığına bağlıdır.

Buluğ çağından itibaren Koç gencihızlı araba kullanmaktan, adrenalini yükselten sporlara yönelmekten kendini alamayabilir. Dürtüsel, hatta biraz maço davranmaya eğilimlidir. Bir Boğa genci gibi tadını çıkara çıkara keyifle yemek yemesini, özenle hazırlanmış hediye paketlerini aynı dikkat ve özenle açmasını beklemeyin. Alelacele atıştırır, içinde ne olduğunu bir an evvel öğrenmek için hediyeleri paralarcasına açar. Onun hep acelesi, kendine göre bir telaşı vardır.

İhtiyacı olan özgürlüğü hissedebilmesi için kendisini erken yaşlardan itibaren kazanç elde edebileceği ufak tefek işlere yöneltmek iyi bir fikir olabilir. Kuru sıkı atıyor göründüğüne bakmayın, yumuşacık ve sevgi dolu bir kalbi vardır. Ondan sevginizi, ilginizi, takdirinizi esirgemediğiniz, aklını ve bedenini aktif tuttuğunuz sürece toplumda dengeli ve diğerleriyle birlikte uyum içerisinde yaşayabilen bir kişi olarak yerini alacaktır.

BU HAFTANIN TEMASI
Kendimizi cömert, duygusal veya maddesel anlamda bolluk içinde, canlı ve iyimser hissedeceğimiz bir haftaya giriyoruz. Elimizdekileri savurganca tüketmemeye çalışalım. Bu hafta yoğun ve etkin iletişimden bir hayli yararlanacağız.  Öncelik kendimizle olanda. Kendi hayatlarımıza dönüp bir bakalım, neler önemli ve öncelikli bizim için? Olmazsa olmazlarımız neler? Olsun diye yırtındığımız, tutturduğumuz şeylere ne kadar gereksiniyoruz gerçekte? Kendimizle dersimiz var bu hafta. Dinleyelim, anlayalım, anlatalım. Sağlıklı iletişim kendi hayatımızın yüksek bilgilerini, gerçekliklerini bize ulaştıran birer kanal gibi çalışacak.

BU HAFTA İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ NELER SÖYLÜYOR?
22 Mart Pazartesi günü hafta tempolu ve bir miktar gerilimli başlıyor. Duygularımız çalkantılı ve karışık. Aynı anda farklı yönlere çekiliyormuşuz gibi hissedebiliriz. Sakinliğimizi koruyalım; çok bunaldıysak yardım istemekten çekinmeyelim. Başkalarından destek alabileceğimiz bir gündeyiz. Ay İkizler’de ilerlemeye devam ediyor.

23 Mart Salı 03:50 itibariyle Ay boşluğa düştükten sonra 08:18’de Yengeç burcunun duygusal alanına adım atıyor. Birkaç gün boyunca konuştuk, düşündük, koşuştuk, her şey dikkatimizi çekti, belki hepsine yetişmeye çalıştık ama artık iç huzurumuz için evimize (kabuğumuza), içimize çekilip orada kendimizi ailemiz, sevip bağlandıklarımızla birlikte duygusal olarak güvende ve mutlu hissetme ihtiyacındayız. Kendi duygusal ihtiyaçlarımıza karşı duyarlı olmamız gereken birkaç güne giriyoruz. Gereksiz kırılganlık, endişe ve alınganlıkları bir kenara bırakalım. 

24 Mart Çarşamba dünkü duygusal savrulmalarımız ve hassasiyetimiz devam ediyor. İçine girdiğimiz ortamlardan etkilenmeye açığız. Kimlerle görüştüğümüze, nerede bulunduğumuza dikkat edelim. Ağzımızdan çıkacak sözler, geri dönüşü olmayan kırgınlıklar yaratabilir.

Hiç kuşkusuz yapmamız gereken pek çok şey, aramamız gereken insanlar, bitirilecek işler var. Çok titizlenmeyelim, kuruntu etmeyelim her şeyi. Yanlış anlayabilir, yanlış anlaşılabiliriz. Kendimizin ve diğerlerinin hata yapmaya hakkı olduğunu görelim. Çok da kızmayalım, suçlamayalım ne kendimizi ne de diğerlerini. Bırakalım önce bugün her şey netleşsin. Koç’taki Merkür ile Kova’daki Neptün gerilimli açı içerisindeler.

25 Mart Perşembe 06:41’de Ay boşluğa düşüyor. 11:40’da Aslan’a girene dek günümüze yön vermekte zorlanabiliriz. Öğlen saatlerinden itibaren içimizdeki coşku, yaşama sevinci ortaya çıkıyor. Kendimizi daha iyimser, neşeli hissediyoruz. Kalbimizi cömert bir şekilde ortaya koyabileceğiz.  Ancak, egomuz ağır basıp önemli olmak, dikkat çekmek isterken kendimizi saçma sapan durumların içinde bulma ihtimalimiz de var. Aceleyle alınmış kararlar, bir heves içine atladığımız durumlar sonradan sorun yaratabilir. Ölçüyü şaşırmayalım. Kapasitemizi bilelim. Güneş ile Uranüs, Merkür ile Jüpiter etkileşim içerisindeler.

26 Mart Cuma bitmiş konuları tekrar tekrar didiklemekten uzak durmamız iyi olur. Takıntılı düşüncelere inatla sarılmanın bir yararının olmayacağını anlıyoruz. Takdir ve onay almayı umarak konuşmak veya davranmak ışığımızı, içtenliğimizi azaltır. Kendimiz olalım. Gönlümüzden geçenleri samimiyetle ortaya koyalım. Ancak kendimizi ifade ederken sözcüklerimizi iyi seçmemiz gerekiyor. Keskin konuşmalar yapabiliriz. Cesur yaklaşımlarımız yanlış anlaşılabilir. Güneş ile Plüto ve Merkür  gerilimli açı içerisindeler.

27 Mart Cumartesi 09:05’te Ay boşluğa düşüyor. 12:59’da ise Başak’ın mantıklı, düzenli, eleştirel ve yararlı olmaya endeksli dünyasına giriyoruz içsel olarak. Detaylara dikkat etmemiz gereken birkaç gündeyiz. Atlanmış, satır arası konular sonradan sıkıntı yaratabilir.

28 Mart Pazar Ay halen Başak’taki yolculuğunu sürdürüyor. Bugünü, hatta gelecek haftamızı bile, pratik, yararlı ve verimli bir şekilde programlamamız kolay.

BİTİRİRKEN…
Gelecek hafta Koç-Terazi aksında gerçekleşecek Dolunay ile ilişkilerimiz ile hedeflerimiz ve yaşam yolumuz arasında sağlam köprüler kurabilmeyi başarabileceğiz. Daha sakin ve huzurlu bir haftanın eşiğine doğru ilerliyoruz.

Hepinize potansiyellerinizi gerçekleştirebileceğiniz, kendiniz olmaktan hoşnut olacağınız güzel bir hafta, keyifli günler diliyorum. Esen kalın.